Haber Detayı

TBMM'de yeni yasama dönemi başladı! AK Partili Yayman'dan A Haber'de CHP’ye tepki: Atatürk hayatta olsa bunları partiden ihraç ederdi
Gündem ahaber.com.tr
01/10/2025 11:32 (2 ay önce)

TBMM'de yeni yasama dönemi başladı! AK Partili Yayman'dan A Haber'de CHP’ye tepki: Atatürk hayatta olsa bunları partiden ihraç ederdi

Meclis Genel Kurulu, yaklaşık 2,5 aylık aranın ardından gerçekleştireceği açılış toplantısıyla 28. Yasama Dönemi 4. Yasama Yılı’na girdi. Siyasi isimler yeni yasama yılı öncesi A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, CHP’nin TBMM açılışını boykot kararını millete ve meşruiyete saygısızlık olarak nitelendirdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri ise, CHP’nin bu tutumunu talihsizlik olarak değerlendirerek, Bu muhalefet siyaseti değil! ifadelerini kullandı. Öte yandan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, CHP’nin TBMM açılışını boykot kararını tarihi bir ayıp ve büyük bir kırılma olarak nitelendirdi. Yayman, Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı bunları muhtemelen partiden ihraç ederdi! dedi. Ayrıca, CHP’nin ergen muhalefeti yaptığını ve milletten tamamen koptuğunu vurgulayarak, milletin bu tavrı asla kabul etmeyeceğini belirtti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni yasama yılı açılışını, kendi iç kavgalarını ve yolsuzluk iddialarını bahane ederek boykot etme kararı alan CHP'ye en sert tepki AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'dan geldi.

Meclis'in gündemindeki Terörsüz Türkiye süreci ve Gazze'deki soykırıma karşı Türkiye'nin liderliğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Usta, CHP'nin tavrını 'millete ve meşruiyete saygısızlık' olarak nitelendirdi ve 'Yalancıyla, dolancıyla iş tutanların yeri Meclis değil!' diyerek tepki gösterdi. 'MECLİS'E KATILMAMALARI MİLLETE SAYGISIZLIK' 'MİLLETE VE CUMHURBAŞKANI'NA BÜYÜK SAYGISIZLIK!' CHP'nin tarihte bir ilke imza atarak Meclis açılışını boykot etme kararını 'içler acısı' olarak değerlendiren Leyla Şahin Usta, partinin kendi gündemine hapsolduğunu belirtti: 'Ya CHP'nin son dönemki haline bakınca her şeyleri tartışılır durumda farkındaysanız.

Dünyanın gündemi, ülkenin gündemi hiçbir şey umurlarında değil.

Sadece kendi gündemleri var.

Silivri'ye kilitlenmiş durumdalar.

Oradan gelecek talimatlarla hareket eder durumdalar.

Bugünkü tutumları ise, yani şu anki CHP'ye yakışan bir tavır aslında.

Hiçbir kuralı tanımayan, hiçbir değeri olmayan, %52 oyla seçilmiş bu ülkenin cumhurbaşkanına tavır almak, bu %52'nin meşruiyetini hiçe saymak demektir.

Bu çok saygısızca bir tavırdır.

Bu millete, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan çok ciddi bir saygısızlıktır.' 'YALANCIYLA DOLANCIYLA İŞ TUTANLARIN PROPAGANDA YERİ MECLİS DEĞİL!' Usta, CHP'nin boykot gerekçesi olarak gösterdiği belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarının, bizzat CHP'li itirafçılar tarafından başlatıldığını hatırlatarak, CHP yönetimine tarihi bir çağrıda bulundu: 'Sebep ne?

Baktığınız zaman belediyelerde yaşanılan sorunlar.

Belediyelerde yaşananlar ne?

Yolsuzluk, hırsızlık, haksızlık.

Bunların hepsiyle ilgili şikayetleri yapan CHP'lilerdir.

Kendi içlerindeki kavgalarıyla bütün her şeyleri ortaya döktüler.

Ne yapacaktı bu devletin savcıları?

Ama biz, açıkçası şunu da söylemek istiyorum: Temizlensinler, aklansınlar bu meclise öyle gelsinler.

Yalancıyla, dolancıyla iş yapıp da iş tutanların bağırıp çağırıp gelip de burada propaganda yapacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisi değil.

Bu millete bir saygısızlıktır.

Temizlensinler, aklansınlar öyle gelsinler.

Bu millete de hesaplarını versinler diyorum.' 'TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNDE MİLLET TEK YÜREK OLDU' CHP'nin bölücü tavrına karşın, Terörsüz Türkiye sürecinde milletin tam bir mutabakat içinde olduğunu vurgulayan Usta, şehit aileleri ve gazilerin sürece tam destek verdiğini ifade etti: 'Önceliğimiz tabii ki tüm şehit ailelerimizi ziyaret etmek, gazilerimizi ziyaret etmek oldu.

Bunu 81 ilimizde her ilçemizde gerçekleştirdik.

Şu ana kadar hiç kimseden bu konuyla ilgili olumsuz bir cümle duymadım.

Herkes, 'Hiçbir evladımızın artık kılına dahi zarar gelmesin, bundan sonrası için de hiçbir annenin gözünün yaşı dökülmesin' talebinde bulundu ve herkes bu süreci çok ciddi bir şekilde destekliyor.

Zaten bu kamusal birliktelik, bu toplumsal mutabakat olmadığı zaman mecliste de bu süreci başlatamazdık.

Bu yansımayı mecliste de görüyoruz.' 'ERDOĞAN OLMASAYDI SOYKIRIM YILLARCA DEVAM EDERDİ!' AK Parti Grup Başkanvekili Usta, son olarak Türkiye'nin Gazze konusunda sergilediği liderliğe dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Dünya Beşten Büyüktür' çıkışının küresel vicdanı harekete geçirdiğini belirten Usta, Batı'nın ikiyüzlülüğünü de gözler önüne serdi: 'En kısa sürede bu soykırımın bitirilmesi, arkasından iki devletli çözümün de hayata geçirilmesi.

Türkiye bugün bu noktada olmasaydı, Recep Tayyip Erdoğan bugün bu noktada olmasaydı emin olun bu soykırım daha yıllarca devam edecekti. 'Dünya beşten büyüktür' denerek herkesin, 'Evet, artık Birleşmiş Milletler bu beş kişinin kararıyla iş yapamaz haldedir' dediği noktaya gelmemiz çok önemli bir adım.

Dünyanın 2025 yılında böyle bir soykırımı konuşuyor olması büyük bir utanç.

Ölen bir tane Yahudi çocuğu olsaydı emin olun bütün Avrupa, bütün Amerika ayağa kalkmıştı.

Ama ölen Müslüman çocuklar olunca maalesef hepsi görmezden geldi, kör ve sağır oldular.

Ama artık kör ve sağır değiller.

Artık dünyayı İsrail'in hegemonyasından kurtarmak zorundayız.' AK PARTİLİ İLERİ: 'BU MUHALEFET SİYASETİ DEĞİL!' A Haber'e özel açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, CHP'nin bu tavrını 'talihsizlik' olarak nitelendirerek, 'Bu muhalefet siyaseti değil!' sözleriyle ateş püskürdü.

İleri, bir yanda Türkiye'nin 'Terörsüz Türkiye' hedefiyle 40 yıllık prangaları söktüğünü, diğer yanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gazze için dünyayı ayağa kaldırdığını belirtirken, CHP'nin bu tarihi süreçlerde yine sınıfta kaldığını vurguladı. 'BU, EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR YAKLAŞIMDIR!' CHP'nin Meclis'i boykot kararını 'şaşırtıcı değil' diyerek eleştiren Ömer İleri, partinin izlediği yolun Türkiye'deki muhalefet problemi olduğunu ve bunun akademik çalışmalara konu olacak kadar garip bir durum olduğunu belirtti: 'Şimdi tabii her zaman dediğimiz şeyi söylemek durumunda kalıyorum.

Biraz da belki tekrara düşüyoruz ama maalesef Cumhuriyet Halk Partisi bizi şaşırtmıyor.

Türkiye gelişim sürecinde birçok merhaleyi geride bıraktı, birçok engeli aştı.

Ama maalesef açık söylüyorum ve üzülerek ifade etmek istiyorum, Türkiye'nin yaşadığı bu muhalefet problemi henüz aşılamadı.

Çünkü bizdeki muhalefet anlayışı, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaklaşımı dünyada açık söyleyelim, eşi benzeri olmayan ve muhtemelen ilerleyen dönemlerde akademik çalışmalara konu olacak bir yaklaşımdır.

Temel olarak muhalefet siyaseti yapıyorum adı altında bu ülkenin kurumsallaşmış müesseselerini yıpratmaya çalışmak, bu ülkede yargıya güveni sarsmaya çalışmak, yeri geldiğinde meclisin bile itibarını sarsacak şekilde sokak çağrıları yapmak, boykot çağrıları yapmak...

Cumhuriyet Halk Partisi'nin izlediği yol açık konuşalım, muhalefet siyaseti değil.

Bunu böyle nitelendiremiyorum.

Burada başka bir durum olduğu kanaatindeyim.

Çok talihsiz görüyorum.' 'TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ: 40 YILLIK PRANGA SÖKÜLÜYOR!' CHP'nin yıkıcı gündemine karşı AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın 'Terörsüz Türkiye' hedefiyle ülkenin önünü açtığını vurgulayan İleri, Meclis'te kurulan komisyonun son derece başarılı bir süreç yürüttüğünü ifade etti: 'Tabii ki terörsüz Türkiye hedefi çok çok önemli, çok çok kıymetli bir hedef. 40 yıldır adeta bu ülkenin, bu milletin ayağına vurulmuş bir pranganın sökülüp atılması, bir daha ortaya çıkmayacak bir şekilde, tabiri caizse, toprağa gömülmesi süreci olarak bunu görmeliyiz.

Bir devlet aklının, devlet hedefinin, bir millet kararlılığının, siyasi iradenin ön planda olduğu bir süreç.

Sizin de ifade ettiğiniz gibi son derece başarılı bir şekilde devam etmekte.

Komisyonun amacı bildiğiniz gibi bu süreçte ihtiyaç duyulabilecek yasal düzenlemelerin, kanuni düzenlemelerin tespit edilmesi ve bir anlamda genel kurula sunulmasıdır.

Başarılı giden bir süreç.

İnşallah biz inanıyoruz ki, dünyanın içinde geçmekte olduğu bu kritik süreçte Türkiye daha da güçlenerek yoluna devam ediyor.

Terörsüz Türkiye vizyonunu da bu açıdan okumak gerekir diye düşünüyorum.' 'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ADETA HAYKIRDI: DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR!' AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küresel vicdanı harekete geçiren Gazze çıkışlarına da dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı'nın duruşunun uluslararası kamuoyunda büyük bir hassasiyet oluşturduğunu belirten İleri, Filistin davasının artık bir milli dava olduğunu söyledi: 'Sayın Cumhurbaşkanımız uzun yıllardır 'Dünya Beşten Büyüktür' duruşunu net bir şekilde çeşitli platformlarda ortaya koyuyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle son genel kurulda yaptığı konuşma tabii ki çok etkili oldu.

Bunu hepimiz gözlerimizle gördük.

Filistin'de yaşananları net bir şekilde ortaya koydu.

Sizin ifade ettiğiniz gibi adeta haykırdı.

Bu süreci 'soykırım' olarak nitelemesi, Cumhurbaşkanımızın biliyorsunuz, dünyada bir liderin ortaya koyduğu şekliyle çok çok önemliydi.

Yine Filistin davasını 'milli dava' olarak nitelemesi çok çok önemliydi.

Bütün bu çıkışların sonucu, uluslararası kamuoyunda Filistin'de yaşananlar, Gazze'de yaşananlar nezdinde çok ciddi bir hassasiyet oluştuğunu görüyoruz.

Bunu ülkelerin Filistin devletini tanıma noktasında aldığı adımlarda da görüyoruz.

Bu anlamda bu çıkışların çok etkili olduğu kanaatindeyim.' 'SİYASETSİZLİK VE SORUMSUZLUK' A Haber'e özel açıklamalarda bulunan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP'nin bu tavrının 'siyasetsizlik' ve 'sorumsuzluk' olduğunu belirterek, 'Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mehabetine ve saygınlığına karşı bir saygısızlıktır!' dedi.

Akçay, MHP'nin ve Cumhur İttifakı'nın siyaset ürettiğini, CHP'nin ise Türkiye'yi yurt dışında baltalamaya çalıştığını söyledi. 'DÜN AYAKTA KARŞILADINIZ, BUGÜN NE OLDU?' MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP'nin tutarsız tavrını eleştirerek sözlerine başladı.

Daha bir yıl önce Cumhurbaşkanı'nı ayakta karşılayan CHP'nin bugünkü boykot kararını 'sorumsuzluk' olarak nitelendiren Akçay, Meclis'in 'Büyük' sıfatının önemine dikkat çekti: 'Valla öncelikle bir sorumsuzluk örneği.

Yani 2024 1 Ekim'inde Cumhurbaşkanı'nı Genel Kurul'da ayakta karşıladınız da şimdi de ne oldu da böyle bir tutum alıyorsunuz?

Bunu maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mehabetine, saygınlığına karşı bir saygısızlık ve sorumsuzluk örneği olarak ifade ediyorum.

Meclisimizin adı Türkiye Büyük Millet Meclisi.

Büyüklük nereden geliyor?

Çünkü milletimizin en yüce mevkisi ve kürsüsü Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.

Bu büyüklüğe uygun davranmasını beklerdik Cumhuriyet Halk Partisi'nin.' 'SİYASET ÜRETMEK YERİNE TÜRKİYE'Yİ BALTALIYORLAR!' CHP'nin izlediği siyasetin sadece eleştiri üzerine kurulu olduğunu ve Türkiye'nin milli çıkarlarını yurt dışında zayıflatmaya yönelik adımlar attığını belirten Akçay, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ise her zaman olduğu gibi yine siyaset ürettiğini vurguladı: 'Siyaset projeyle, programla, uyguladığın politikalarla belirlenir.

Milliyetçi Hareket Partisi'ne göre, iktidarların bir adım önünden yürümesi gerekir.

Ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin klasik tutumu iktidarın bir adım gerisinden giderek 'iktidarı çelme atayım, ensesine tokat vurayım, baltalayayım' anlayışıdır.

Daha seyahatine başlamadan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı'nın bu seyahatini baltalamaya yönelik eleştiriler ve iddialarda bulundu.

Peki, Milliyetçi Hareket Partisi'nin Sayın Genel Başkanı, bilgili liderimiz Devlet Bahçeli ne yaptı?

TRİÇ başlığı altında Türkiye, Rusya, Çin işbirliği ve ittifakı önerisini dile getirdi.

Yani ne yaptık?

Siyaset ürettik, program ürettik, proje ürettik.

Özgür Özel, İtalyan medyasına demeçler veriyor.

Tam Cumhurbaşkanı'nın gittiği zamanı mı buldun?

Bu Türkiye'yi baltalamaktır, başka bir şey değildir.

Bunun adını da muhalefet diyemeyiz.' 'YENİ YASAMA YILI HAREKETLİ GEÇECEK, YENİ ANAYASA GÜNDEME GELECEK!' MHP'li Akçay, yeni yasama döneminin oldukça hareketli geçeceğini söyledi.

Terörsüz Türkiye politikasının gereği olarak komisyonun rapor hazırlayacağını, bütçe görüşmelerinin ve uluslararası tezkerelerin Meclis gündeminde olacağını belirtti.

Yeni anayasa konusuna da değinen Akçay, CHP'nin 'istemezlik' tavrı nedeniyle sürecin sürüncemede kaldığını ancak komisyon çalışmalarından sonra yeni anayasa konusunun daha fazla gündeme geleceğini ifade etti: 'Dördüncü yasama yılı önceki yasama yıllarına göre daha aktif, faal hale geçecek.

Bu, kısaca 'terörsüz Türkiye' olarak ifade ettiğimiz politikanın gereği...

Akabinde de Ekim ayı içerisinde süresi dolan uluslararası tezkereler var. 20 Ekim'den itibaren de artık 2026 bütçesi gündemimize gelecek.

Yeni anayasa mümkün olmasını dileriz.

Fakat başta Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'istemezlik, olmaz' yaklaşımıyla bugüne kadar bu arzu sürüncemede kaldı.

Bilhassa bu komisyonun sonuçları ve düzenlemeleri gündeme geldikten sonra anayasa değişikliği daha fazla gündeme gelecektir diye düşünüyoruz.' AK PARTİLİ ZORLU: 'BU ÇOK CİDDİYETSİZ BİR YAKLAŞIM!' A Haber'e özel açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkan Yardımcısı Kürşat Zorlu, CHP'nin bu tavrını 'çok ciddiyetsiz bir yaklaşım' olarak nitelendirerek, 'Ağzınızı her açtığınızda millet diyeceksiniz ama milletin tecelligahı olan yerde bulunmayacaksınız!' dedi.

Zorlu, CHP'nin bu tavrıyla sadece AK Parti'yi değil, Türk demokrasisini ve Türkiye'nin milli birliğini hedef aldığını vurguladı. 'MİLLET DİYECEKSİNİZ AMA MİLLETİN MECLİSİ'NDE OLMAYACAKSINIZ!' CHP'nin milli iradeye karşı sergilediği ikircikli tutumu eleştiren Kürşat Zorlu, ana muhalefet partisinin bu temel yaklaşımdan bir türlü vazgeçmediğini belirtti: 'Bu bir defa çok ciddiyetsiz bir yaklaşım.

Neden?

Siz millet iradesini savunacaksınız, demokrasiden bahsedeceksiniz, ağzınızı her açtığınızda millet, millet diyeceksiniz ama milletin tecelligahı olan, milli iradenin nihai merkezinde, yine milletin meşru ve yasal oylarıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'nın böylesine sembolik bir günde yapacağı değerlendirmede orada bulunmayacaksınız.

Bu bir defa, ortaya konulan ikircikli durumun çok net bir ifadesidir.

Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet partisi olarak bu temel yaklaşımdan bir türlü vazgeçmiyor.' 'HEDEFLERİ SADECE AK PARTİ DEĞİL, TÜRK DEMOKRASİSİ!' AK Parti Grup Başkan Yardımcısı Zorlu, CHP'nin bu tür eylemlerle aslında Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hedef aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı makamının önemine dikkat çeken Zorlu, CHP'nin Milli Savunma Sanayii gibi konularda da benzer yıkıcı yaklaşımlar sergilediğini hatırlattı: 'Bilmedikleri bir şey var.

Bunu yaparak hedefledikleri sadece AK Parti olmuyor.

Türk demokrasisi oluyor.

Türkiye'nin milli birliği, bütünlüğü oluyor.

Cumhurbaşkanlığı dediğiniz makam, kişilerden matuf ve devletin çatısını temsil eden, milletin birliğini temsil eden bir makamdır.

Bunun bir tezahürü de milli savunma sanayimiz.

Mesela bu konular açıldığı zaman benzer yaklaşımları görüyoruz.

Yani Türkiye bunu yapamasın adeta.

Bu vizyoner teknoloji gelişimini hedef alıyorlar ve hedef aldıkları şey Cumhurbaşkanımıza mal olmasın, milletimiz bunu böyle görmesin diye bir siyasi çıkarla hareket ediyorlar.

Bu kesinlikle kabul edilebilir değil.

İnşallah bu tutumdan vazgeçerler ve sürdürmezler.' 'YENİ ANAYASA'DA DA AYNI ENGELLEYİCİ TAVIR!' Kürşat Zorlu, CHP'nin yeni anayasa çalışmalarında da benzer bir engelleyici tutum sergilediğini belirtti.

CHP'nin kendi iç sorunlarını Türkiye'nin genel problemleriyle karıştırdığını ifade eden Zorlu, Cumhur İttifakı'nın ise 'Terörsüz Türkiye Komisyonu' gibi adımlarla çoğulcu bir anlayış sergilediğini vurguladı: 'Temel problem şu: Siyaseti bu şekilde inşa etmek isteyenler, Türkiye'nin problemleriyle siyasal partinin kendi durduğu yerdeki kaygıları ve sorunsalını birbiriyle örtüştürerek karman çorman bir hale getiriyorlar.

Bizim yeni anayasa dediğimiz olgu ve hedef, milletimizin daha refah dolu, daha huzurlu, güvenli bir geleceğe taşınmasıdır.

Ama biz ne istiyoruz?

Bugün %90'ı aşmış olan bir temsille, bir çoğulculukla bütün milletimizin siyasal partiler üstü bir sorununu çözüyoruz.

Bunu milletimize verebilme kararlılığındayız.

Yeni anayasa çalışmaları da böyle.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin bunu devam ettirmesi, artık bir ciddiyetsizliğin ötesine geçer doğrusu.' 'TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNDE GECİKME YOK!' Son olarak Meclis'in yeni dönem gündemine değinen Zorlu, 'Terörsüz Türkiye' sürecinde bir gecikme olmadığını, komisyonun dinleme aşamasını yakında tamamlayacağını söyledi.

Zorlu, terör örgütünün sahada silah bırakmasının da takip edildiğini ve bu adımlar görüldükçe sürecin daha da hızlanacağının altını çizdi: 'Ben büyük bir gecikme görmüyorum.

Öngörmüyorum da esasında.

Meclis Başkanımız komisyonun başkanı.

Zannediyorum bir iki hafta içerisinde dinlemelerin tamamlanacağı kanaatindeyim.

Sonra da nihai olarak artık terör örgütünün silah bırakma kararıyla birlikte sahadaki durum da bizim için çok önemli.

Bu iradenin hayata geçmesini görmek istiyoruz.

Milletimizin bu komisyona ve bizim yapmak istediklerimize olan desteğini hissettikçe daha da hızlanacağız ve teknik birtakım düzenlemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisimize sunma aşamasına geleceğiz.' 'ATATÜRK HAYATTA OLSAYDI BUNLARI PARTİDEN İHRAÇ EDERDİ' A Haber'e özel açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, CHP'nin bu tavrını 'tarihi bir ayıp' ve 'büyük bir kırılma' olarak nitelendirerek, 'Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı bunları muhtemelen partiden ihraç ederdi!' sözleriyle ateş püskürdü.

Yayman, CHP'nin 'ergen muhalefeti' yaptığını ve milletten tamamen koptuğunu belirtti. 'ATATÜRK HAYATTA OLSA BUNLARI PARTİDEN İHRAÇ EDERDİ' AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, CHP'nin köklü geçmişine yakışmayan, irrasyonel bir tutum içinde olduğunu vurguladı.

Partinin milletin gerçeklerinden ne kadar uzaklaştığını anlatan Yayman, CHP'nin bu tavrını 'kantin solculuğuna' benzetti: 'Bu gerçekten tarihi bir ayıptır.

Büyük bir kırılmadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi olmakla övünüyor ama Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı bunları muhtemelen partiden ihraç ederdi.

Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi maalesef ama maalesef, yaşıyla övünüyor fakat ergen muhalefeti yapıyor.

Yani kantin solculuğu diyebileceğimiz, sanki böyle bir üniversitedeki öğrenci derneği gibi tuhaf, irrasyonel bir tutum içerisinde.

Milletimiz böyle yaklaşımları asla sevmez.

Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir partinin milletten bu düzeyde kopuk olması çok vahim bir durum.' 'MİLLETİMİZ BU TAVRI ASLA KABUL ETMEZ!' Yayman, CHP'nin bu boykot kararının halk nezdinde hiçbir karşılığı olmadığını, aksine büyük bir tepkiyle karşılanacağını iddia etti.

Herhangi bir vatandaşa sorulduğunda alınacak cevabın net olduğunu söyleyen Yayman, CHP'nin stratejik bir felç yaşadığını belirtti: 'Ben size bir soru sorayım.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Meclis Genel Kurulu'na katılmamasını milletimiz nasıl değerlendirir?

Olumsuz değerlendirir.

Yani bunu bilmek için siyaset bilimi profesörü olmaya, televizyoncu olmaya gerek yok.

Ben iddia ediyorum ki 100 kişiden 90'ı 'Ben bunu doğru bulmuyorum' diyecektir.

Cumhuriyet Halk Partisi, stratejik olarak bir felç durumu yaşıyor.

Sanıyor ki bu tür bir ergen muhalefetinin kendisine pozitif bir katkı sağlayacağını düşünüyor.

Bizim milletimiz böyle şeyleri sevmez.

CHP'nin bir varoluş problemi var, varoluş krizi yaşıyor.' 'TERÖRÜN SON BULMASI ESASTIR, KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMÜŞTÜR!' Konuşmasında Meclis'in yeni dönem gündemine de değinen Yayman, 'Terörsüz Türkiye' hedefinin Cumhur İttifakı'nın önceliği olduğunun altını çizdi.

Sürecin bir 'al-ver' meselesi olmadığını vurgulayan Yayman, temel gündemin silahların bırakılması ve terörün son bulması olduğunu söyledi: 'Bu meselede Cumhurbaşkanımızın tavrı, kararlı liderliği, Sayın Devlet Bahçeli'nin gerçekten bu süreçteki pozitif tutumu takdire şayandır.

Biz Cumhur İttifakı olarak terörsüz Türkiye'yi destekliyoruz.

Bu meselenin ana fikri, temel gündemi silahların bırakılması, terörün son bulmasıdır.

Milletimizi rencide edecek hiçbir adımı AK Parti şimdiye kadar atmamıştır, bundan sonra da asla atmayacaktır.

Esas mesele terörün son bulmasıdır.

Terör son bulduktan sonra hangi adımlar atılır?

Bunlar çok basittir.

Çünkü zaten eğer bir sorun varsa ve bunun adı Kürt sorunuysa, AK Parti bunu çözmüştür.

Şimdi artık terör sorununu çözme meselesi önemlidir.' A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

İlgili Sitenin Haberleri