Haber Detayı
Kapalıçarşı’da kaçak pırlanta operasyonu! Şoke eden detaylar ortaya çıktı
İstanbul Kapalıçarşı ve çevresinde geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleştirilen kaçak pırlanta operasyonunun ayrıntıları ortaya çıktı. 1 milyar 250 milyon liralık pırlanta ve değerli taşın el konulduğu soruşturmada, Hong Kong, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden satın alınan değerli taşların havalimanlarında çerez poşeti, şampuan şişesi veya kurye üzerinde yurda sokulduğu şoke eden detaylar çıktı.
İranlı Abbas Maneshi'nin telefonundan birçok mücevheratçı ile yurt dışından getirttiği pırlantalara ait paketlerin teslimat ve konum bilgileri çıktı.
Grubun 'İst cet belgi' isimli bir whatsapp grubu kurarak Türkiye'deki mücevheratçıların siparişlerini buradan takip ettikleri saptandı.
Yerli mücevher firmalarının kaçak yolla mücevher ticaretinde, hem daha yüksek kar marjı elde edebilmek hem de vergi, ruhsat ve izin yükümlülüklerinden sıyrılmayı amaçladığı öğrenildi.
ÖRGÜT LİDERİ İstanbul'da geçtiğimiz ağustos ayında kaçak pırlanta soruşturması kapsamında, Kapalıçarşı'da 23 iş yerine operasyon düzenlendi.
Operasyonda 43 şüpheli gözaltına alınırken, piyasa değeri 1 milyar 250 milyon lira değerinde olduğu belirtilen pırlanta, değerli taş, ziynet eşyası ve tarihi eser ele geçirildi.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 30'u tutuklanırken, 13 şüpheli hakkında ise adli kontrol şartı uygulandı.
Tutuklanan isimler arasında Nur-u Osmaniye ve Kapalıçarşı'da mağazaları bulunan mücevher firması sahipleri de yer aldı.
SABAH, İstanbul'un mücevher sektörünün can damarı olan Kapalıçarşı'daki mücevher operasyonunun ayrıntılarına ulaştı.
Bilgi ve belgelere göre soruşturma bir ihbar mektubuyla başladı. 7 Ocak tarihinde gelen ihbar mektubuna göre, bazı firma ve şahıslar Hong Kong, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden satın aldıkları değerli taşlar, Dubai'de gruplandırıp, alıcı firmaya özel verilen müşteri kodlarını poşetler üstüne işleniyordu.
Daha sonra yasa dışı yollar ile havalimanlarında çerez poşeti, şampuan şişesi tarzı ürünlerin içerisinde veya kurye üzerinde Türkiye'ye sokuluyordu. (Foto: Belgin Çalıcıoğlu) AMAÇLARI DAHA YÜKSEK KAR VE VERGİDEN KAÇINMAK Kaçak yolla yurda sokulan bu mücevherler, kuryeler aracılığıyla pırlanta satışı yapan şirketler aracılığıyla piyasaya kendi ithalat lisanslarını komisyon karşılığında kullandırtıp nakliyesi yapılıyordu.
Değerli taşlar, kayıt dışı olarak sahiplerine teslim ediliyor, nakliyesi yapılan taşlar, poşetler halinde paketlenerek taşlara ait sertifikaların da DHL, FEDEX gibi resmi kargo şirketleriyle gönderiliyordu.
Ödeme ise Havala veya nakit yöntemle şebekeye ulaştırılıyordu.
Mücevher firmalarının kaçak yolla mücevher ticaretinde, hem daha yüksek kar marjı elde edebilmek hem de vergi, ruhsat ve izin yükümlülüklerinden sıyrılmayı amaçladı. (FOTO) İranlı Abbas Maneshi EMNİYET YAKIN TAKİBE ALDI İşte bu ihbar mektubu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nu ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü'nü harekete geçirdi.
İhbar mektubunda yer alan şirket ve kişiler teknik ve fiziki takibe alındı.
Nur-u Osmaniye Caddesi ve Kapalı Çarşı çevresinde değerli taş/pırlanta kaçakçılığı yapan kuryeler, gizlilik kurallarına riayet edilerek adım adım izlendi.
Kuryeler, mücevherat firmaları çalışanlarıyla bire bir iletişime geçilerek zaman zaman halka açık yerlerde zaman zaman ise cafe, restoran gibi noktalarda teslimatları gerçekleştiriyordu.
Hangi iş yerlerine giriş, çıkış yaptıkları tek tek kayda alındı.
Gün içerisindeki hareketleri dakika dakika kayıtlara girdi.
ÖRGÜT LİDERİ İSTANBUL'DA YAKAYI ELE VERDİ Sabah'ta yer alan habere göre geçtiğimiz temmuz ayında yapılan fiziki takibe bir isim takıldı.
Bu isim şebekenin yöneticisi İran vatandaşı Abbas Maneshi'ydi.
İstanbul'da gözaltına alınan Maneshi, örgüt lideri 'Big boss' lakaplı Hadi Gulroozi ile birlikte hareket ettiği saptandı.
Tespitlere göre, Gulroozi, Hindistan'dan elde ettiği değerli taşları Dubai'ye giderek aldı ve Türkiye'ye gümrük işlemlerine sokmadan kaçak yollarla sokmakla görevliydi.
Gulroozi'nin talimatları doğrultusunda Mücevheratçılara dağıtımını gerçekleştirdi.
Bu iş karşılığında komisyon aldı.
Gözaltına alındıktan sonra hem üzerinde telefonunda yapılan incelemelerde, mücevher kaçakçılığıyla ilgili çok sayıda evrak ve doküman çıktı.
MESAJLAR İFŞA OLDU Maneshi'nin cep telefonunda yapılan incelemeler, İstanbul'un mücevher piyasasının kalbinin attığı Fatih'te bulunan Nur-u Osmaniye Caddesi ve Kapalıçarşı'da bulunan çok sayıda mücevher şirketinin alış veriş yaptığını ortaya çıkardı.
Söz konusu bu pırlantacıların Maneshi'ye yurt dışından verdiği değerli taşlarla ilgili siparişler, fiyatlar ve teslimat bilgilerine ilişkin çok sayıda mesaj çözüldü.
PIRLANTALARLA YAKAYI LE VERDİ Maneshi'nin üzerinde 2 sayfadan oluşan üzerinde alıcı olduğu değerlendirilen kişilerin isimleri, lakapları, telefon numarası, ağırlık bilgisi, tutarı ve tahsil edilme durumlarını içeren belgelere rastlandı.
Üzerinden şeffaf kilitli poşetler içerisinde daralı ağırlıkları 305.72 gram olan pırlanta olduğu değerlendirilen taş suçtan elde edildiği değerlendirilen 31 bin dolar nakit para ele geçirildi.
Cep telefonunda yapılan incelemelerde, birçok mücevheratçı ile yurt dışından pırlanta getirdiğine ve yapılan teslimatlara dair çok sayıda yazışma tespit edildi.
Yazışmalara göre Maneshi, kuryelere ve alıcılara, kaçak yollardan yurda sokulan paketlerin teslimi ile alakalı konum bilgilerini de içeren çok sayıda mesaj paylaştı.
SİPARİŞLERİ WHATSAPP GRUBUYLA TAKİP ETTİLER Hadi Gulroozi'nin kaçak pırlantaların teslimatıyla ilgili genel talimatlarını, Abbas Maneshi ve kurye Belgin Çalıcıoğlu'nun da içerisinde yer alan 'İst cet belgi' isimli whatsapp grubunda paylaşıldığı saptandı.
Bu grubun 29 Ekim 2023'te kurulduğu saptandı.
Çalıcıoğlu'nun evinde yapılan aramada, kilitli poşetler içerisinde 1041 adet pırlanta ele geçirildi.