Haber Detayı
Eski AKP Milletvekili Kocabıyık, herkesin devletle menfaat ilişkisine sokulduğunu söyledi: ‘Çıkar sağlayarak susturuyorlar'
Eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kocabıyık AK Parti herkese bir şey dağıtıyor. Bana da verdiler. Eşimi vali yapmışlardı. O zaman iki bakan arkadaş beni arayıp 'Seni nasıl ayağından çiviledik' diye espri yapmıştı. Bir takım şeylere itiraz ettiğim için de geri aldılar. Sistem bu. O nedenle susuyorlar dedi.
Eski AKP İzmir Milletvekili H üseyin Kocab ıyık Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. - Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Pınarhisar Cezaevi’nde çekildi ğiniz fotoğrafınız var, birka ç ay önce de AKP’den ihraç edildiniz.
O günlerden bu güne nas ıl gelindi?
İstanbul B üyük şehir Belediye Başkanı Erdoğan’ın Siirt’te okuduğu şiir i çin o günün yarg ısı dava a çt ı.
Bu haksız bir davaydı, bug ün de ayn ı şeyi d ü ş ünüyorum.
Bununla birlikte yolsuzluk davalar ı da a ç ılmıştı.
Çok kabar ık bir dosyaydı.
Şiir okuduğu i çin cezaevine at ıldığından biz demokratlar, yolsuzluk davalarını hi ç ciddiye almad ık.
Çünkü Erdo ğan’ı siyasetten tasfiye çabas ı vardı.
Erdoğan mağdurdu.
O y üzden destek olma ihtiyac ı hissettim. - O d önem Tansu Çiller’in dan ışmanıydınız değil mi?
Evet. ‘ARTIK ONU TANIYAMIYORUM’ - Erdoğan ile ilk tanışmanız cezaevinde mi oldu?
Belediye başkanı olduğu g ünlerden tan ırım.
O zaman Çiller hükümeti iktidardayd ı.
Tansu Hanım pek hoşlanmazdı Tayyip Bey’den.
Ben severdim Tayyip Bey’i.
Belediye başkanı Tayyip Bey’le Cumhurbaşkanı Tayyip Bey arasında d ünya kadar fark var tabii.
O günlerdeki Tayyip Bey çelebi bir adamd ı.
Merhametli, fakir fukara babası, dost tabiatlı biriydi.
Şimdi bambaşka biri var karşımızda ve ben artık onu tanıyamıyorum.
Cezaevine girince de hemen ziyaretine gittim.
Ziyaret ile de kalmadık.
B üyük bir hukukçu olan rahmetli Ahmet İyimaya ile birlikte Adalet Bakanı’na gittik, “Erdoğan bir demokrasi mağduru, hi ç olmazsa cezaevinde rahat ettirin” dedik.
Tayyip Bey içeride dünyada hiçbir mahkumun olamayaca ğı kadar rahattı.
Bir g ünde yüzlerce ki şi ziyaret ediyordu.
Bir cezaevinden ziyade bir evdi Pınarhisar Cezaevi.
Bir de şimdi İmamoğlu’nun hapishane şartlarını d ü ş ünün. - Siyasi birlikteli ğiniz ne zaman başladı?
Danışmanlık d önemimden sonra bas ın sekt örüne geçtim.
Sabah grubunda yazmaya ba şladım.
Rahmetli Erol Ol çok yak ın arkadaşımdı, onun çok ısrarı oldu milletvekili olmam konusunda.
Erol’un gidişat ve Tayyip Bey’in politikaları konusunda derin endişeleri vardı.
Erol hayatta olaydı bana s öyledi ği bu endişelerin neler olduğunu size s öylerdim.
Ama hayatta olmad ığı i çin bunu yapamam.
Ancak şunu s öyleyeyim, o gün baz ılarına katılmadığım Erol Ol çok’un endi şelerinin hepsi zaman i çinde do ğru ç ıktı.
Sorunuza d önersek, benim dan ışmanlık formasyonumun yeni d önemde i şe yarayacağını d ü ş ünen arkada şlar sanırım Tayyip Bey’i de ikna ettiler ki aday olmak zorunda kaldım.
Aktif siyasete girmek konusunda çok istekli olmad ığımı ve biraz da direndiğimi s öylemeliyim.
Daha önce de sa ğ olsun Tansu Hanım defalarca beni milletvekili yapmak istedi, hep uzak durmuştum.
Ama 7 Haziran 2015 se çimlerinde siyaset Tayyip Bey’le nasip oldu. - İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından “Sen aslında kendine darbe yaptın haberin yok” ifadelerini kullandınız.
Neden “darbe” dediniz? 28 Şubat’ta Tayyip Erdoğan’a yapılan nasıl bir t ür darbeyse Ekrem İmamoğlu’na yapılan da darbedir.
Bakın size anlatayım: Demokrasilerde kurallar, partiler, rekabet, tartışma, m üzakere, sand ık vardır ve t üm bu unsurlar ın üzerinde kayna ğını milletten alan rıza ve meşruiyet şartı vardır.
Siz demokratik rekabette eşitlik, d ürüstlük, me şru, team üllere uygun siyasi mücadele yöntemlerini bir tarafa b ırakır da rakibinizi elinizdeki devlet g ücünü, kontrol etti ğiniz yargı g ücünü devreye sokarak etkisiz hale getirmeye çal ışırsanız bunun adı darbedir.
Darbeler sadece militarist g üçlerle yap ılmaz.
Modern d ünyada böyle de yap ılıyor. 1998’de Tayyip Bey’e yapılan da darbeydi ve bunun adını bizzat o darbeyi yapanlar “Postmodern darbe” diye koymadılar mı... ‘EFSANE YERLE BİR OLUYOR’ “Kendine darbe yaptın” dememin nedeni şu: Tayyip Bey’i tarihsel bir siyasi şahsiyet yapan, onun 28 Şubat’ta başına gelenler, getirilenlerdi.
Yani önünü kesmek için ona darbe yapt ılar.
Bu darbe, onu başbakanlığa, bug ün bulundu ğu yere taşıdı.
Şimdi o g ün kendisine yap ılanın daha ağırını o rakibine yapıyor.
Ben o c ümleyi çok üzülerek kurdum.
Tayyip Erdo ğan’ı sevin sevmeyin, o siyasi tarihimizde çok önemli bir şahsiyet olarak yer alabilirdi.
Ama son d önemlerde izledi ği siyaset onun b ütün efsanesini yerle bir ediyor.
Korkar ım b öyle giderse tarihe pek parlak bir biyografi b ırakmayacak.
Ayrıca bir şey daha var: Son g ünlerdeki me şruiyet tartışmalarının sık ça yap ılıyor olmasıyla bu s öylediklerim aras ında yakın ilişki var. ‘MESELE SADECE İMAMOĞLU DEĞİL’ - Rakipler yargı yoluyla tasfiye mi ediliyor?
Ben bir önceki sorunuzda da söyledim bunu.
Bak ın, Ekrem İmamoğlu ile ge çmi şte bir tanışıklığım yok.
Siyasi bir birlikteliğim yok.
Ben sağ gelenekten geliyorum.
O CHP’li.
Cumhurbaşkanı adayı olduğu ve se çilme ihtimali yüksek oldu ğu i çin dünün ma ğduru Tayyip Erdoğan tarafından siyasi tasfiyeye tabi tutuluyor.
Benim g ördü ğ üm bu.
Erdo ğan bunu yargı eliyle yapıyor.
Siyasi tasfiyeyi ve kendi tabiriyle “telef etme” işlemini örtmek için de yolsuzluk iddialar ı üzerine kuruyor senaryoyu.
Benim için Tayyip Bey’in 99’da ba şına gelenden farkı yok.
Ekrem İmamoğlu’ndan bana ne...
Ama mesele sadece İmamoğlu meselesi değil işte.
Siz T ürk milletinin bütün tarihi boyunca ba şarmış olduğu en değerli şeyi; kansız, kavgasız, entrikasız se çim yapma, iktidar ı değiştirme yeteneğini k öreltiyorsunuz.
Bunun, bu ülkenin gelecek nesillerine verece ği zararın farkında mısınız...
Ben 1998’de, yani 27 yıl önce, genç bir demokrat olarak, Erdo ğan’a yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı g österdi ğim refleksi bug ün İmamoğlu i çin de gösteriyorum.
Çünkü ben riyakarl ıktan nefret ediyorum. - Sonrasında da ihra ç edildiniz, k ırılma noktası İmamoğlu mu oldu?
Ondan önce Osman Kavala için de tepki göstermi ştim.
Osman Kavala’yı da tanımam, hayatımda aynı caddeden ge çmemi şizdir.
Eşi çok de ğerli bir akademisyen, kitap ve araştırmalarından çok yararland ım.
Ayşe Hanım’ın babası Tarık Buğra bizim gibi sağ gelenekten gelenlere şuur ve ilham vermiş b üyük bir romanc ıdır.
Kavala’nın da siyasi çizgisini hiçbir zaman benimsemedim ama ona yap ılana da itiraz ettim.
Adamın dosyasını okudum, bomboş, ayıptır.
Siz Osman Kavala’yı cezalandırmıyorsunuz ki, T ürk yarg ısını ipe çekiyorsunuz.
Bak ın burada siyasi tarih okumuş biri olarak s öyleyeyim; bu hukuksuz kararlar ı verenler bir g ün ba ğımsız ve tarafsız yargı tarafından mutlaka yargılanacaklar.
Bu bu kadar a ç ık.
Tayyip Bey 2001’de AK Parti’nin kuruluş g ününde 14 A ğustos’ta Bilkent Otel’de yaptığı konuşmada “Bizim d önemimizde yarg ı cezalandırma aracı olarak kullanılmayacak” dedi.
Bu konuşmayı yaparken o salondaydım ve bu s özleri kulaklar ımla duydum.
Ben “Bug ün AK Parti’nin müktesebat ına, programına, t üzü ğ üne, beyannamelerine ayk ırı bir iş yapılıyor.
Yargı siyaset i çin kullan ılıyor.
Bunu yapmayın.
Sayın Cumhurbaşkanım buna siz engel olun” dedim.
Bu ça ğrımdan sonra bana “Arkadaş sen niye b öyle bir şey dedin” diye soran olmadı ama hemen beni eşim üzerinden vurmaya kalkt ılar.
G üya cezaland ırdılar. ‘TEK BAŞIMA KALSAM DA MÜCADELE EDECEĞİM’ - AKP’den hangi gerek çeyle ihraç edildiniz?
Türk siyasetinin en komik gerekçesiyle, “demokrasiye ve hukuka ayk ırı davranmaktan” ihra ç edildim.
Bir parti için; kurulu ş beyannamesi, esasları, varlık nedeni, t üzü ğ ü, program ı esastır.
Kriter bunlar ise AK Parti’de Erdoğan dahil herkes ihra ç edilmeli, bir tek ben AK Parti’li olarak kalmal ıyım.
AK Parti kendi varlık prensiplerine ihanet etmiştir.
Kimse bana “Kardeşim bu siyaset, siyasette bunlar olur, siyaset iyilik derneği değil” demesin.
Siyaset çiler böyle dü ş ündükleri, ahlak ve tutarl ılığı siyasetin i çinden kaz ıyıp ç ıkardıkları i çin dünya da Türkiye de bu hale geldi.
Ben nefes al ıp verdik çe, tek ba şıma kalsam bile bu siyaset anlayışıyla m ücadelemi yürütece ğim. - Tutuklanmaktan çekinmiyor musunuz?
Ben 12 Eylül’de cezaevine girdim siyasi sebepten. 17 ya şındaydım. 28 Şubat’ta cezaevine girmekten herhalde Tansu Çiller sayesinde kurtuldum. 15 Temmuz ba şarılı olsaydı herhalde canına okunacakların başında gelirdim. “Su testisi su yolunda kırılır” demişti merhum Demirel.
Bu fikirlere sahipseniz, m ücadelenize inan ıyorsanız hapishaneyi g öze alacaks ınız, ölümü göze alacaks ınız.
Cezaevine girmek benim i çin hiçbir problem te şkil etmez.
Cezaevi k ötü bir yer de ğil, işkence etmiyorlar, devlet size bakıyor.
Akıllı insan i çin cezaevi bir yenilenme ve güçlenme mekan ı.
Okumak yazmak i çin de...
Cezaevini özendirmek için söylemiyorum bunlar ı.
Bunlar benimle ilgili.
Ama siyasi sebeplerle insanların haksız hukuksuz cezaevine atılmaları korkun ç. ‘UYARI GÖREVİMİ YAPIYORUM’ Ayrıca, Benim AK Parti’ye muhalefet yapmak gibi bir niyetim de yok inanın.
Ben uyarı g örevimi yap ıyorum.
Çünkü AK Parti demokratik karakterini kaybediyor ve yozla şıyor.
Bunun önüne geçmek için demokratik, e şit, rekabete dayalı se çim yapaca ğınızı topluma ve rakiplerinize inandırmanız lazım diyorum. - Gelecek se çim ile ilgili kayg ınız mı var?
Yakın siyasi tarihimizde hi çbir zaman “Seçim yap ılacak mı, yapılmayacak mı” tartışması olmadı.
Bug ün ilk kez bu oluyor.
Eminim sand ığı getirip milletin önüne koyacaklar, aksini dü ş ünemiyorum ama toplumda böyle bir ş üphe uyand ırıldı. - AKP i çinde mevcut uygulamalara bak ış nedir, sizin gibi d ü ş ünen çok mu?
AK Parti’de çok sayg ıdeğer, hukuktan uzaklaşmayı, yargının yozlaşmasını T ürkiye için çok zararl ı g ören insanlar var.
Fakat ele ştirilerini kamuoyu veya partinin yetkili organları önünde de ğil de dar sohbetlerde dile getiriyorlar. ‘SİSTEM BÖYLE KURULDU’ - Neden korkuyorlar?
Bunu söylemek istemezdim ama maalesef sistem öyle kuruldu.
Herkes bir şekilde devletle menfaat ilişkisine sokuldu.
Yani kiminin karısı, kiminin kızı, kiminin oğlu, damadı, torunu...
AK Parti herkese bir şey dağıtıyor.
Bana da verdiler.
Nitekim bir takım şeylere itiraz ettiğim i çin de geri ald ılar. - Ne vermişlerdi size?
Eşimi vali yapmışlardı.
O zaman iki bakan arkadaş beni arayıp “Seni nasıl ayağından çiviledik” diye espri yapm ışlardı.
Sistem bu.
İtiraz edenin mutlaka kaybedeceği bir şey var.
O nedenle susuyorlar, torununu işe koymuş, damadı ihale alıyor.
Onların hayatlarını mı karartsın?
Susuyor adam. ‘ÜZERİMİZE VAZİFE OLMAYANA KARIŞMIYORDUK’ - Siz uzun yıllar danışmanlık yaptınız.
Eskiden farklı olarak bug ün özellikle saray dan ışmanlarının çok öne ç ıktığını g örüyoruz.
Nedir cumhurba şkanı üzerindeki etkileri?
Sarayda dan ışman adı altında insanlar var.
Bunlar bizim yaptığımız danışmanlık gibi danışmanlık yapmıyor.
Biz “stratejik danışmanlık” denen t ürden bir i ş yapıyorduk ve üzerimize vazife olmayan, boyumuzdan büyük i şlere karışmıyorduk.
T ürkiye’nin önemli sorunlar ına d önük dosyalar haz ırlar, liderlere sunardık.
Danışmanlık b öyle olur.
Şimdi yeni bir danışman t ürü icat edildi.
Saray ın fiyakasını, telefonunu, aracını kullanıyor, iyi maaş alıyor, danışmanlık dışı işlerle uğraşıyor ve cumhurbaşkanını daha otokratik ara çlar kullanma yönünde te şvik ediyorlar. - Erdoğan’ı danışmanlar mı y önlendiriyor?
Yönlendirmeye çal ışıyorlar.
Ama şunu s öyleyeyim.
Tayyip Erdo ğan’ı yakından tanıyanlar bilir ki onun bunun y önlendirmesiyle kolayca istikamet de ğiştirecek biri değil.
Kendi d ünyas ı, mantığı belirleyicidir.
Dolayısıyla son s özü hep Erdo ğan s öyler.
Dan ışmanların s öylendi ği kadar etkisi yok. - Cumhur İttifakı’nda kimin kimi y önlendirdi ği de çok tart ışılıyor.
Sizin d ü ş ünceniz nedir?
Bir şeyin var olmasını sağlayan neyse, o var olan şey daha b üyük ve güçlü bile olsa, onun var olmas ını sağlayan unsur yapay da olsa bir g üç olu şturur.
Buna g öre MHP, AK Parti’nin bugün iktidar olmas ını sağlayan parti.
Dolayısıyla bug ün görünür olan çok net.
MHP, AK Parti’yi birçok konuda etkiliyor. ‘DEVLET BEY SÜRPRİZLERİ’ Tabii bu sorunun yan ıtını ararken Bah çeli’nin siyasi maceras ında yaptığı hamleleri de d ü ş ünmek laz ım.
Mesela T ürkiye, AK Parti’nin iktidara geldi ği 2002 se çimlerine nas ıl girdi, 367 krizi, baş örtü krizi nas ıl çözüldü, 7 Haziran seçimlerinden sonra 1 Kas ım se çimlerine ve rejimi de ğiştiren 2017 referandumuna nasıl gidildi?
Devlet Bey bug ün Erdo ğan’a “Gidemezsiniz, cumhurbaşkanı olarak kalmalısınız” diyor ya, hi ç belli olmaz.
Yar ın sabah ç ıkar, ittifakı bozar ve T ürkiye’yi seçime götürür.
Ben Devlet Bey’i yak ından tanıyorum. “Devlet Bey s ürprizleri” diye bir kategori var siyasi hayat ımızda. ‘BAHÇELİ HER AN ERKEN SEÇİM DİLEBİLİR’ - Devlet Bahçeli yak ın d önemde erken seçim ça ğrısı yapar mı?
Devlet Bah çeli her an erken seçim ça ğrısı yapabilir.
H ükümetle herhangi bir konuda çok ciddi bir görü ş ayrılığına d ü şebilir ve “T ürkiye yenilenmeli, milli irade tazelemeli” diyebilir, ş üpheniz olmas ın.
Biraz önce söyledim, siyasi kronolojisine bak ın, bunu anlarsınız. ‘ERDOĞAN KAYBETMEYE OYNAMAZ’ - Kamuoyunda Erdoğan sonrası ne olacağına dair yapılan tartışmaları da çok s ık g örüyoruz.
Hakan Fidan, o ğul Bilal Erdoğan ve damat Sel çuk Bayraktar isimlerini duyuyoruz.
Tabii “Erdo ğan tekrar aday olacak” diyenler de var.
Sizin d ü ş ünceniz nedir?
Bu tart ışmaları yapanlar Erdoğan’ı tanımıyor.
Tayyip Bey, ölçme ve de ğerlendirme y öntemlerini dünyada en iyi kullanan lider.
Onun kadar anket yapt ıran ve anketlere g öre politika geli ştiren d ünyada ba şka bir lider yok.
Gerekirse 50 tane anket yaptırır ve “Se çimi kazanacak kim” diye bakar.
Kendisinin bir daha aday olamayaca ğını varsayarak s öylüyorum.
Ankette kim ç ıkarsa onu aday yapar, Erdoğan kaybetmeye oynamaz.
Bunu tartışmaya gerek yok. - Kendisi aday olur mu?
Benim g ördü ğ üm Tayyip Erdo ğan’ın adaylığının tek şartı var.
O da Ekrem İmamoğlu.
İmamoğlu dışarıya ç ıkmadan Erdoğan aday olamaz.
Birbiriyle bağlantılı.
Bu s öyledi ğimi ne CHP’liler ne AKP’liler ne de benim arkadaşlarım anlıyor. - Nasıl bir bağlantı?
İmamoğlu cezaevinden ç ıkmadan yapılan se çim me şru olmaz.
Çünkü iddial ı, arkasında milyonların olduğu bir adayı alıp cezaevine atmış, yargı yoluyla tasfiye etmişsin.
Yolsuzluk iddialarına kimsenin inandığı yok.
Eğer İmamoğlu dışarıya ç ıkarsa Erdoğan’ın adaylığı konusundaki bazı anayasal problemler belki aşılabilir. - Nasıl aşılabilir, CHP bunu şart mı koşmalı?
Hayır, şart değil.
B öyle bir demokratikle şme, demokrasi iklimi oluşabilir.
Bakın, yine aklınıza hemen “Meşruiyet olmazsa olmaz”ı getirin. 2002 se çimlerinde Deniz Baykal, Erdo ğan’ın siyaset yasağını niye kaldırdı, bunu bug ün bir daha dü ş ünsün herkes.
Çünkü CHP genel ba şkanı, siyaset bilimi do çenti Deniz Baykal, 3 Kas ım Se çimleri’nden sonra Erdo ğan’ın i çinde olmad ığı bir sistemin meşruiyetinin olmayacağını g ördü.
Bir demokraside rakibiniz haks ız ve hukuksuz bi çimde engelleniyorsa sizin de me şruiyetiniz tartışmalı hale geliyor. ‘AYNI FİLM TEKRARLANIYOR’ - Ama tersi adımlar g örüyoruz, kafalarda s ıranın Mansur Yavaş’a mı geldiği sorusu var...
Ben anlamıyorum AK Parti’yi.
Yaptıkları her hamle CHP’yi g üçlendiriyor.
AK Partililerin yapt ığı bir araştırmada bile CHP 4 puan önde. 70 y ıldır kavga eden, hiziplerle uğraşan CHP b ütünle şiyor, g üçleniyor, büyüyor.
Yap ılanlar; siyasi akla, siyasi strateji ilkelerine uygun değil.
Bakın, Erdoğan önce cezaevine at ıldı sonra başbakan oldu.
Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’ndeyken başbakan olacağı belliydi.
Aynı film burada tekrarlanıyor.
Ben bunu anlatmaya çal ışıyorum; Erdoğan demokrasiden, hukuk devletinden uzaklaşıyor, Putin’in yaptığı gibi rakibini hapse atıyor.
Biz Tayyip Erdoğan’a ge çmi şte yapılanlara itiraz ettiğimiz i çin onu destekledik. ‘BU ALGININ SEBEBİ KENDİSİ’ - 1 Ekim’de Meclis a ç ılışında CHP dışındaki parti liderlerinin Erdoğan ile verdiği kare çok konu şuldu.
Bu, “meşruiyet” tartışmalarına yanıt mı?
Siyaset ve kamuoyu o fotoğrafa niye bu kadar b üyük anlam yükledi ben anlayamad ım doğrusu.
Evet, “Trump Erdoğan’a meşruiyet verdi” lafından sonra b öyle bir foto ğrafın Erdoğan’a faydası olabilir.
Anlaşılıyor ki fotoğraf, bu ama çla kullan ıldı.
Ama muhalefetin Erdoğan’a yaklaştığı bi çiminde yorumlara hiç kat ılmıyorum.
Nitekim bu yorumlara o fotoğrafta yer alanlar a ç ık tepki g österdiler.
Bu bak ımdan o fotoğrafla ilgili yorumlar tamamen abartılı ve siyasette hi çbir anlam ı ve gelecekte de hi çbir etkisi olmayacakt ır.
Ben başka bir a ç ıdan bakıyorum bu fotoğrafın yarattığı tartışmaya.
Tayyip Bey siyaseti öyle bir güvensizlik ve kutupla şma çukuruna dü ş ürdü ki, asl ında çok normal kabul edilmesi gereken bir foto ğrafa inanılmaz anlamlar y ükleniyor.
Tam bir post-trust vakas ı yani.
İnsanlar ni çin TBMM gibi bir mekanda devletimizin ba şkanıyla diğer parti başkanlarının birlikte fotoğraf vermelerini makul ve g üzel bir şey olarak algılamıyorlar.
Bunu oturup cumhurbaşkanının d ü ş ünmesi laz ım, bu algının sebebi kendisidir.
O fotoğraftaki insanların yarısı cumhurbaşkanının kısa bir s üre önce “terörist”, “vatan haini” gördü ğ ü insanlard ı.
Öyle de ğil miydi, yoksa ben mi yanılıyorum?
Bir resim etrafında b öylesine bir tart ışma yapılabiliyorsa işte bunun nedeni, bu r öportaj ın da konusu olan anormalliklerdir. - ŞU AN TÜRKİYE’NİN YAŞADIĞI EN BÜYÜK SORUN NEDİR?
Türkiye’nin ekonomiden diplomasiye birçok sorunu var ama bugün Türkiye’nin en büyük sorunu demokrasi ve hukuk devleti vasf ımızın g ördü ğ ü hasarlar, aç ılan gedikler.
Çünkü buradaki hasar ve yanl ış gidişat diğer b ütün sorunlar ın çözümünü engelliyor.
Özgür Özel, İmamoğlu’nun cezaevine atılmasının 150 milyar dolara mal olduğunu s öyledi, kimse itiraz etmedi.
İmamoğlu h ürriyetine kavu şmaz, se çimlere girmezse, Selahattin Demirta ş özgürlü ğ üne kavu şmazsa, Osman Kavala, Fatih Altaylı, Ayşe Barım sa çmal ıklarına bir son verilmezse, Can Atalay ayıbı ortadan kaldırılmazsa bunun anlamı “T ürkiye gerçek bir demokrasi ve hukuk devleti yolunda yürümeyecek” demektir.
Bu kadar aç ık.
T ürkiye demokrasi ve hukuk devleti yolunda yürümedi ği s ürece ne enflasyon hallolur, ne d ış yatırım gelir ne i ç bar ış sağlanır. - TÜRKÇE’Yİ EN İYİ KULLANAN LİDER SİZCE KİM?
Ahmet Davuto ğlu’nun T ürkçesini çok be ğenirim.
T ürkçesi de kalemi de güçlü.
Demokrat Parti Genel Ba şkanı G ültekin Uysal’ ın T ürkçesi iyi.
Çok donan ımlı biri.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da iyi.
Fakat o kadar hızlı ve yoğun konuşuyor ki mesajı kayboluyor.
Benim tanıdığım liderler i çerisinde Ayd ın Menderes vardı.
Hem çok güzel konu şurdu, hem bir filozoftu.
Demirel, Özal Türkçe’yi bozarak konu şurlardı.
Erkan Mumcu’nun muazzam T ürkçesi vard ı.
Ecevit ve Baykal’ın T ürkçeleri de kula ğa hoş gelen, sağlam T ürkçelerdi.
Şimdi tabi bir de Özgür Özel Türkçesi var hayat ımızda.
Zaman zaman kural dışı ama tatlı, hoş bir T ürkçe.
Di ğerleriyle ilgili bir şey diyemiyorum, çünkü ba şkalarının yazdıklarını camdan okuyorlar.
PORTRE 1963’te Konya’da doğdu.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co ğrafya Fak ültesi Türkoloji Bölümü’nden mezun oldu.
At ılım Üniversitesi Uluslararas ı İlişkiler B ölümü’nden master derecesi ald ı. 53 54 ve 55.
H ükümette Ba şbakan Başdanışmanlığı, T ürk Demokrasi Vakf ı Y önetim Kurulu Üyeli ği, Analitik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı, T ürk Dünyas ı K ültür Ba şkenti Ajansı Genel Sekreterliği, Politika Merkezi D ü ş ünce Kurulu şu Genel Koordinat örlü ğ ü, gazete kö şe yazarlığı ve medya temsilciliği g örevlerinde bulundu. 25 ve 26 dönem İzmir Milletvekili se çildi ği AKP’den Nisan 2025’de ihra ç edildi.
FOTO ĞRAFLAR: UĞUR DEMİR