Haber Detayı
Kahvenizi sağlığınıza uygun hale getirmenin bilime dayalı yedi yolu
Kahvenizi nasıl demlediğimiz ne zaman içtiğimiz ve içine ne koyduğunuz sağlığınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir, çünkü bu alışkanlıklar birçoğumuzun günde birden çok kez keyif aldığı bir ritüelin parçası. Kahvenizi sağlığınıza uygun ve faydalı hale getirmek için ise yapabileceğiniz birkaç şey var.
2022 yılında yapılan ve 170.000'den fazla sağlıklı İngiliz yetişkini takip eden büyük bir çalışma, günde 1,5 ila 3,5 fincan kahve içen kişilerin, sonraki yedi yıl içinde herhangi bir nedenden ölme olasılığının yüzde 30'a kadar daha az olduğunu buldu.
Bu, kahve tüketimini gelişmiş mortalite (ölüm oranının azalması) ile ilişkilendiren birçok çalışmadan sadece biriydi.
Gözlemsel çalışmalar nedenselliği kanıtlamasa da bu veriler yıllar içinde oldukça tutarlı bir şekilde yeniden üretilmiştir.
Bilim insanları, artan kahve tüketimiyle ilişkilendirilen çeşitli faydalardan (Parkinson hastalığı, kolorektal kanser ve Tip 2 diyabet riskinin azalması gibi) kahvedeki antioksidanların sorumlu olduğunu düşünüyor. 1- Fincan başına en fazla 1 çay kaşığı şeker ekleyin2022 çalışmasında not edilen mortalite faydası, şekersiz kahve içenler için en güçlüydü; şekersiz kahve grubunda, günde 4,5 fincandan fazla içmek bile daha uzun yaşamla ilişkilendirildi.
Kahvesini sadece tek bir çay kaşığı ile hafifçe tatlandıran kişiler de bir fayda gördü.
Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi (NHANES) verilerine göre, kahve içenler kahvelerine günde ortalama yaklaşık üç çay kaşığı şeker ekliyor.
Genel alımınıza dikkat edin: Günlük önerilen ilave şeker limiti kadınlar için altı, erkekler için dokuz çay kaşığıdır. 2022 çalışmasında, yapay tatlandırıcılar, şekerle tatlandırılmış veya şekersiz kahve içenlerde görülen olumlu etkiyi olumsuz etkilemiş gibi görünüyordu.Veriler henüz ortaya çıkmasa da giderek artan sayıda literatür, şeker ikamelerinin herkes için daha sağlıklı bir seçenek olduğunu varsaymamamız gerektiğini öne sürüyor.
Popüler, mevsimlik aromalı kahveler genellikle çok az krema içerir ve ultra işlenmiş olma eğilimindedir.
Ana bileşen genellikle palm veya soya fasulyesi gibi bir çeşit bitkisel yağdır ve her yemek kaşığında 1 ila 2 çay kaşığı değerinde ilave şeker bulunur.
Son çalışmalar, kahvedeki yağ hedefinin fincan başına 1 gramdan az olması gerektiğini veya 2 yemek kaşığı tam yağlı süte eşdeğer olması gerektiğini öne sürüyor. 2020 yılında yaklaşık yarım milyon Norveçli yetişkin üzerinde yapılan bir çalışma, demleme yöntemleri arasındaki farkı inceledi; filtrelenmiş kahveye karşı filtrelenmemiş kahve (French Press veya geleneksel espresso gibi).
Araştırmacılar, filtrelenmemiş kahvenin daha yüksek mortalite ile ilişkili olduğunu buldu.
Filtrelenmemiş kahve, diterpenler adı verilen bileşikler içerir.
Bu bileşikler, karaciğerin düşük yoğunluklu lipoproteinleri dolaşımdan uzaklaştırma yeteneğini azaltmak dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kolesterolü yükseltebilir.
Kâğıt filtreler, kolesterolü yükselten bileşikleri daha iyi hapseder ve fincanınıza girmelerini engeller.
Bu nedenle, günde bir fincandan fazla kahve içen biriyseniz, çoğunlukla filtrelenmiş kahveyi hedefleyin. 2022 çalışması, büyük ölçüde öğütülmüş kahve, hazır kahve ve kafeinsiz kahvenin hepsinin benzer şekilde faydalı olduğunu buldu.Eğlenceli bir bilgi: Hazır kahve ve kahve kapsülleri, işlenme şekilleri nedeniyle teknik olarak filtrelenmiştir.
Hazır kahve demlenmiş, filtrelenmiş kahvedir ve endüstriyel olarak kurutularak granül haline getirilirken, kahve kapsülleri içinde küçük bir filtre içerir.
Bu yılın başlarında yapılan bir çalışma, kahvenizin zamanlamasının önemli olup olmadığını inceledi. 40.000'den fazla Amerikalı erkek ve kadın analiz edildikten sonra, kahvelerini esas olarak öğleden önce içenlerin, öğleden sonra veya akşam dahil olmak üzere gün boyunca yudumlayanların aksine tüm nedenlere bağlı olarak ölme olasılığının yüzde 16 daha az olduğu bulundu.
Bilim insanları, günün ilerleyen saatlerinde kahve içmenin uyku kalitesini muhtemelen etkilediğini öne sürdü.
Ayrıca, sirkadiyen ritmimizdeki kronik bozuklukların sağlık riskleri çok geniştir ve sadece uyku kalitesinden ziyade iltihaplanma ve bağışıklık sistemimizdeki değişikliklerle daha fazla ilişkili olabilir.
Gastrokolik refleksi duydunuz mu?Bu, maddelerin mideye girmesiyle dakikalar içinde kolonda kasılmaları tetikleyen fizyolojik bir olgudur.
Bu nedenle insanlar genellikle yemeklerden kısa bir süre sonra tuvalet ihtiyacı hissederler, bu da sosyal rahatsızlığa neden olsa da tamamen sağlıklı ve normaldir.
Kahvenin hatta kafeinsiz kahvenin bile birçok insanda gastrokolik refleksin güçlü bir tetikleyicisi olduğu bulundu.
Eğer bu sizi anlatıyorsa, rutininizi buna göre planlayın.
Her sabah kahvenizi aceleyle içip sonraki bir saat trafik sıkışıklığında oturmak yerine, varış noktanıza yaklaştığınızda termosunuzdan yudumlamaya başlayabilirsiniz.
Kanıtların büyük kısmı, kahvenin (makul miktarda ve ilave şeker ile aşırı işlenmiş tatlandırıcılar sınırlandırıldığında) güvenli olduğunu ve özellikle kalp rahatsızlığından endişe ediyorsanız filtrelenmiş olarak içilmesinin en iyisi olduğunu gösteriyor.
Düzenli olarak kahve içen kişilerde yapılan araştırmalar, bir fincan kahvenin kan basıncı üzerinde çok az anlık etkisi olduğunu göstermiştir.
Ancak şüpheniz varsa, çok yüksek tansiyonu veya başka kardiyovasküler hastalıkları olan kişiler, kahve tüketimleri hakkında doktorlarına danışmalıdır.
