Haber Detayı
Sınırsız sanıyorsunuz ama değil: İşte otellerin açık büfe stratejileri
Otellerdeki açık büfeler insanları normalde yiyeceklerinden daha fazlasını almaya itiyor. Oteller ise bunun önüne geçmek için birtakım önlemler alıyor. İngiliz gazetesi Daily Mail otellerin açık büfe stratejilerinin neler olduğunu yazdı.
Tatil denilince akılda kalan en keyifli anlardan biri otel kahvaltısı oluyor.
Omletten kruvasana, reçellerden taze sıkılmış meyve sularına kadar uzanan bu çeşitlilik, misafirlerde "hiç bitmeyecek ikram" algısı yaratıyor.Ancak İngiliz gazetesi Daily Mail'e konuşan tüketici davranışları uzmanı Dr.
Kelly L.
Haws'a göre bu "sonsuzluk" algısı insanlarda normalden daha fazla yeme isteği uyandırıyor.Haws, seçenek fazlalığının porsiyonların yanlış hesaplanmasına, gereğinden fazla yiyecek alınmasına ve hatta artan yiyecekler konusunda daha az suçluluk hissedilmesine neden olduğunu belirtiyor.İŞTE OTELLERİN TAKTİKLERİOteller ise hem israfı azaltmak hem de maliyeti kısmak için misafirlerinin tüketimini kontrol almaya çalışıyor.Örneğin büyük tabaklar yerine küçük boyutlu tabaklar sunuluyor.
Böylece misafirler daha az yiyecek alabiliyor.
Ayrıca yoğurdun küçük kaplarda verilmesi, ekmeğin dilimlenmiş sunulması gibi yöntemlerle porsiyonlar kısıtlanıyor.Omlet ya da krep gibi yiyecekler ise sipariş üzerine hazırlanabiliyor.
Bu sayede yine hem israf azalıyor hem de tüketim sınırlanmış oluyor.PAHALI ÜRÜNLER ARKAYAKruvasan, kek ve muffin gibi tatlıların sayısı ve çeşitliliği az tutuluyor.
Bu arada meyve gibi daha ucuz ve çabuk bozulan yiyecekler öne, somon gibi pahalı ürünler arkaya yerleştiriliyor.Yemek katlarında ziyan etmemek üzerine tabelalar asılarak misafirlere nazikçe fazla almamaları hatırlatılıyor.Bir diğer yöntem ise artık misafirlerin tek seferde yalnızca bir tabak taşıyabiliyor olması.
Bu da alınan yiyecek miktarını sınırlıyor.