Haber Detayı
Sarp dağların zirvelerinden Viyana’da gurur veren bir ödüle
Viyana’nın merkezinde; Orta çağdan gelen o sarayın bahçesinde...
1.
Güneşli bir havada...Dünya çapında bir jeoloji mühendisi İrmina Hanım’ı dinliyoruz...Kaçkar dağlarının zirvelerine yapılan Yusufeli Barajı’nın o kayalara nasıl dikiş diker gibi çelik halatlarla dikildiğini anlatıyor.Daha doğrusu o vahşi zeminin nasıl muazzam bir mühendislikle ehlîleştirildiğini anlatıyor.Neden Viyana’dayız ve İrmina Hanım kimdir?Anlatayım..Avusturya devleti dünya çapında başarılı mühendislik projelerinden ilk 5’ini belirlemiş ve ödüle layık bulmuş.Limak’ın yaptığı Yusufeli Barajı’ndaki jeolojik mühendisliği de Avusturyalı IC firması üstlenmiş.İrmina Hanım işte o firmanın mühendisi.Ve Limak’ın onursal başkanı 35 yıllık dostum Nihat Özdemir ve yönetim kurulu üyesi Batuhan Özdemir’le birlikte ödül töreni için Viyana’dayız.Doğrusu 2019 yılında dünyanın 3’üncü yüksek ve en zorlu barajının inşaatına gittiğimde nasıl bir mühendislik mucizesi olduğunu anlamamıştım.Ama Viyana’daki törende anlatılanları dinleyince bu başarının nasıl bir küresel mühendislik başarısı olduğunu daha iyi anlıyorum.DEVASA KAMYONLAR KİBRİT KUTUSU GİBİYDİŞimdi Viyana’dan Artvin’e dönüyorum.2019’un ağustos ayında bir sabah...Kaçkar Dağları’nın zirvelerine doğru bakıyoruz.Aşağıda sarp dağların arasında gidip gelen devasa kamyonlar, iş makineleri oyuncak gibi görünüyor.İlk kez böyle bir şey görüyordum.Dünyanın en yüksek 3’üncü barajı Yusufeli’nde dağlar arasına yerleştirilmiş devasa vinçler koca makineleri kibrit kutusu gibi kaldırıp, barajın dolgu alanına doğru çıkartıyor.Çimento kamyonları lego gibi sert kayalara yerleşiyordu.İşte o gün şöyle yazmışım:“Yusufeli Barajı’nın 450 metresinden Kaçkar Dağları’na doğru bakıyoruz...
Dünyanın en yüksek üçüncü barajının inşaatındayız...Müthiş bir manzara. 24 saat durmadan beton dökülüyor.
İnsan Türk mühendisliğinin bu mucizesi karşısında gurur duyuyor...Öyle bir sistem var ki...
Hayretle soruyoruz:* Bu sarp dağlara o iş makineleri, çimentolar, kamyonlar, tonlarca baraj türbinleri nasıl geldi.Kilometrece tüneller nasıl açıldı.Cumhurbaşkanı iki kez barajın bitiş tarihini soruyor.Önce Ebru Özdemir “2021” diyor...Sonra Nihat Özdemir “2021 Eylül” diye netleştiriyor..Cumhurbaşkanı “Bu bir eserdir.
Ve bu eserin yüklenicisi Limak’a, Nihat Özdemir Bey’e teşekkür ediyorum.
Kendilerinin Doğu, Güneydoğu’da başka barajları da var” diyor.Ve devam ediyor:“Bu eserleri görmek lazım.
Çünkü eser kendisi konuşuyor.
Anlamak lazım...
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı böyle biter.
Şimdi bu Yusufeli Barajı yüzlerce milyon dolar tasarruf demektir.
Kendi kendine yetmek demektir...
Bu bölgede 7 baraj daha var.”Baraj inşaatında bazı teknikler dünyada belki de ilk kez kullanılıyor.Günde ortalama 7 bin metreküp beton dökerek dünya rekoru kırılmış.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Limak’ın Onursal Başkanı Nihat Özdemir ve ben;Sırtımızı bu “mühendislik harikasına ve Kaçkar dağlarının zirvelerine verip” bir hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.O sarp dağlara tonlarca vinç yerleştirilmiş.
Raylı sistemler kurulmuş.
Tüneller oyulmuş.Aslında yazarak anlatmak mümkün değil.”TÜRKİYE İÇİN GURUR VERİCİ VİYANA’DA ÖDÜL2.
Geliyoruz bugüne...Viyana’dayız...Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bir eser” dediği Yusufeli Barajı, Viyana’da dünya çapındaki projelerden birisi olarak ödülünü alıyor.Kaçkar dağlarındaki şantiye fotoğrafına ek olarak;Bu defa Nihat Özdemir ve Batuhan Özdemir’le bir “gurur hatırası” çektiriyoruz..Törenden hemen sonra Nihat Özdemir’e soruyorum:* Yusufeli Şantiyesinde sarp dağların arasında gidip gelen makineleri vinçleri konuşmuştuk.Şimdi böyle bir ödül geldi.
Ne düşünüyorsunuz?Ve cevap:* Yusufeli Barajı, barajın projesi ve oturduğu zemin nedeniyle dünyanın en zor projelerinden birisidir.
Öncelikle barajın yüksekliği 275 metredir.
Üzerinde yaklaşık 30 atmosfer bir su basıncı oluşur.
Bu basınç yüzeye yayıldığında inanılmaz bir güç ortaya çıkar.
Bu güç de barajın tutunduğu iki dağ yamacına muazzam bir basınç yaratır.
Bu basınç nedeniyle barajın o iki dağ yamacına çok iyi bir mühendislikle tutturulması gerekir.
İşte zemin ve mühendislik olarak bu barajı dünyanın en zor projelerinden birisi olmasının gerekçesi budur. * Baraj şantiyesine gitmiştik.
O dağların arasında devasa kamyonlar vinçlerle taşınırken kibrit kutusu gibi gözüküyordu.
Şimdi burada ödül alıyorsunuz.
Mühendisliğin ötesinde duygular nasıl?* 8 yıl süren bir inşaattır bu.
Yalnız baraj değil dünyanın yolu sular altında kaldı.
Köyler su altında kaldı. 81 kilometre yeni yol yapıldı.
Bunun 53 kilometresi tüneldir.
Dağlar delinmiştir.
Yusufeli ilçesi olduğu gibi taşındı.
Bütün bunları düşündüğünüzde, başlangıcından son gününe kadar bu proje bana büyük bir heyecan vermiştir,DUBAİ’DE ALTIN MADALYA* O günlerde böyle ödüller düşünmüş müydünüz?* Projenin mühendislik ve uygulama açısından teknolojisini ve zorluğunu bildiğim için dünya çapında büyük ödüller alacağından adım gibi emindim.
Bunlardan ilkini Dubai’de 1 Kasım günü aldık.
Yenilenebilir enerji dalında bu baraj altın madalya aldı.
Arkasından da Viyana’da Avusturya devleti birçok proje arasından Yusufeli baraj projesini ödüle layık buldu.
Elbette bu ödüller bize gurur veriyor.
Heyecanımızı ve çalışma şevkimizi artırıyor.
Evet Türkiye’de bir işler yapıyorsunuz.
Türkiye’de yaptığınız iş, dünyanın bir ucu Dubai’de, Avrupa’nın göbeği Viyana’da böyle ödüller alıyor.
Bu ödüller hem Türk müteahhitliği açısından hem de Türkiye Cumhuriyetimiz açısından büyük bir övünç kaynağıdır.
Özetle enerji üretecek bu projeden biz de moral enerji alıyoruz...Gerçekten de öyle...Dünya çapında projeler, Türkiye’nin geleceğine yerleştirilen birer anıttır.
