Haber Detayı
Bodrum için tehlike çanları çalıyor! Su bitmek üzere
Muğla’nın Bodrum ilçesinde içme ve kullanma suyu sağlayan iki önemli kaynaktan biri olan Mumcular Barajı tamamen kururken, Geyik Barajı’nda da doluluk oranı yüzde 13’e kadar geriledi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç.
Dr.
Ceyhun Özçelik, mevcut durumda Bodrum’un yalnızca 10 günlük su rezervi kaldığını açıkladı.
BARAJLARDAKİ DOLULUK KRİTİK SEVİYEDE Kuraklık ve azalan yağışlar, Bodrum’un su kaynaklarını ciddi biçimde etkiledi.
Kapasitesi 20 milyon metreküp olan Mumcular Barajı’nda su seviyesi yüzde 6’ya düşerek ölü hacme indi. 40 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip Geyik Barajı’nda ise doluluk oranı yüzde 13 seviyesinde.
Barajın yüzeyi ise yoğun alg oluşumu nedeniyle yeşile bürünmüş durumda. 'BODRUM’UN SADECE 10 GÜNLÜK SUYU KALDI' Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Doç.
Dr.
Ceyhun Özçelik, su arzındaki dramatik düşüşe dikkat çekti.
Özçelik, “Bodrum’un yaklaşık 500 bin kişilik nüfusu için saniyede 1100 litre su gerekiyor.
Bunun 300 litrelik kısmı Mumcular Barajı’ndan, 600 litrelik kısmı ise Geyik Barajı’ndan sağlanıyordu.
Ancak kuraklık nedeniyle bu miktar ciddi şekilde azaldı” dedi.
Özçelik, Geyik Barajı’ndaki doluluk oranının yüzde 13’e inmesiyle, barajda yaklaşık 2 milyon metreküp su kaldığını belirterek, “Eğer tüm su buradan sağlanırsa 20 günlük rezerv var.
Ancak bunun yarısı termik santrale gittiği için fiilen 10 günlük bir su stoğumuz kaldı” ifadelerini kullandı. 'SON 52 YILIN EN KURAK DÖNEMİ' Uzmanlara göre Bodrum, son yarım yüzyılın en kurak dönemini yaşıyor.
Özçelik, “Kuraklık oranı ülke ortalamasına göre biraz daha düşük olsa da bölgede yaklaşık yüzde 25’lik bir su açığı mevcut.
Yağışlardaki azalma devam ederse yer altı su kaynakları da risk altına girecek” uyarısında bulundu.
Ayrıca, Bodrum’un su ihtiyacının şu anda Milas Ovası’na sulama sağlayan Akgedik Barajı’ndan ve yer altı kuyularından karşılanmaya çalışıldığını belirtti.
SU KALİTESİ VE ÇEVRE RİSKİ ARTIYOR Doç.
Dr.
Özçelik, su seviyesindeki düşüşün sadece miktar açısından değil, kalite açısından da ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı: “Barajlarda su azaldıkça oksijen miktarı da düşüyor, bu da mikrobiyolojik faaliyetleri hızlandırıyor.
Geyik Barajı’nda göl tamamen alg patlamasıyla kaplandı.
Bu durum suyun kalitesini düşürüyor, iletim hatlarında arızalara yol açıyor.” Özçelik, barajların dikkatle izlenmesi, yer altı sularının sürdürülebilir şekilde kullanılması ve gelecek dönem için uzun vadeli planlamaların yapılmasının hayati önem taşıdığını belirtti.