Haber Detayı

CAATSA | F-35 | NÜKLEER... Washingtonda tersine dönen dünya!
Dünya cnnturk.com
26/09/2025 08:08 (3 ay önce)

CAATSA | F-35 | NÜKLEER... Washingtonda tersine dönen dünya!

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Sarayda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. Erdoğana sık sık övgülerde bulunan Trump, F-16, F-35 ve CAATSA konularını görüşeceğiz dedi. Erdoğan için ise Çetin ve saygıdeğer biri ifadelerini kullandı.

Milliyet'ten Özay Şendir'in haberine göre;Beyaz Sarayda 2.

Trump döneminde gördüğümüz bir alışkanlık vardı.

Oval Ofise gelen konuklar önce Başkan Trumpı övüyor ardından meselelerini konuşmaya başlıyorlardı.

Bu kez tam aksi oldu, ABD Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan için üst üste övgü cümleleri kurdu.

NATO Genel Sekreterinin fazla hayranlık dolu özel mesajlarını ifşa eden, İsrail Başbakanına Türkiye ile ilişkiler söz konusu olduğunda makul ol diyen, Güney Afrika Cumhurbaşkanına haritalı ders verecek düzeneği hazırlayan, Ukrayna Cumhurbaşkanını azarlayan Başkan Trump ilk kez Oval Ofiste bir konuğunu bu kadar çok övdü.Bir yanımız durumdan hoşlanırken diğer yanımız Acaba bizden ne isteyecek de bu kadar övgü dolu cümle kurdu? diye düşünmeye başladı.Özgüvensizlikten değil bu refleksimiz, ABDye güvenmek, muhatabımızın dengesinden emin olmak konusunda haklı soru işaretlerimiz var.

Cumhurbaşkanı Erdoğanın Trump ile görüşmesinin basına açık bölümü hepimizin en korktuğu bölümdü.

Dilinin ayarı konusunda sıkıntılı bir ev sahibi ve haksızlığa uğradığını düşündüğünde diğer Oval Ofis kurbanları gibi sessizce durmayacak Erdoğan portresi yan yana gelince tek bir provokatif sorunun bile gerginliğe neden olması mümkündü.

Seçimden hemen sonra da yazmıştım, Trump güçlü liderleri seviyor ve onlara öykünüyor, onları arkadaşı olarak niteleyerek kendisini de güçlü göstermeyi seviyor.

Trump, önce basına kapatıldı denilen sonra da basına açılan Oval Ofis görüşmesinde kendini saklama ihtiyacı duydu.

Mesela Erdoğanın Gazze konusundaki görüşlerini bilmiyorum, öğreneceğim demesi gerginlikten kaçınma stratejisiydi.

Trumpın mesajları arasında CAATSA yaptırımlarını hemen kaldırabiliriz sözü, F-35ler için önemli bir adım.

Önce şunu söylemek lazım: Hindistan Rusyadan bizden sonra S-400 füze sistemleri aldı ve hepsini de aktive etti.

Buna karşın Washington, Hindistana yaptırım uygulamadı.

Bırakın yaptırımı, şu an F-16 ve saldırı helikopterleri üretecek bir fabrika kuruyorlar Hindistanda.

Bizim tekrar F-35 almamız için yol biraz daha karmaşık.

Hem CAATSA hem de 2020 Savunma Bütçesi Yasasında değişiklik yapması gerekecek.

Yahudi, Ermeni ve Yunan lobileri bu değişiklikler olmasın diye çok uğraşacaklar.

Önümüzdeki yol uzun olacak.

Bu arada bir parantez de açmazsam olmaz.

Trumpın her sözünde Türkiyeye bir aşağılama, gizli mesaj arayışı sürdü gitti sosyal medyada.

Bundan nasıl bir zevk aldığımız ya da bir siyasi fayda beklediğimiz meselesi karmaşık bir mesele.

Trumpın hileli seçimler sözü ve kendisini sürgünde diye tanımladığı zamanlar için kurduğu cümle aslında Erdoğanın Bidena karşı kaybettiği seçimler için tanıklığını istemesi.

ABD, Türkiyede seçimlerin hileli yapıldığını tespit edecek ve sonra bunu günün birinde cümle içerisinde laf sokmak için bekletecek öyle mi?Hayatın olağan akışı dediğimiz şey, uluslararası ilişkilerde de geçerlidir.

Siyasi rekabet daha doğrusu düşmanlık gözleri bu kadar karartmamalı.

Bu durumun bir diğer örneğine geçeyim: American Airlines bugün bin 611, Delta Airlines bin 314, China Eastern 677 uçağa sahip.

THYnin filosundaki uçak sayısı 485.

Bu sayının içinde sorun yaşadığımız Hindistandan kiraladığımız A330 uçakları da var.

THYnin 2033e kadar filodaki uçak sayısını 813e çıkarma planı var.

Haziran 2024ten yani Trump tekrar Başkan seçilmeden 5 ay önce THY büyük bir sipariş için Boeing ile görüştüğünü açıklamıştı zaten.

Beyaz Saray randevusu için uçak alındığı iddiası doğru değil.

Kaldı ki Beyaz Sarayda Boeingden uçak almak için anlaşma yapan başka ülkeler de var.

Mesela Temmuzda Endonezyanın 50 Boeing uçağı alacağı yine Trump tarafından duyurulmuştu.Ağustosta da Güney Kore Cumhurbaşkanı Myung, Trump ile görüştükten birkaç saat sonra Boeing ve Korean Air arasında 36 milyar dolarlık bir anlaşma imzalandığını kamuoyuna açıklamıştı.

Erdoğanın ABD gezisindeki en önemli konu başlığı haliyle Suriye.

Trumpın Oval Ofis konuşmasında Suriye konusundaki mutabakata bağlı olduğu görüntüsü adına umutlanabilir ama 2026 bütçesinden SDGye ayrılan 100 milyon doların üzerindeki bütçe için endişe etmeye devam edebiliriz.

ABD söz konusu olduğunda güvenmeden önce 1 değil 1000 kere düşünmemiz gerektiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz.

ABD Başkanının konuşmasında hoşlanmadığım tek cümle Rusyadan alınan petrolü gündeme getirmesi.

Doğal gaz değilse de Rusyadan aldığımız petrol konusunda zorlamalarla karşı karşıya kalabiliriz.

Enerji Bakanlığı, kaynak çeşitlendirme adı altında ABDden de enerji ithalatı adımları atarak çok doğru bir iş yapmış.

Bu bize Rusya konusunda esneklik sağlayacaktır.

ABDnin Ankaradaki Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, diplomasi dilini bilmediğini Lübnandaki Kaotik, hayvani sözleriyle göstermiş birisi.

SDG ve Suriye için kullandığı federasyonun bir altı sözleri zaten Ankarada kaşların çatılmasına neden olmuştu.

Büyükelçinin dilindeki sorunlar ve ABDdeki Yahudi Lobisine yakın söylem dikkat çekmeye devam ediyor.

ABD ile mevcut sorunlarımızın bir günde, bir haftada ya da bir ayda çözülmesine imkan yok.

Önemli olan diyaloğu doğru yerden başlatmaktı.

Bizim, ekonomik olarak ABDye ihtiyacımız var, bu doğru ama unutmayalım ki, Avrupayı savunmak istemeyen ABDnin de Türkiyeye ihtiyacı var.

ABD, İsrailin güvenliğini sağlamak için dahi olsa Türkiyenin kendi müttefiki olarak kalmasını tercih edecek kadar pragmatizmi bilen bir ülkedir.

Gelecek günler neler getirecek göreceğiz...

İLGİLİ HABER DÜNYA Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'de yoğun diplomasi trafiği

İlgili Sitenin Haberleri