Haber Detayı
Küresel Sumud Filosu: Türk aktivistler alıkonulmayı anlattı
Küresel Sumud Filosu'nda yer alan Türk aktivistler, 13 Eylül'de Marinette ile yola çıktıklarını, Gazze kıyısına ~35 mil kala alıkonulup 5 gün tutulduklarını ve yaşadıkları muameleyi anlattı.
Küresel Sumud Filosu'nda Türk aktivistler yaşadıklarını anlattı İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla denize açılan Küresel Sumud Filosundeki Türk aktivistler, alıkonulma süreçleri ve gördükleri muameleye dair AA'ya konuştu.
Filonun bazı gemileri 13 Eylül tarihinde Tunus'tan Marinette gemisiyle hareket etmiş, yolculuk 21 gün sürmüş ve Gazze sahiline yaklaşık 35 mil kala İsrail güçleri tarafından alıkonulmuşlardı.
Aktivistler, alıkonulduktan sonra 5 gün İsrail zindanlarında tutulduklarını aktardı.
Sinan Akılotu: "Gazze'nin yaşadığı sıkıntıların binde biri kadar değildi" Sinan Akılotu, AA'ya verdiği açıklamada filonun "2 yıldır süren çaresizliğin ürünü" olarak ortaya çıktığını ve "balıkçı teknesinden hallice teknelerle" Akdeniz'de sefer yaptıklarını söyledi.
Akılotu, yaşanan sıkıntıları anlatmaktan kaçındığını belirterek, "(Bizimkiler) Gazze'nin yaşadığı sıkıntıların binde biri kadar değildi" dedi.
Alıkonulma anında hücrelere köpeklerle girildiğini ve kendilerine yiyeceklerin "hayvanların önüne atar gibi" verildiğini aktaran Akılotu, birlikte açlık grevi yapma kararı aldıklarını ve hayatta kalmak için sadece musluktan su içtiklerini söyledi.
Orada temel sağlık problemi olmayan herkesin açlık grevine katıldığını belirtti ve kaldığı süre boyunca "30-40 yıldır bu zindanlarda bize yapılan muamelenin çok daha kötüsü yapılıyor" diye düşündüğünü ifade etti.
Akılotu, operasyon sonrası Marinette gemisinin aktivistleriyle birlikte alıkonulduğunu ve Aşdod Limanı'nda İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in katıldığı bir ortam olduğunu aktardı.
Ben-Gvir'in katılımcılara yönelik konuşmasını "sokak ağzıyla konuşarak aşağıladığı" şeklinde değerlendirdi ve alıkonulma sırasında çok sayıda "Türkçe konuşan İsrail askeri" gördüklerini söyledi.
Akılotu, ayrıca "Allah, devletimizden razı olsun" diyerek hem İsrail içindeki süreçte hem de Ürdün'e geliş sırasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerinin kendilerini yanında hissettiklerini belirtti ve Gazze için uluslararası toplumun daha somut adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Turgay Turan: "İsrail ordusunun ne kadar korkak bir ordu olduğunu gördük" Turgay Turan, filodaki görevinin gemilerin bilişim sistemleriyle ilgilenmek olduğunu, İsrail engellemelerine rağmen dünyaya bağlanabildiklerini ve "görevimizi başarıyla yaptık" değerlendirmesinde bulundu.
Turan, saldırı anlarının tamamının kameralara yansıdığını söyledi.
Turan, "İsrail ordusunun ne kadar korkak bir ordu olduğunu gördüklerini" belirterek beklediklerinden daha az fiziksel kötü muamele gördüklerini, bunun nedeninin dik durmaları olduğunu söyledi.
Ayrıca bazı devletlerin boyun eğdiğini ama Türklerin dik durduğunu vurguladı ve medyanın ve toplum baskısının etkili olduğunu aktardı.
İsrailli yetkililerin kameralar önünde kendilerine su vererek gösteri yaptıklarını ifade eden Turan, "(İsrailli yetkililer) Şov yaptılar, bize yalandan su vermeye kalktılar kameraların önünde, arkada tamamıyla pislik peşindeydiler." dedi.
Gemilerin Gazze kıyılarına yaklaştıkları sırada ise uçak ve bombalama sesleri duyduklarını ve o anda Gazze'ye yönelik 18 bombalamayı sayabildiklerini söyledi.
Süreç boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerine teşekkür etti ve ABD ile İsrail'e karşı boykot çağrısında bulundu.
Yunus Demir: "Karşı koydum" Yunus Demir, teknelerin Tunus'ta hazırlanmasından itibaren filoda 45 gündür görevli olduğunu, Gazze'ye ulaşmayı çok istediklerini ve uluslararası sularda İsrail tarafından "her zamanki gibi kaçırıldıklarını" aktardı.
Demir, alıkonulma sonrası üç farklı noktada şiddete maruz kaldığını söyledi.
Demir, taktığı kefiyenin çıkarılması talimatına karşı koyduğunu ve bunun üzerine iki polisin kollarına girerek onu bir yere götürdüklerini; orada şiddet uygulayıp kefiyesini çıkarttıklarını anlattı: "Çıkartmayacağımı söyledim, iri yarı iki polis kollarıma girerek bir yere götürdüler ve orada şiddet uygulayıp kefiyemi çıkarttılar.
Biri diziyle göğsüme vurdu, beni yere yatırdı, ayağının altıyla kafama vurdu." Filonun "şiddetsizlik" mottosuyla hareket ettiğini, kendisinin ise mukavemet göstermemeyi tercih ettiğini belirtti.
Demir, İsrail'i "terör devleti" olarak nitelendirip kötü muamelelere maruz kaldıklarını ancak bunun kendileri için önemli olmadığını söyledi.
Filoda 47 ülkeden katılımcı bulunduğuna dikkat çekerek Gazze halkına yalnız olmadıklarını ve ablukayı kırmak için yakında daha güçlü döneceklerini iletti.
Filonun genel durumu Küresel Sumud Filosu, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla en kalabalık toplu filolardan biri olarak öne çıktı.
Filonun 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaştığı, İsrail ordusunun saldırısı sonucunda 42 gemiye el koyduğu ve gemilerdeki yüzlerce uluslararası aktivistin ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi'ne nakledildiği bildirildi.
Aktivistler anlattıklarıyla, operasyonun insanî boyutuna ve alıkonulma süreçlerindeki uygulamalara dikkat çekti.
Görüşmelerde öne çıkan ortak vurgular, Gazze'ye daha fazla destek çağrısı, yaşanan insanî krizin görünür kılınması ve uluslararası topluma harekete geçme çağrısı oldu.