Haber Detayı

Altı ay ömür biçtiler ama 25 yıldır prostat kanseriyle yaşıyor! Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?
Aile hurriyet.com.tr
05/09/2025 09:07 (3 ay önce)

Altı ay ömür biçtiler ama 25 yıldır prostat kanseriyle yaşıyor! Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?

Surrey Kriket Kulübü'nün eski başkanı Mike Soper’a 25 yıl önce prostat kanseri teşhisi kondu ve altı ay ömrü kaldığı söylendi. Soper hala hayatta ve en uzun süre hayatta kalan prostat kanseri hastası olarak tarihe geçmiş durumda. Peki bu nasıl oldu?

80 yaşındaki Mike Soper, 25 yıl önce kendisine metastatik kastrasyona dirençli prostat ve kemik kanseri (mCRPC) teşhisi konulduğunda, uzmanların kendisine belki altı, hatta daha çok üç ay ömrünün kaldığını söylediğini anlatıyor.

Bugün hala hayatta olmasına inanamadığını belirten Soper, internet araştırmalarına göre aynı hastalığa sahip, en uzun süre hayatta kalan hasta unvanını elinde tuttuğunu söylüyor.

Teşhis konulduğunda 55 yaşında ve yeni emekli olmuştu.

Surrey Kriket Kulübü başkanıydı ve takımın yeniden yapılanmasıyla meşguldü.

Eve dönerken göğsünde garip bir ağrı hissetti.

Başlangıçta doktoru bunu kalp ağrısı sandı ve beta-bloker verdi.

Ancak Soper, kalbinde bir sorun olmadığına emindi.

Beş hafta sonra yapılan detaylı testlerde, PSA değerinin 580 ng/mL gibi inanılmaz yüksek bir seviyede olduğu ve kanserin vücudunun her yerine yayıldığı ortaya çıktı.

Doktoru, göğsündeki ağrının da kanserin kemiklere sıçramasından kaynaklandığını söyledi.

Soper'ın hayatını, kriket bağlantıları kurtardı.

O zamanki arkadaşı ve Birleşik Krallık eski Başbakanı John Major'ı aradı ve ABD'de yeni tedaviler veya klinik araştırmalar bilen birini tanıyıp tanımadığını sordu.

Major, Soper'ı Houston'daki MD Anderson Kanser Merkezi'nden Prof.

Chris Logothetis'le tanıştırdı.

O zamanlar İngiltere'de standart tedavi, hormon terapisiydi ve bu terapi işe yaramadığında kemoterapiye geçiliyordu.

Ancak Prof.

Logothetis, ABD'de daha genç ve güçlü hastalara uygulanan farklı bir yöntemi kullanıyordu.

Bu yöntem, kansere en başından itibaren Taxotere adı verilen bir ilaçla saldırıyordu.

O dönemde bu ilaç İngiltere'de sadece meme kanseri hastalarına veriliyordu ve Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) tarafından karşılanmıyordu.

Prof.

Logothetis'in verdiği bir dozla ve İngiltere'de bu ilacı vermeye razı olan bir onkolog sayesinde Soper'ın PSA değeri aylar içinde neredeyse sıfıra düştü.

Sonunda NHS de bu ilacı bir tedavi yöntemi olarak benimsedi.

Soper, 2012'de PSA değeri 0 ng/mL olana kadar her yıl Prof.

Logothetis'i ziyaret etti. 2015'te PSA değeri tekrar yükselmeye başladı ve 2022'de 190 ng/mL'ye ulaştı.

Birkaç kemoterapi tedavisinin ardından Ekim 2024'te bu değer 500 ng/mL'yi aştığında, Soper Londra'daki Royal Marsden Hastanesi'ne sevk edildi.

Şimdi Soper, henüz adı bile olmayan yeni bir ilacın klinik denemesine katılan 67 erkekten biri.

Tedaviye başladığında PSA değeri 1,237 ng/mL idi. 29 haftadır her hafta üç saatlik infüzyon alıyor.

Başlangıçta titreme ve ateş gibi zorluklar yaşasa da, vücudu yavaşça adapte oldu.

En son PSA testi 23 ng/mL çıktı ve bu durum Soper'a büyük umut verdi.

Soper, Kendimi kobay gibi hissediyorum ve bu, şimdiye kadarki en zor tedavi oldu, ama hala devam ediyorum” diyor.

Soper, 25 yıllık tecrübesiyle prostat kanseri hakkında çok şey öğrendiğini ve başkalarına da hastalığı araştırmalarını ve klinik çalışmalara katılma fırsatlarını değerlendirmelerini tavsiye ediyor.

En önemli çağrısı ise, 45 yaşından itibaren ulusal bir prostat kanseri tarama hizmetinin zorunlu hale getirilmesi.

Doktorların, sahte pozitif riskinden dolayı PSA testi yaptırmamalarını söylediğini duyduğumda tansiyonum yükseliyor.

Prostat kanseri, sisteminizde uzun süre sinsice bekler.

Bana teşhis konulduğunda, altı yıldır bu hastalığı taşıdığım söylendi.

Kanser kemiklerime yayılana kadar hiçbir belirti göstermemişti.

Düzenli taramaların hem hayat kurtaracağını hem de sağlık sistemine milyarlarca dolar kazandıracağını savunan Soper, “Şu an ölmeye yakın olduğumu düşünmüyorum.

Daha yapacak çok şeyim var.

Benim ve bu denemeye katılan diğer erkeklerin yaşadıkları, gelecekteki erkeklerin daha iyi tedavi görmesini sağlayacak diyor.

İlgili Sitenin Haberleri