Haber Detayı
Irmak Ünal'dan yeni paylaşım: 48. level'deyim
Oyuncu Irmak Ünal, 10 aydır sürdürdüğü meme kanseri mücadelesini ilk kez sosyal medya hesabından duyurdu. Geçirdiği süreci anlatan Ünal, farkındalık yaratmak istediğini belirterek, “Ben bu oyunun 48. seviyesindeyim. Artık yaş değil, aşama var” dedi.
Oyuncu Irmak Ünal, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla hem yaşadığı zorlu süreci hem de hayata yeniden tutunuş hikayesini takipçileriyle paylaştı.Türk televizyon ve sinema dünyasının usta isimlerinden Cihan Ünal'ın kızı olarak sanatla iç içe bir ortamda büyüyen Irmak Ünal, 3.5 yıl önce oyunculuk kariyerine ara vererek Bali'ye yerleşmişti.Yaklaşık 10 aydır meme kanseriyle mücadele eden Ünal, hastalığını bugüne dek sessizce yaşadığını ancak artık bu deneyimi paylaşarak başka hayatlara dokunmak istediğini açıkladı.
Bali’de iki çocuğuyla birlikte sürdürdüğü hayatında yaşadığı yalnızlık, kırılganlık ve dönüşüm sürecini anlatan Ünal, “Artık yaş değil, aşama var.
Ben bu oyunun 48. seviyesindeyim” diyerek hayatına umutla ve güçle devam ettiğini vurguladı.'SESSİZCE ATLATMAK İSTEDİM'Ünal, şunları söyledi:Bir şeyler paylaşmak istedim.
Bazen insan gerçekten insanlığa olan inancını kaybedebiliyor.
Özellikle dünyada olan şeyler, ülkemizde olan şeyler, çevremde olan şeyler.
Şimdi Bali'de yaşıyorsun.
Dünyanın en güzel yerlerinden birinde, "hayat sana güzel" diyorsunuz.
Vallahi iki çocukla dünyanın bir ucunda yaşamak da kolay değil.
Bir sürü yeni insan tanımak, hayatına yeni insanlar katmak da.
Ben de son zamanlarda böyle biraz umutsuz, biraz karanlık dönemlerden geçtim.
İtiraf ediyorum.Dört senedir başka bir ülkede yaşıyorum.
İki çocuğumla beraber.
Zorlandığım dönemler, zorlandığım durumlar oldu.
Öyle, gördüğünüz gibi plajda "coconut" suyu içmekle tabii ki geçmiyor.
Ya da beş yıldızlı bir otelde kalıp tatil yapmaya da benzemiyor Bali'de yaşamak.
Bir sürü getirisi var.
Yeni insanlar tanıyorsunuz.
Beni çok kıran, beni çok üzen, durumlar yaşadım burada.
Kendimi çok yalnız hissettiğim durumlar oldu.
İnanılmaz muhteşem yeni dostlar kazandım falan.
Hayat zaten böyle rengarenk bir şey değil mi?Açıkçası bu olay başıma geldiği zaman, bunu öğrendiğim zaman bunu kendi başıma sessizce atlatmak istedim.
Etrafımda zaten ailem, çok yakınlarım, kız kardeşim, annem vardı.
Bu dönemi kendi kendime atlatma kararımdan da çok mutluyum.
Çünkü itiraf ediyorum çok karanlıktı.
Hiç kolay değildi.
Gülümsemelerin ardına da saklanmadım.
Gerçekten olduğum gibi yaşadım aslında.
Ben sadece hayatıma devam etmeyi bir amaç edindim.
Bunun hep başıma neden geldiğini, pozitif bir şekilde düşünmeye çalıştım.
Ve geçenlerde artık tamam dedim.'BEN BUNU SAKLAMAK İSTEMİYORUM'Ben bunu saklamak istemiyorum.
Ben bunu paylaşmak istiyorum.
Ben bunu dönüştürmek istiyorum.
Ben bu kararların içinden bir ışık yaratırım dedim.
Bu arada aynen gördüğünüz gibi yaşadım.
Hiçbir şekilde için kan ağlarken spora gidiyor falan değildim yani.
Ben gerçekten sabah her tarafım ağrırsa da, kendimi kaldırdım.
Ve bu işin hep güzel tarafını görmeye çalıştım.
Nasıl görülür bilmiyorum ama kendimce bu konuda başarılı olduğumu düşünüyorum.
Burada da zaten elimden geldiğince, paylaşmaya çalışacağım.
Bir güçlü görünme çabasının altında ardında saklanmadım yani.Sakın öyle yanlış anlamayın.
Ben olduğu gibi yaşadım.
Sadece ben hastalık geçirdim, ben şöyle ameliyat oldum, ben, şu tedaviyi görüyorum, ben şu seanstayım, işte efendime söyleyeyim, kolumda, serumlu fotoğraflar falan.
Bunu paylaşmamayı seçtim.
Kimseyi üzmemeyi, kimseyi endişelendirmemeyi seçtim.
Bu enerjiyi kendime almamayı seçtim.
Sonra gördüm ki meme kanseri inanılmaz yaygın.
Ve fark ettim ki erken teşhisle ilgili konuşmak özellikle meme kanseri geçirdiğinle ilgili konuşmak tabii ki ama erken teşhisle ilgili özellikle konuşmak yaşadığın karanlığı bir anda aydınlığa çevirebilir.Belki bir tek kişinin dikkatini çekebilirim.
Belki bir tane kadının hayatını değiştirebilirim diye düşündüm.
Ve bunu düşünmek beni heyecanlandırmaya başladı.
Bu arada bana çok yürek veren dostlarım vardı.
Gerek Bali'de yabancı arkadaşlarım olsun, gerek Türk arkadaşlarım olsun.
Hepsi bir şekilde bunu paylaşmam gerektiğini söylediler bana.
Ve ben de kendimi hazır hissettiğim zaman paylaştım.
O da dündü.
Ve bu paylaşım çok iyi oldu.
Bana çok iyi geldi.
İtiraf etmeliyim ki bana çok iyi geldi.
Çünkü ben peruklarla yaşıyordum.
Sorgulanmamak, çekiştirilmemek oradan oraya adına.
Şimdi çok rahatım."'BEŞ BUÇUK SAAT SÜREN AMELİYAT GEÇİRDİM'Saçlarım kısa.
Bir süre böyle olacağım.
Onunla uzun zamandır barışığım.
Sizlerle de paylaştığım için daha da barıştım.
Sizden çok güzel şeyler aldım.
Geri dönüşler aldım.
Çok beğendiğinizi söylediniz.
Çok teşekkür ediyorum.
Ama, yani dünkü gelen mesajlar kelimelerle gerçekten anlatılmaz.
Ben şaşkınım.
Ben ki, geçmiş zamanlarda magazinde çok örselendiğim için, çok oradan oraya, vurulduğum için, biraz da ağzım yandığı için, yorumlarını bile kapalı tutan bir insanım.
Yorumlarımı kapalı tutmaya devam edeceğim.
Çünkü, bu beni yoruyor ve ben buna uzun zaman önce karar verdim.
Bu, zaten ulaşmak isteyen insanlar çok güzel bir dille bana ulaşıyorlar.
Ben elimden geldiğince okuyabildiğim her şeyi okuyorum.Dün o uzun uzun yazanlar, o kendi hikayesini paylaşanlar, sadece kalbinden seninleyim diyenler, yıllardır bana nasılsın demeyen arkadaşlarım bana nasılsın dediler.
Bu arada parantez içi söylemek istiyorum.
Kendime de söylüyorum.
Böyle birbirimize merhaba demek için de kötü şeyler olmasını beklemeyelim bence.
Gerçekten birbirimize dokunabiliriz ara sıra.
Artık her şey çok kolay internet sayesinde.
O yıllardan önce gelmiş, başka yerlerde tanıştığım, dünyanın öbür ucunda tanıştığım insanlardan gelen mesajlar falan beni inanılmaz mutlu etti.
Ya seviyor insan duymayı gerçekten ve bu utanılacak bir şey değil.
O hastanede, bir anım var ameliyathaneye girerken şöyle tavana baktım.
Dünyalar güzeli hemşirelerim vardı.
Dünyalar güzeli doktorlarım vardı.
Full bana destek.Ama o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
O kadar yalnızdım ki oradan girerken.
Yani, çocuklarıma zaten mesaj attım.
Çünkü ameliyat hali bu.
Uzun da bir ameliyattı.
Beş buçuk saat süren bir ameliyat geçirdim.
Neyse, ben 10 aydır sessizce yaşadım yaşadıklarımı.
Yanımda olması gereken kişiler vardı.
Birçok insan hayatımdan kaydı geçti bu dönemde.
Çok enteresan bir şekilde.
Birçok insan da ya geri hayatıma adapte oldu ya da o dönemde bana destek oldular."'MUTSUZ, UMTUSUZ GÜNLERİ DE GERİDE BIRAKIYORUM'Çok çok değişik transformatif dönüştürmeye çok açık bir dönem yaşadım.
Yani heyecanla bahsediyorum size.
Yaşadığım şeye ben teşekkür ediyorum.
Çünkü ben her şeyin Allah'tan, yaradandan, nasıl adlandırmak isterseniz büyük kaynaktan geldiğine inanıyorum.
O yüzden bu postun altına gelen bu sevgi dalgası gerçekten bana insanlıkla ilgili umut verdi.
Ben büyük düşüneceğim.
Abartmıyorum bak diyeceksiniz ama ben abarttığımı düşünmüyorum.
Bu gerçekten bir bana göstergeydi.Umutsuzluğa katılmamam adına.
Ayrılık, kopuş, bölünme.
Bunların hepsi bize söylenen en büyük yalan.
Bize söylenen en büyük yalan ayrılıktır.
Biz hiçbir zaman birbirimizden ayrılamayız.
Biz aynı kaynaktan gelen varlıklarız.
Biz bir bütünün parçasıyız.
Çok müthiş bir yerden geldik buraya.
O yüzden, ben bunu her zamankinden daha derin hissediyorum.
Yaşadığım korkunç karanlık, mutsuz, umutsuz günleri de geride bırakıyorum.Ve sayesinde, kendimi bugün çok iyi hissediyorum.
Bu şekilde de bana mesaj atan, bana yanımda olduğunu söyleyen, saçımı çok beğendiğini söyleyen.
Çünkü bu garip bir şey biliyor musunuz Hayatımda ilk kısa saçlı olmadım ben.
Sokakta herkes bana bakıyor gibi geliyor falan.
Ama tabii öyle değil aslında.
Ama iyi geliyor saçın yakışmış demeniz.
İşte Halle Berry falan."'BU OYUNUN 48.
AŞAMASINDAYIM'"Yürekten teşekkür ediyorum.
Ben yaşa inanan bir insan değilim.
Ben zamana da inanan bir insan değilim.
Burada size söylemek istediğim kendimce yeni bulduğum bir şey var.
Ben hayatı bir bilgisayar oyunu gibi düşünürseniz aşamalardan ibaret görüyorum.
Ve bundan sonra yaş değil aşama olarak söyleyeceğim.
Ben bu oyunun 48'inci aşamasındayım. "I am level 48".
Yükseldikçe iyiye gidiyoruz.
Amaç bu olmalı.
Ben bu enerjiyle konuşuyorum şu anda burada.Hesabımda uzun zamandır beni takip eden herkese teşekkür ediyorum.
Beni takip ettiğiniz için.
Komikliklerime, saçmalıklarıma, bazen yaramazlıklarıma falan tahammül edip beni hiç yargılamadan yıllardır takip ettiğiniz için.
Yeni takip eden insanlara teşekkür ediyorum.
Merak edip hesabıma geldiğiniz için.
Ben buradan aşamaları nasıl güzel bir şekilde yükseltirim bunu paylaşmaya devam edeceğim.Hesabımı biraz değiştireceğim.
Elimden geldiğince çok insan güzel yaş almakla ilgili konuşmamı istiyor.
Level 48 olduğum için.
Bundan sonra kimse yaşını söylemiyor.
Herkes hangi aşamada olduğunu söylüyor.
Yaş bu arada utanılacak bir şey olduğu için değil.
Sadece kafamıza böyle ağır bir yük gibi geldiği için."'KANSERLE İLGİLİ PAYLAŞIMLARIM OLACAK'"Ben, level 48 bir insan olarak, nasıl aşamalarımızı güzel yükseltiriz kendimce bunu paylaşacağım.
Bana eşlik etmek isteyenler olursa çok mutlu olurum.
Daha düzenli, daha bilgi odaklı bir şekilde neler yaptığımı paylaşacağım sizinle.
Sporla ilgili, yaşam tarzıyla ilgili.
Bu arada gururlanarak söylüyorum ki bunun kanserle hiçbir alakası yok.Sadece frekansımı yükseltmek için alkolü tamamen hayatımdan çıkarttım.
Biz Türk toplumu olarak içki içen bir toplumuz biliyorsunuz. 16 yaşından beri sonuçta bir şekilde içki hayatımın içindeydi.
Benim için muhteşem ve kutlanması gereken bir şey.
Bununla ilgili paylaşımlar yapacağım.
Ve bunun getirileriyle ilgili evet kanserle ilgili de paylaşımlarım olacak.Kendimce düşüncelerim, denediğim şeyler, hayatımın içine kattığım şeyler, zihnimde değiştirdiğim şeyler.
O yüzden bu hesap artık sizin yanınızda istediğiniz zaman bana yazın.
Elimden geldiğince bütün direkt mesajları okumaya çalışıyorum.
Teşekkür ederim.Bali'den sevgiler.Hayat hepimize güzel olsun."Odatv.com