Haber Detayı
Ankara’da Dugina anısı
Toplumsal hafıza, yalnızca geçmişi hatırlanmaya değer kılmakla değil, aynı zamanda bugünün kimlik inşasını ve geleceğimizi de içinde barındırır.(1)
Unutmaması gereken birey, ancak bir topluluk içinde hatırlayabilir; bu nedenle ulusal hafıza, siyasi ve kültürel varlığın sürekliliğini sağlayan en güçlü araçlardan biridir.(2) Bu yaklaşım, Rusya’yı inceleyen birçok araştırmacının hemfikir olduğu gibi Sovyetler Birliği döneminde özellikle Joseph Stalin’in politikalarında belirgin şekilde görülmüştür.
Stalin, toplumsal hafızayı yalnızca geçmişi muhafaza eden bir alana sıkıştırmamış, aynı zamanda sosyalist ideallere bağlı yeni bir kimlik inşasının temel taşı olarak değerlendirmiştir.
Bu özellikle Moskova’da metro duraklarının anıtsallığından başlayarak adım adım tüm günlük yaşam içerisine örülmüş bir ritüeldir.
Örneğin sabah evden çıkan bir öğrenc, metrodan başlayarak gittiği üniversite sıralarından ders çalıştığı kütüphaneye kadar bu toplumsal hafızayla karşılaşır.
Günümüzde de Rusya Federasyonu’nun uyguladığı politikalar, bu tarihsel sürekliliğin izlerini taşımaktadır.
Bu anıtlar yalnızca bir görüntüden ya da isimden ibaret değildirler.
Her zaman birleştirici bir işlev görmüşlerdir ve görmeye devam etmektedirler.
Bu anıtsallığın son basamağı Rusya’da bugün Darya Dugina olmuştur. ‘İDEALLERİNE BAĞLI KUŞAĞIN SEMBOLÜ’ “Darya Dugina, ideallerine sadakat ve fedakârlığın simgesi olarak Rusya’dan sonra Türkiye’de de ölümsüzleşmiştir.” 30 Eylül tarihinde Rus Evi Ankara’da düzenlenen özel tören hem Türkiye hem de Rusya için oldukça önemlidir.
Bu törenle Rus Evi Ankara bünyesindeki kütüphaneye Rus gazeteci ve siyaset bilimci Darya Dugina’nın adı verildi.
Anı plaketi ve portresi yerleştirildi.
Batılı istihbarat servisleri ve Kiev rejiminin düzenlediği bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden Dugina, babası Aleksandr Dugin gibi siyaset ve felsefeyle ilgilenmiş, aynı çizgiyi genç kuşağa taşımıştı.
Avrupa’daki liberal siyaset ve ABD’nin küresel hegemonyasına karşı duruşuyla tanınıyordu.
Bugün ise Rusya için “ideallerine bağlı kuşağın” sembolü haline gelmiş durumda.
Rus Evi Başkanı Aleksandr Sotniçenko, törende şunları vurguladı: “Darya Dugina’nın trajik kaderi, vatana adanmışlığın, fedakârlığın ve ideallere sadakatin sembolü oldu.
Bizim için kütüphaneye onun adını vermek özellikle birleşme gününde çok önemliydi.
Çünkü Donetsk Halk Cumhuriyeti, Luhansk Halk Cumhuriyeti, Zaporojye ve Herson sakinleri de seçimlerini Rusya’dan yana yaparak bütün dünyaya sadakatlerini gösterdiler.
Darya’nın büyük eserleri hayattayken yayımlanmadı.
O, Rusçayı derinden seviyordu ve bu dil aracılığıyla dünyayı anlamaya çalışıyordu.
Bu nedenle kütüphaneye onun adını vermek son derece anlamlı.” ‘İKİ ÜLKEDE DE YILDIZI PARLADI’ Bu törenin Türkiye açısından da önemi vardı.
Dugina aynı zamanda Türkiye-Rusya dostluğu için aktif çalışmalar yürütmüş, bu yönüyle iki ülke arasında yıldızı parlayan önemli bir figürdü.
Doç.
Dr.
Mehmet Perinçek, bunu şu şekilde ifade etmiştir: “Darya sadece perde arkasında değil, kamuoyu önünde de Türk-Rus işbirliğini çok kararlı bir şekilde savunuyordu.
Ben Darya'yı 11 yaşından beri tanıyorum, çok birikimli Türkiye'yi seven, Türkiye'nin kültürüne aşık biriydi.
Türkçe öğreniyordu.
Türkiye'nin başarılarının hem Suriye'de hem Doğu Akdeniz'de hem KKTC'de hem Ege'de Rusya'nın başarılarının bir zeminini yarattığını görüyordu.
Kamuoyunun önünde de bunu sık dile getiriyordu.”(3) Bu bağlamda Türkiye’de yer alan bir kütüphaneye Darya Dugina’nın adının verilmesi daha da anlamlıdır.
Darya Dugina, ideallerine sadakat ve fedakârlığın simgesi olarak Rusya’dan sonra Türkiye’de de ölümsüzleşmiştir.
DİPNOTLAR: (1) Halbwachs, M. (2017) Kolektif Hafıza, Heretik Yayıncılık. (2) Connerton, P. (1989).
How Societies Remember.
Cambridge: Cambridge University Press. (3) https://www.odatv.com/guncel/mehmet-perincek-arkadasi-duginayi-anlatti-suikastin-sirlari-248275