Haber Detayı
ÖZEL | YENİ NESİL DİJİTAL KİMLİK: KİM BUNLAR? İnceller, Daltonlar, Redkitler...
Suç ağları, radikal ideolojiler ve anonim dijital kimlikler... Sanal medya artık sadece bir paylaşım mecrası değil; bireylerin aidiyet arayışına cevap veren, kimi zaman tehlikeli boyutlara ulaşan dijital cemiyetlerin sahnesi. Gerçek dünyada organize suçlara dönüşen sanal gruplar, dijital radikalizmin öncüsü haline gelen fikir akımları... İnceller, Daltonlar, Redkitler ve daha fazlası. Son dönemde bu isimler sıkça karşımıza çıkıyor. Peki bu dijital kimlikler neyi temsil ediyor? Sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor? Gerçek hayata etkileri ne düzeyde? Uzman isimler, CNNTurk.com'dan Hayriye Erginin sorularını yanıtladı.
-SANAL MEDYA TERİMLERİ1990lı yıllarda Kanadada bir kadın tarafından, sanal becerileri zayıf olan ve ilişki kurmakta zorlanan bireyleri – cinsiyet fark etmeksizin – bir araya getirmek amacıyla kurulan bir çevrimiçi ağda doğan incel terimi, zamanla bambaşka bir kimliğe büründü.
Bugün incel, kadınlara karşı öfke ve düşmanlık içeren inançları savunan, bazı kanlı saldırılarla ilişkilendirilen radikal bir ideoloji olarak tanımlanıyor.Her ne kadar teknoloji şirketleri bu tür toplulukları kapatmak için çeşitli önlemler alsa da incel grupları Reddit, Facebook ve kendi kurdukları özel forumlarda hâlâ aktif biçimde varlıklarını sürdürüyor.
Bu dijital alanlarda yalnızca incel değil, aynı zamanda sigma, alfa gibi farklı modelleri temsil eden alt terimler de yaygın biçimde dolaşıyor.Son 10 yılda incel ideolojisiyle bağlantılı olarak en az 100 kadının öldürülmesi veya yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar yaşandı.
Türkiyede ise bu kültür, özellikle 4 Ekimde İstanbul Fatihte Semih Çelikin iki kadını öldürüp ardından intihar etmesiyle yeniden gündeme geldi.
Olayın ardından sanal medya ve basında incel kavramı üzerine çok sayıda paylaşım ve tartışma yapıldı.-SANAL MAFYANIN YÜKSELİŞİSon yıllarda Türkiyede suç örgütleri klasik mafya yapılarından sıyrılarak dijitalleşti.
Gençleri sanal medya üzerinden etkileyen yeni bir forma bürünen bu yeni nesil çeteler, isimlerini ise çizgi film karakterlerinden alıyor: Daltonlar ve Redkitler.KİM BUNLAR?Türkiye'nin son yıllardaki yeraltı dünyasında, sokaklardan uluslararası arenaya sıçrayan yeni nesil mafya akımlarının en çarpıcı örneklerinden biri Daltonlar Çetesi olarak öne çıkıyor.
Adını, Lucky Luke çizgi romanındaki Dalton Kardeşler'den esinlenerek alan bu örgüt, Beyoğlu'nun dar sokaklarında başlayan mütevazı bir mahalle çetesi olarak doğmuş ancak kısa sürede uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, yasa dışı bahis organizasyonları, kara para aklamaları ve motosikletli suikast timleriyle organize cinayetler gibi geniş bir suç yelpazesine yayılmış.Kolombiya kartellerinin hızlı ve ölümcül vuruş taktikleriyle ilham alan bu grup, özellikle Beyoğlu ve Yenibosna gibi bölgelerde haraç toplayarak, rakiplerine karşı taşeronluk yaparak ve sanal medya üzerinden Anadolu'dan gençleri propaganda videolarıyla örgütleyerek gücünü katlamış; hatta Balkanlar'daki mafya ağlarıyla bağlantı kurarak Avrupa'ya uzanmış bir yapıya dönüşmüş.Çetenin hiyerarşik liderliği, iki ana figürün etrafında dönüyor: Kurucu ve stratejik beyni olarak bilinen Barış Boyun.
Cinayetler, uyuşturucu sevkiyatları ve silah kaçakçılığıyla suçlanan Boyun, baskılar artınca yurt dışına firar etmiş ve 2024 Mayıs'ında Türk-İtalyan polisinin ortak operasyonuyla İtalya'nın Viterbo kentinde yakalanarak hapse atılmış.
Operasyonel sahadaki kilit adamı ise Can Dalton lakaplı Beratcan Gökdemir; 1997 doğumlu, cezaevi yıllarında lakabını kazanmış, tahliye sonrası Boyun'un himayesinde çeteyi sahada yönetmiş ve onun talimatıyla 18'i aşkın suikastı koordine ettiği iddia ediliyor.Bu kaotik ortamda, Daltonlar'ın en dişli rakiplerinden biri olarak Redkitler Çetesi beliriyor; yeni nesil mafyanın sanal medya odaklı, gençlik temelli yüzünü temsil ediyor.
Uyuşturucu dağıtımı, silahlı çatışmalar, haraç baskınları, yasa dışı bahis ağları ve motosikletli ekiplerle gerçekleştirilen cinayetlerle büyüyen Redkitler, Bahçelievler ve Yenibosna gibi semtlerde hakimiyet kurmaya çalışırken, Daltonlar ve Anucular gibi rakiplerle kanlı hesaplaşmalara girmiş; Farklı cinayetlerle ilişkilendirilen örgüt, Anadolu'dan gelen gençleri Instagram ve TikTok üzerinden güç gösterisi videolarıyla avlayarak saflarını genişletmiş.DALTONLAR VE CASPERLAR | TÜRK CEZA KANUNUNDA NASIL TANIMLANIYOR?
Son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen Daltonlar ve Casperlar gibi yapılanmaların Türk Ceza Kanunundaki karşılığı ne?
Bu tür örgütlere üye olan bireyler hangi suçlardan yargılanıyor?Avukat Hadi Dündar, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:Ceza adalet sistemi katı ve kesinlik ister.
Kesin olarak delillerin olduğu bir ortamda işlenen suç ne ise, TCKdaki karşılığı ile muhatap olup, ilgili cezaya çarptırılır.
Bu kural kesindir.
Böyle bir durumda; TCK m.220 – Suç işlemek amacıyla örgüt kurma maddesini düzenlemiştir.
Bu madde kapsamına giren yapılar isimleri ne olursa olsun, eğer şartları taşıyorsa örgüt kapsamında değerlendirilir ve bu değerlendirme mahkemeler tarafından karara bağlanıp kesinlik kazandığında da işlemler yapılmaya başlanır.Basit arkadaş grupları ya da geçici suç ortaklıklarının örgüt sayılmadığını belirten Dündar, örgüt tanımının bazı kriterlere bağlı olduğunu şöyle açıkladı:Örgütün, devamlılık, planlılık ve örgütsel yapı gerekir.
Bunu ortaya koyacak olan mahkemelerin kararlarıdır.Peki sanal medya üzerinden yayılan radikal ideolojiler, nefret söylemi ya da örgüt propagandası kapsamında değerlendirilebilir mi?
İLGİLİ HABER EKONOMİ ÖZEL HABER | 2026da paranın rotası değişiyor!
Altın mı, borsa mı, mevduat mı, kripto mu?
Ekonomist Muhammet Bayramdan dikkat çeken tespitler Avukat Hadi Dündar şu yanıtı verdi:Öncelikle yapının örgüt olduğu kesinleşmesi gerekir ki örgüt propagandası suçlaması ortaya çıkabilsin.
Ancak suçu ve suçluyu övme suçları TCK kapsamında yer almaktadır. sanal medya aracılığı ile suçu ve suçluyu övücü paylaşım yapan hesaplar hakkında bu suç tipinden işlem yapılabilir.
Ancak kamuoyuna yansıdığı kadarıyla bugüne kadar bir işlem yapılmadığı görülmektedir.Tabi bu paylaşımı yapanlar hakkında örgüt üyeliği suçlaması ile de yargılanma durumu söz konusu olabilecektir.
Çünkü yeni tip yapılanmalar insan kaynağına sanal medya aracılığı ile ulaşmakta ve onları ikna edip suça teşvik etmektedir.
Böyle ele alındığında örgüt üyeliği kapsamında değerlendirme durumu ortaya çıkacaktır.DALTONLAR, İNCELER, REDKİTLER | HUKUKİ AÇIDAN NASIL DEĞERLENDİRİLİYOR?
Son dönemde sanal medyada ve sokakta adları sıkça duyulan Daltonlar, İnceler ve Redkitler gibi grupların şiddet içerikli söylem ve eylemleri, hukuk sisteminde nasıl ele alınıyor?Avukat Hadi Dündar, bu yeni tip suç gruplarının sanal medya üzerinden nasıl alan bulduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:Bu durum yeni tip suç gruplarının en çok alan bulduğu ve kendilerini anlatma durumlarını olduğu görülmektedir.
Buradan yeni elemanlara ulaştıkları gibi sanal medya aracılığı ile de korku ve endişe yaratmak adına toplumu etkileme amacı güttükleri de göz ardı edilmemesi gerekir.Peki 15-16 yaşındaki çocukların bu gruplarda tetikçi ya da kurban olarak yer alması, çocuk ceza hukuku açısından nasıl ele alınıyor?Dündar, şöyle cevapladı:TCK ve çocuk koruma kanunu çerçevesinde suça sürüklenmiş çocuk ibaresi ele alınmış ve TCK 31 çerçevesinde de verilen cezalar mümkün olduğunca çocuğu korumaya yönelik ele alınmıştır.
Ancak bu iyi niyeti suistimal eden yapılar türediğinden dolayı da öngörülen cezaları artırma yoluna başvurulmuştur.
Etkili olacak mıdır?
Evet, fakat tek başına yeterli değildir.Konu çocuk olunca neden suça sürüklendiğini ve suçu işlendikten sonra yakın bir makraja alıp 2. suça dahil olmamasının yollarını aramak gerekir.
Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuya değinerek bir çalışma içerisinde olduklarını ifade ettiler.
Avrupada sıkça uygulanan bir yöntem; çocuk suç işlediğinde ya da mağdur olarak adli bir işe karıştığında yakından takip etme, aile, eğitim ve sanal çevre ile beraber sanal araştırma uzmanları aracılığı ile yakın bir çalışma içerisine girerek 2. bir suça karışmasının önüne geçmeye gayret etme durumunda bu konuda yok denilebilecek kadar azalacağını düşünmekteyim.Bu tür suçlar için öngörülen cezalar neler?
Örgüt üyeliği veya silahlı saldırı gibi suçlarda ne kadar hapis cezası verilebilir?Cezaların kapsamı ise şöyle:Örgütlü suçlarda cezalar çok değişkendir.
Sadece örgüt ele alındığında TCK m.220 – Suç işlemek amacıyla örgüt kurma maddesi:(1) Suç işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenirse, hem işlenen suçtan hem de örgüt üyeliğinden ayrıca cezalandırılırlar.Örgüt üyeliği 3 yıla kadar ceza, örgüt yöneticiliği 6 yıla kadar cezaFakat bunlar düşük görünüyor olabilir.
Burada bitmiyor.
Üyeleri hem örgüt üyeliğinden, hem de örgüt faaliyeti kapsamında işledikleri diğer suçlardan ayrı ayrı cezalandırılırlar.Örneğin kasten öldürme suçu işlenmişse o suçtan da ceza alacaktır.
Ya da kasten yaralama mı?
O suçtan da ceza alacaktır.
Bir de her suç tipinde ayrı ayrı değerlendirilir.
İşlenen suç örgüt çerçevesinde işlenmişse birkaç cezayı artırmaya kadar düzenlemeler mevcuttur.Burada yapılması gereken, kolluğun ve savcılığın delilleri ile birlikte dosya oluşturma, mahkemelerin örgütün varlığını ortaya koyacak deliller sonucunda hüküm kurması gerekir.
Örgüt kabul edildikten sonra üyeleri ile ilgili de çalışma yürütmek, sanal medyada paylaşım yapanları da örgüt üyeliği kapsamında ele almak ve yargılamaktır.
Kaldı ki üye olmasa dahi bu paylaşımları yapan hesap sahipleri hakkında suçu ve suçluyu övme suçlamasıyla yargılamaları yapılması için ciddi bir çalışma yürütmektir.sanal hayatta kamu düzenini korumak ne kadar önemli ise sanal medyada da kamu düzeni ve insanların güven içerisinde sanal medyada zaman geçirmesini sağlamak adına çalışmaların yürütülmesi ve derinleştirilmesi gerekir.TÜM BU SÜREÇLERDE MOTİVASYON NE?
PSİKOLOJİK AÇIDAN NASIL ELE ALINMALI?Bir yoksullukla gelen çaresizliğin tercihiSuç örgütü, çete ya da herhangi bir gruba üye olmak, bireyin kendi başına hareket etmediği; o yapının yazılı ya da sözlü kurallarını kabul ettiği ve bu kurallara uyum sağladığı bir süreci ifade ediyor.
Uzman Klinik Psikolog ve Yazar Nigar Çiçek, bu tür yapılara katılımın ardındaki psikolojik nedenleri şöyle değerlendirdi:Bir yoksullukla gelen çaresizliğin bir tercihi olabileceği ihtimali var.
Düşünün, yoksul bir ailedesiniz, çaresizsiniz ve çevrenizde çok da iyi sonuçlar doğurmayan bir grup var.
O gruba katıldığınızda bir takım çalışması yapıyor, sanallik elde ediyor ve belki de karnınızı doyurabiliyorsunuz.
Dolayısıyla bu, çaresizlikten doğan bir tercih haline gelebiliyor.Çiçek, aile içi sorunların da bu tercihi etkileyebileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:Bu aile sorunları, sadece anne babanın ayrı olması gibi yüzeysel durumlar değil.
Gerçekten anne ya da baba tarafından sevilmemiş, kabul görmemiş çocuklardan bahsediyoruz.
Eğer aile, çocuğu olduğu gibi kabul etmiyorsa ve sağlıklı dinamikler geliştirememişse, bu çocuk da aile sorunları sınıfına giriyor.
Bu da suç örgütlerine katılımı tetikleyen bir diğer faktör olabiliyor.
Düşük benlik saygısı olan bireyler, bir gruba dahil olduklarında kendilerini daha değerli hissedebiliyor.
Tıpkı bir şirkette çalışmak gibi; o grubun giyim tarzı, yazılı olmayan kuralları, davranış biçimleri vardır.
Bu normlara uyum sağladıkça kişi kendini o yapının bir parçası olarak görür ve benlik saygısı artar.Aidiyet duygusunun gelişmemesi de bireyleri bu tür yapılara yönlendirebiliyor.
Çiçek, bu durumu şöyle açıklıyor:Aidiyet duygusu, Maslowun ihtiyaçlar hiyerarşisinde temel bir ihtiyaçtır.
Beslenme ve güvenlikten sonra gelir.
Burası evim, yurdum diyebilmek önemlidir.
Ancak parçalanmış hayatlar yaşayan, özellikle ergenlik dönemindeki bireyler bu duyguyu geliştirmekte zorlanabiliyor.
Bu noktada anne babanın rolü büyük.
Kendini değersiz, işe yaramaz hisseden; ailesi tarafından sürekli eleştirilen çocuklar bu duyguyu içselleştiriyor.
Sen beceremezsin, ver onu ben yapayım gibi ifadelerle büyüyen çocuklar sorumluluk alamıyor.
Bu da ilerleyen yaşlarda kendini bir gruba ait hissetme arayışına dönüşebiliyor.Uzman Klinik Psikolog Nigar Çiçek, bireylerin suç örgütlerine yönelmesinde etkili olan psikolojik faktörleri değerlendirdi.
Çiçeke göre bu süreçte öne çıkan nedenlerden biri değersizlik hissi.Çocuklukta bir şeyleri başaramamış olmanın, sürekli eleştirilmiş olmanın verdiği değersizlik hissi bireyin benlik algısını zedeliyor.
Her şeyi önüne konulan bir çocuk, zamanla kendi kararlarını veremez hale geliyor.
Örneğin yağmur yağdığında şemsiyesini bulup açamıyor.
Bu çocuk, ailesinde değer görmediği için kendini başka bir grupta değerli hissetmeye başlıyor.Bir diğer önemli faktör ise vicdan gelişimi.
Çiçek, bu kavramın erken yaşta şekillendiğini vurguluyor:Vicdan, 0-3 yaş arasında gelişen bir kavramdır.
Bu dönemde gelişmemişse, ileride vicdan eksikliği görülebilir.
Gelişmemiş vicdan, bireyin katı kuralları olan gruplara daha kolay uyum sağlamasına neden olabilir.
Bu da suç örgütlerine yönelmede etkili bir faktör haline gelebilir.
Bu saydıklarımız genel geçer faktörlerdir.
Ancak her bireyin bu tür gruplara yönelme nedeni farklıdır.
Kişi özelinde değerlendirme yapmak gerekir.
Altta yatan sebepler, kişinin hayatındaki kırılma noktalarıyla ilişkilidir.Yalnız kalmak bazen besleyici olabilir ama yalnızlığa mecbur kalmak farklı bir durumdur.
Özellikle bilgisayar başında uzun süre vakit geçiren bireyler, sanal hayattan kopabiliyor.
Sanal dünyada özgüven kazanıyorlar ama gerçek hayatta bu özgüven eksikliği belirginleşiyor.
Bu da sanal izolasyonun ve düşük özgüvenin suç gruplarına yönelmede tetikleyici olabileceğini gösteriyor.''Hedefe ulaşma arzusu''Çocuklukta bir şeyleri başaramamış olmanın, sürekli olumsuz eleştirilmiş olmanın verdiği değersizlik hissi bireyin benlik algısını zedeliyor.
Her şeyi önüne konulan bir çocuk, zamanla kendi kararlarını veremez hale geliyor.
Örneğin yağmur yağdığında şemsiyesini bulup açamıyor.
Ailesinde değer görmeyen bu çocuk, kendini başka bir grupta değerli hissetmeye başlıyor.Bir diğer önemli faktör ise vicdan gelişimi...Vicdan, 0-3 yaş arasında gelişen bir kavramdır.
Bu dönemde gelişmemişse, ileride vicdan eksikliği görülebilir.
Gelişmemiş vicdan, bireyin katı kuralları olan gruplara daha kolay uyum sağlamasına neden olabilir.
Bu da suç örgütlerine yönelmede etkili bir faktör haline gelebilir.
Bu saydıklarımız genel geçer faktörlerdir.
Ancak her bireyin bu tür gruplara yönelme nedeni farklıdır.
Kişi özelinde değerlendirme yapmak gerekir.
Altta yatan sebepler, kişinin hayatındaki kırılma noktalarıyla ilişkilidir.Sanal izolasyon ve düşük özgüven de bu süreci tetikleyebiliyor.
Çiçek, özellikle teknolojiyle iç içe yaşayan bireylerde bu durumun sık görüldüğünü belirtiyor:Yalnız kalmak bazen besleyici olabilir ama yalnızlığa mecbur kalmak farklı bir durumdur.
Özellikle bilgisayar başında uzun süre vakit geçiren bireyler, sanal hayattan kopabiliyor.
Sanal dünyada özgüven kazanıyorlar ama gerçek hayatta bu özgüven eksikliği belirginleşiyor.
Bu da sanal izolasyonun ve düşük özgüvenin suç gruplarına yönelmede tetikleyici olabileceğini gösteriyor.Gençlerin bu tür gruplara katılma motivasyonuna da değinen Çiçek, motivasyonun bireyin hedefe ulaşma arzusuyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor.
İLGİLİ HABER DÜNYA İsrailin korktuğu isim: Mervan Bergusi!
Esir takası dışında bırakıldı: Kimileri onu Filistinin Mandelası olarak anıyor