Haber Detayı
Çin Büyükelçisi CNN TÜRK'te: Şi ve Erdoğan liderliğinde iş birliğimiz gelişiyor | Ticaret savaşının kazananı olur mu?
CNN TÜRK'ten Büşra Arslantaş'ın sorularını yanıtlayan Çinin Ankara Büyükelçisi Ciang Şüebin, tüm dünyayı diken üzerinde tutan ticaret savaşından Türkiye ile ikili ilişkilere pek çok başlıkta dikkat çeken mesajlar verdi. Ertan Ezen ve Mustafa Barış Tan'ın görüntülediği o özel röportaj.
BÜŞRA ARSLANTAŞ: Ankaradan merhaba.
Dünya Ukrayna ve Filistine odaklanmışken, gümrük tarifelerinin, nadir toprak elementlerinin, yapay zekanın, hatta soya fasulyesinin bile birer ağır silaha dönüştüğü bir başka savaş da küresel piyasaları çalkalıyor aylardır: ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşından söz ediyoruz.
Gözler gelecek hafta Güney Korede gerçekleşmesi beklenen Trump-Şi görüşmesine çevrilmişken, Pekin yönetimi 10 günde kendi içinde hem kritik tasfiyelere imza attı, hem de gelecek 5 yılın ekonomik ve sosyal planlarını hedeflerini belirledi.
Peki bu tarihi dönemde, 55. yılına girmek üzere olan Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri ne durumda?
Nadir toprak elementlerinden nükleer enerjiye hangi alanlarda iş birliği var?
Hangi sorunların çözümü bekleniyor?
Hepsini ve daha fazlasını Çinin Ankara Büyükelçisi Ciang Şüebin ile konuşacağız.Sayın Büyükelçi çok teşekkür ederiz bu yoğun haftada bize zaman ayırdığınız için.ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Merhaba, hoşgeldiniz.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Çok teşekkür ederiz.
Türkçe de öğrenmeye başladığınız anlıyoruz, 8 ay oldu siz göreve geleli Sayın Büyükelçi, dünyanın en büyük iki ekonomisi konumundaki ülkeniz ve ABD arasında devam eden, küresel piyasaları da aylardır dalgalandıran/çalkalayan ticaret savaşı ile başlamak isterim:Ülkeniz nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirdi son olarak.
ABD ise 1 Kasımdan itibaren Çinden yapılan ithalata ek yüzde 100 gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı.
Bu karşılıklı misilleme/restleşme nereye kadar sürecek?
Ve tıpkı pandemi dönemindeki gibi küresel tedarik zincirinde kaosa yol açmasından endişe etmiyor musunuz?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin, ABD ile bir ticaret savaşı başlatmak istemiyor; ancak bir süredir ABD art arda birçok yanlış adım atıyor.
Çine yüksek oranda gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti, birçok Çinli şirketi yaptırım listesine aldı ve ABD limanlarına yanaşan Çinli gemilere vergi koydu.
Bu durum karşısında kendi meşru hak ve menfaatlerimizi korumak için karşı tedbirler almak zorunda kaldık.
Çin öteden beri şu görüşte: Tarife savaşı ve ticaret savaşı hiçbirimize fayda getirmeyecektir.
Çin ve ABD, ikisi de dev ülkelerdir.
Aramızda anlaşmazlık ve çelişkilerin bulunması son derece doğaldır.
Oturup sorunları müzakere yoluyla çözmeliyiz.
Bu nedenle ABD tarafına hataları derhal düzeltilmesi, iki ülke liderinin yaptığı telefon görüşmesinde vardıkları önemli mutabakatlar ışığında sorunları diyalog yoluyla çözmesi, anlaşmazlıkları kontrol etmesi çağrısında bulunuyoruz.
Elbette bu diyalog, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde yürütülmelidir.
Çinin nadir toprak elementleri ve bağlantılı ürünlerin ihracatını kontrolü yasal çerçeve içinde kendi ihracat kontrol sistemini geliştirmek için aldığı meşru bir tedbirdir.
Aynı zamanda Çin silahların yayılmasının önlenmesi gibi uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmek üzere bazı ülkelerin uygulamalarından da istifade ederek böyle bir adım attı.
Önlemlerin tedarik zincirleri üzerindeki olası etkilerini önceden kapsamlı biçimde değerlendirdik ve etkisinin son derece kısıtlı olacağından eminiz.
İhracat kontrolü, ihracat yasağı anlamına gelmiyor.
Şartlara uygun olan başvurularla ilgili lisans incelemesi yapacağız ve izin vereceğiz.
Ayrıca mevzuata uygun ticareti teşvik etmek için genel lisans, lisans muafiyeti gibi çeşitli kolaylaştırıcı önlemleri de almayı düşünüyoruz.
BÜŞRA ARSLANTAŞ: Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Donald Trumpın ay sonunda Güney Korede APEC zirvesinde görüşme planı hala geçerli mi?
Siz de teyit ediyor musunuz?
Trump son olarak görüşeceğiz dedi; ama her an değişebiliyor, o yüzden sizden teyit isteyeceğim.ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin ve ABD liderlerinin görüşmesine ilişkin şu anda elimde net bir bilgi yok; ancak net olan husus şu: Lider diplomasisi, Çin-ABD ilişkilerinde stratejik yönlendirme açısından vazgeçilmez ve önemli bir rol oynamaktadır.
İki ülke liderleri iletişim ve temaslarını sürdürecektir.
Çin ve ABDnin sorunları diyalog yoluyla çözmesi, hem iki ülkenin çıkarına, hem de dünyanın yararına olacaktır.
BÜŞRA ARSLANTAŞ: Şimdi bir yandan da Avrupa bu ticaret savaşına dahil olacak mı? diye sorular ve endişelerin de yükseldiğini görüyoruz son dönemde; çünkü Hollanda hükümetinin Çin merkezli yarı iletken üreticisi Nexperiaya el koyması, ülkenizin buna yanıt olarak şirketin Avrupaya yönelik çip tedarikini kısıtlamasıyla birlikte tıpkı pandemi dönemindeki gibi yeni bir çip darboğazıyla mı karşı karşıya dünya diye endişeler var ki Çinin kısıtlamaları sürerse, Avrupa fabrikalarında hat duruşları ve üretim kayıpları kaçınılmaz olabilir, araç fiyatları artabilir. şeklinde yorumlar var, nedir yanıtınız?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Hollanda tarafı, ulusal güvenlik kavramını aşırı şekilde genişletip idari yöntemlerle şirketlerin iç işlerine müdahale ediyor, sözleşme ruhuna ve piyasa ilkelerine aykırı hareket ediyor.
Bu, Hollandanın iş ortamına zarar verecektir.Hollandadaki ilgili mahkemenin kamuya açık belgelerine göre, Hollanda ve ABD, Delme kuralı (penetration rule) konusunda iletişim ve koordinasyon yapmış.
ABD, Delme kuralı kapsamındaki yaptırımlardan kaçınması için Hollandadan Nexperianın Çinli CEOsunun değiştirilmesi ve yönetim yapısının ayarlanmasını talep etmiş.
ABDnin bu adımı, uluslararası ekonomik ve ticari düzeni ciddi şekilde sarstı ve küresel tedarik zincirinin istikrarını da ciddi biçimde zedeledi.Hollanda tarafının, Çin-Hollanda ekonomik ve ticari ilişkilerini korumak ve küresel tedarik zincirinin istikrarını sağlamaktan yola çıkarak bağımsız ve özerk bir şekilde, Çin ile diyalog yoluyla sorunları çözmesi, yatırımcıların meşru hak ve çıkarlarının korunması ve adil, şeffaf, öngörülebilir bir iş ortamı oluşturmasını temenni ediyorum.
BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, maalesef sadece ticaret savaşı değil; silahların konuştuğu savaşlar da bölgeler de büyük endişe yaratıyor dünya genelinde.
Özellikle de Filistin, Ukrayna ve Suriye dosyaları, sizin de malumunuz Ankaranın yakından takip ettiği, kalıcı barış ve istikrarın oluşması için aktif çaba harcadığı dosyalar arasında Türkiyenin bu çabaları hakkında ne söylemek istersiniz?
Ankara ile Pekinin hangi dosyalarda görüşleri örtüşüyor ya da ters düşüyor?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Türkiye, Orta Doğu bölgesinde önemli stratejik etkiye sahip bir ülkedir.
Son dönemde Türkiye, bölgedeki bazı sıcak ve karmaşık sorunların çözümüne ivme kazandırıyor.
Bölgenin barışı, kalkınması ve istikrarı için sarf ettiği olumlu çabalardan dolayı Türkiyeyi takdirle karşılıyoruz.
Filistin, Ukrayna ve Suriye konuları, her biri Çini de Türkiyeyi de ilgilendiren bölgesel meselelerdir.
Bu konularda tutumlarımız büyük ölçüde birbiriyle örtüşüyor.
Filistin konusunda, ikimiz de Filistinin Filistinliler tarafından yönetilmesi ilkesini savunuyoruz ve iki devletli çözümü destekliyoruz.
Şu anda bizim için birinci öncelik, Gazzede kapsamlı ateşkesin sağlanması ve insani durumun hafifletilmesidir.Ukrayna konusunda, ikimiz de barış sağlamak ve müzakere teşvik etmek için çaba sarf ediyoruz.
Suriye konusunda, ikimiz de Suriyede bir an önce istikrar ve huzurun tesis edilmesi, Suriyenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasını destekliyoruz.
Çin tarafı, Türkiye ile çok taraflı ve bölgesel konularda iletişim ve koordinasyonu daha da güçlendirmeye ve bölgenin kalıcı barışı için daha önemli rol oynamaya hazırdır.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, 2 yılda yakın müttefikiniz İran da dahil 7 ülkeye saldıran İsrailin bölgeye yaydığı şiddetin nasıl durdurulabileceğine dair de Türkiyede hararetli tartışmalar yaşanıyor.
Geçen Eylül ayında Cumhur ittifakı ortağı - MHPnin Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dikkat çeken bir öneride bulundu: Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı en uygun seçenek Türkiye Rusya Çin ittifakının inşa ve ihya edilmesidir dedi.
Böyle bir ittifak gerçekleşebilir mi?
Pekinin yaklaşımı ne?
Türk ve Rus muhataplarınızla bu öneri ele hiç alındı mı alınıyor mu?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Sayın Bahçelinin söz konusu önerisini not ettik ve öneriyle ilgili bazı tartışmaları da duyduk.
Filistin-İsrail konusunda, Çin tarafı uzun süredir Türkiye ve Rusya ile iletişim ve diyalog halindedir.
İki devletli çözüm gibi konularda ortak veya benzer görüşleri paylaşıyoruz.
Ayrıca, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BRICS ve G20 gibi çok taraflı çerçevelerde de Rusya ve Türkiye ile yakın iletişim ve iş birliğini sürdürüyoruz.
Çin gelecekte de Rusya ve Türkiye ile temas ve işbirliğini daha da pekiştirmeye devam edecektir.BÜŞRA ARSLANTAŞ: O zaman tam da buradan devam etmek isterim, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkiyle 2010 yılında Stratejik İşbirliği düzeyine yükseltilmişti ilişkiler.
Gelecek yıl da diplomatik ilişkilerin 55. yılı idrak edilecek.
İki ülke ilişkilerindeki mevcut durumu bir kelime ile tanımlayacak olsanız ne dersiniz ve Sayın Devlet Başkanının Türkiyeyi 2025te ziyaret edeceği söyleniyordu gerçekleşecek mi?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin-Türkiye ilişkilerindeki mevcut durumu bir kelime ile tanımlayacak olursak belki promising yani geleceği parlak kelimesi ile tanımlayabiliriz.
Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler köklü bir geçmişe dayanıyor.
Kadim İpek Yolu, iki ülkeyi birbirine sıkı sıkı bağladı.
Son yıllarda, Çin Devlet Başkanı Sayın Şi Cinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın stratejik liderliğinde, Çin-Türkiye stratejik işbirliği olumlu gelişme ivmesini koruyor ve büyük iş birliği potansiyeli barındırdığını sergiledi.Gelecek yıl, Çin ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 55. yıldönümü olacaktır.
Bu vesileyle ikili ilişkileri yeni bir seviyeye taşımak üzere karşılıklı siyasi güvenimizi pekiştirmeli ve somut iş birliğimizi derinleştirmeliyiz.
Devlet Başkanımız Sayın Şi Cinping, Çin-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesine büyük önem veriyor.
İki tarafın da uygun gördüğü bir zamanda Türkiyeyi ziyaret etmeye hazırdır.
BÜŞRA ARSLANTAŞ: Somut bir takvim var mı ziyarete dair?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Bizim arzumuz da bu yönde.
Devlet Başkanımız Sayın Şi Cinpingin iki tarafın da uygun gördüğü bir zamanda Türkiyeyi ziyaret etmesini arzu ediyoruz.
İki taraf bu konuda teknik düzeyde temas halindedir.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, Çin Türkiyenin Asyada birinci, dünyada üçüncü büyük ticaret ortağı.
Ve Çinin Türkiyede, gündelik hayattaki varlığı son yıllarda daha görünür hale geldi.
Arabalar, telefonlar, e-ticaret sitelerinden ürünler Hatta zaman zaman eleştiriliyor da bu durum çünkü Türkiye aleyhine büyümeye devam eden ticaret açığı var.
Bu açık kapansın diye ne öneriyorsunuz, teşvikler getirecek misiniz?
Nasıl bir adım atmayı planlıyorsunuz?
İkili ticari ve ekonomik ilişkilerde hedef ne?
Hangi alanlarda büyüme potansiyeli yüksek?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin-Türkiye ekonomik ve ticari işbirliğinin özü karşılıklı yarar ve ortak kazançtır.
Uzun yıllar süren gelişmenin ardından, ikili ticaret oldukça yüksek bir seviyeye ulaşmış, ve her iki ülkenin halkına da somut faydalar getirmiştir.
Elbette ikili ticarette dengesizlik sorunu söz konusu; ama bu esas olarak iki ülkenin endüstri yapısından kaynaklanıyor.
Çin, asla ticaret fazlası peşinde koşmuyor ve iki ülke arasındaki ticaret dengesizliğini düzeltmeye büyük önem veriyor ve biz aynı zamanda çeşitli tedbirler de aldık:Birincisi, Türkiyeden daha çok ithalat yapmaya çalışıyoruz.
Kısa bir süre önceki taraf Türkiyenin deniz ürünlerinin Çine ihracatına ilişkin anlaşmalar imzaladı; bu da daha çok Türk tarımsal ürünlerinin Çin pazarına girmesi için olumlu bir sinyal verdi.
Ayrıca Çin, Türk ürünlerinin tanıtılması için Türk tarafını Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE) gibi etkinliklere davet ediyor.
İkincisi, Türkiyeye daha çok yatırım yapmaya çalışıyoruz.
Çinli şirketler Türkiyenin geleceğine sıcak bakıyor ve yatırımcıların Türkiyeye ilgisi giderek artıyor.Üçüncüsü, Türkiyeyle turizm gibi alanlardaki işbirliğini teşvik etmeye ve Türkiyeye gelen Çinli turist sayısını artırmaya çalışıyoruz.Gelecekte, Çin ve Türkiye, Kuşak ve Yol Girişiminin Orta Koridor planıyla entegrasyonunu önemli bir fırsat olarak kollamalı, ulaştırma koridorlarının inşası, yeni enerji, 5G, biyofarmasötik gibi alanlardaki büyük işbirliği potansiyelini keşfetmeli ve böylelikle karşılıklı yarar ve ortak kazanç temelinde daha büyük gelişme kaydedebilir.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi siz de değindiniz az önceki cevabınızda.
Türkiyenin Orta Koridor Girişimi ile Çinin Kuşak ve Yol Girişiminin uyumlaştırılmasına yönelik Mutabakat Zaptı imzalanalı 10 yıl oldu ama ne kadar mesafe kaydedildi?
ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Türkiye, Çin ile Kuşak ve Yol çerçevesinde iş birliği belgesi imzalayan ilk ülkelerden biridir.
Geçtiğimiz Kasım ayında, iki taraf Kuşak ve Yol Girişiminin Orta Koridor Planıyla uyumlaştırılmasına yönelik ilk çalışma grubu toplantısını başarıyla gerçekleştirdi.
Toplantıda, kalkınma stratejilerinin entegrasyonunun hızlandırılması ve her alandaki somut iş birliğinin ilerletilmesi konusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu.Son yıllarda, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki ikili işbirliğimizde zengin kazanımlar elde edildi.
İki ülke arasındaki karşılıklı yolcu seferleri önemli ölçüde artırıldı.
Türkiye üzerinden geçen Çin-Avrupa yük trenleri düzenli olarak işletiliyor.
Hunutlu Termik Santrali başarıyla şebekeye bağlandı.
Kumport Limanının konteyner elleçleme hacmi ve geliri sürekli artıyor.
İki ülkenin merkez bankaları ikili para takası anlaşmasını yeniledi.
ICBC Türkiye, Türkiyede resmî RMB Takas Bankası (yani Çin parası takas bankası) olarak yetkilendirildi.
Geçtiğimiz yıl Çinden Türkiyeye gelen turist sayısı 410 bine ulaştı.
Bir önceki yıla kıyasla yüzde 65,1 artışla uluslararası ziyaretçiler arasında en hızlı büyüyen pazar olmuştur.Ortaklaşa kalkınmayı gerçekleştirmek üzere, Kuşak ve Yol Girişiminin Orta Koridor Planıyla entegrasyonunu daha da güçlendirmeli ve iş birliği potansiyelini derinlemesine su yüzüne çıkarmalıyız.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, Türk savunma sanayii ürünleri tüm dünyada gıpta ile takip ediliyor malumunuz.
Var mı bu alanda Türkiye ile işbirliği, ortak üretim ya da satın alma planları?
ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Son yıllarda Türkiye, savunma sanayii alanında dikkat çekici ilerlemeler kaydetti, takdire şayan başarılar elde etti.
TB2 insansız hava aracı gibi ürünler birçok ülkede büyük ilgi görüyor.Çin tarafı, Türkiye ile savunma sanayii alanında iş birliğini geliştirmeye olumlu bakıyor.
Savunma sanayi ve ticaretialanındaki iş birliğimiz sağlam bir temele sahiptir, bazı alanlardaki iş birliğimiz olumlu bir ivme koruyor.
Tarafların, yeni alanlarda ekipman ve teknoloji iş birliğini güçlendirmesi, ve böylece birbirinin ulusal güvenliğine birlikte hizmet ve teminat sağlamasını temenni ediyorum.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Spesifik bir örnek verme imkanınız var mı?
Örneğin Çin hangi Türk ürünü ile ilgileniyor bu alanda?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Konvansiyonel ekipman ve silahlar konusunda işbirliği ve iletişim halindeyiz.
Ama az önce de dediğim gibi, iki taraf yeni alanlarda ekipman ve teknoloji iş birliğini güçlendirebilir, işbirliği kapsamını genişletebilir ve böylece birbirinin ulusal güvenliğine olumlu katkılar yapacaktır.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, enerji alanında iş birliği de çok kritik bugünün dünyasında malumunuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer enerjide Türkiyeyi bir üst lige taşımanın gayretindeyiz dedi ve Çin ile de nükleer santraller konusunda görüşmeler olduğunu dile getirdi.
Nedir son durum?
Nükleer enerji projesine yönelik hükümetler arası anlaşma imzalanacak mı?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Enerji dâhil olmak üzere tüm alanlarda Türkiye ile somut iş birliğinin ilerletilmesine büyük önem veriyoruz.
Son yıllarda Çinli şirketler, Türkiyede kömür yakıtlı termik santral, güneş enerjisi, hidroelektrik, doğal gaz depolama, petrol ve doğal gaz arama gibi enerji projelerine aktif şekilde katılıyor.
Bildiğim kadarıyla, iki ülkenin ilgili şirketleri nükleer enerji iş birliği konusunda da iletişim ve temasları sürdürüyor.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Açıkçası biraz daha somut bilgiye ihtiyacım var, nasıl bir ilerleme sağlandı mı o görüşmelerde?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: İnşallah.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Ser veriyorsunuz sır vermiyorsunuz Şunu da sormak istiyorum: en başta da değindiğimiz konu Çin, dünyada en fazla nadir toprak elementi rezervine sahip ülke konumunda.
Pekin, nadir toprak elementlerini çıkarma ve işlemede de rakiplerinin tamamını geride bırakıyor.
Türkiye de son keşiflerle birlikte Eskişehirdeki nadir toprak elementlerinde dünyanın en büyük beş üreticisinden birisi olma hedefini ortaya koydu.
Türkiye ve Çin, Ekim 2024'te bu alanda bir mutabakat zaptı imzalamıştı, ne oldu sonrasında?
İş birliği/görüşme var mı, yok mu şu an?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında, Çin ve Türkiye, Doğal Kaynaklar ve Madencilik Alanlarında işbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptını imzaladı.
Bu belge, iki tarafın madencilik alanındaki iş birliğini derinleştirmesi için politika rehberliği sağladı.Çin, eşitlik, karşılıklı fayda ve ortak kazanç temelinde, iki ülkenin yasaları, düzenlemeleri ve endüstri politikaları çerçevesinde Türk tarafıyla diyalog ve iş birliği yapmaya hazırdır.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, Çin işbirliğine hazır dediniz ama bir yandan da Türkiyenin ABD ile görüşmelere başladığı yönünde iddialar ortaya atılmıştı, bununla ilgili tartışmalar da yaşandı ve o iddiaların yer aldığı haberlerde şöyle ifadeler de vardı: Pekin'in malzemelerin Çin'e taşınması ve rafine edilmesi konusunda ısrarcı olduğu, teknoloji transferini reddettiği, bu nedenle görüşmelerin yavaşladığı iddiaları vardı.
Doğru mu bunlar?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Paylaşacağım yeni bir bilgi yok.
Nadir toprak elementleri ve bağlantılı ürünlerin ihracat kontrolüne ilişkin Çindeki ilgili bakanlık zaten Çinin tutumunu açıklamıştı.
Çin, Türkiye dâhil tüm ülkelerle diyalog ve iletişimi güçlendirip küresel üretim ve tedarik zincirlerinin güvenliğini ve istikrarını daha iyi bir şekilde korumaya hazırdır.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sayın Büyükelçi, iki ülke ilişkilerindeki kuşkusuz en hassas en zorlu konulardan biri de Uygur Türklerinin durumu.
Yıllar içinde baktığımızda farklı tonlarda açıklamalar geldiğini görüyoruz ama genel anlamda Ankara şunu söylüyor: Çok boyutlu dış politikamız çerçevesinde Çin ile ilişkilerimizi milli menfaatler temelinde geliştirirken, Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerine önem atfetmekteyiz diyor.
Geçen yıl da 12 yıl aradan sonra üst düzey ziyaret Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da ziyaret etmişti bölgeyi.
Orada da yine önemli mesajlar vardı.
Ankara sizden bu konuda sizden hangi adımları atmanızı istiyor?
Ne gibi öneriler getiriyor?
Ve Pekinin, Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerini sağlamak/iyileştirmek için adım atmaya niyeti var mı?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin Hükûmeti, Uygur dâhil olmak üzere tüm etnik grupların temel hak ve özgürlüklerini tam olarak güvence altına alıyor.
Bunlardan en temel olanı ise gelişme hakkıdır.
Bu yıl, Sincan Uygur Özerk Bölgesinin kuruluşunun 70. yıldönümüdür.
Geride bıraktığımız 70 yılda Sincanın ekonomik ve toplumsal kalkınmasında tarihî bir sıçrama gerçekleştirildi, tüm etnik grupların yaşam koşulları belirgin bir şekilde iyileştirildi ve insanlar mutluluk içinde yaşıyor.2012 yılından bu yana, Sincanda farklı etnik gruplardan gelen 3 milyon 60 bin kişi beklenen şekilde yoksulluktan kurtuldu.
Güney Sincanın tüm bölgesinde 15 yıllık ücretsiz eğitim veriliyor.
Tüm Sincan halkı ücretsiz sağlık taramasından yararlanabiliyor. 10 milyondan fazla kişi kerpiç evlere ve kirli sulara veda etti, artık doğal gaz ve musluk suyunu kullanıyor.
Butün bunlar, Sincandaki insan hakları davasında elde edilen en önemli başarılardır.Sincandaki tüm etnik gruplar dini inanç özgürlüğüne sahiptir.
İnanç sahibi vatandaşlar normal dini faaliyetlerini özgürce gerçekleştiriyor.
Aynı zamanda azınlık etnik grupların kültürleri, tarihleri ve dilleri de korunuyor ve geliştiriliyor.Çinde şöyle bir atasözü vardır: Yüz kez duymaktansa bir kez yerinde görmek daha iyidir.
Türkiyenin her kesiminden gelen arkadaşları Sincanı gezmeye, yerinde görmeye ve Sincanın gelişimini bizzat yaşamaya davet ediyoruz.
Bu, çok daha ikna edici olacaktır.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Tam da oradan devam etmek istiyorum yerinde görmek Ben ilk kez 2013 yılında yine gazeteci olarak- Türkiyeden bir siyasi partinin daveti ile Urumçiye de gitmiştim Şanghay ve Pekinin yanı sıra ama seyahatin Urumçi bölümü çok kısıtlı bir zamana sıkıştırılmıştı ve dolayısıyla sadece havalimanı, otel ve toplantı salonuna ayak basabilmiştik.
Sokaklarda adım atma imkanımız olmamıştı ve Uygur Türkleri ile konuşma, sohbet etme, onların yaşam koşullarını, o raporlara yansıyan -toplanma kamplarından söz ediliyor, tutuklamalardan, camide ibadet edemediklerinden bahsediliyor o raporlarda- o koşulları konuşma fırsatımız olmamıştı.
Şimdi aradan 12 yıl geçti ve sizin nazik davetinizle, ben de bu hafta sonu yeniden gideceğim Urumçiye 12 yıl aradan sonra.
Ve sizin Türk gazetecileri davetleriniz de eleştiriliyor, bu davetlerle seçilmiş bir imaj sunduğunuz, gerçekleri yansıtmadığı yönünde iddialar var.
Buna yanıtınız nedir?
Ve doğrudan açıklıkla sormak isterim: Nasıl bir programla karşı karşıya kalacağım ben oraya gittiğimde kameraman arkadaşımla?
Doğrudan Uygur Türkleri ile sohbet edebilme, onların yaşam koşullarını görüntüleyip aktarma imkanı verilecek mi?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Öncelikle sizi Sincanda tekrar görmekten memnuniyet duyacağız.
Eminim iyi ki gelmişim diyeceksiniz.
Ziyaretin programı hazırlanırken heyet üyelerinin görüşlerini de tam olarak dikkate aldık.
Heyet bu sefer iki günden fazla bir süreyi Urumçi şehrinde geçirecek.
Bu süre zarfında Sincan İslamiyet Enstitüsü, cami, kültür merkezi, yerli firma ve turistik yerleri ziyaret etme fırsatınız olacak.
Umarım yerel halk ve farklı kesimlerle yüz yüze ve çok yönlü görüş alışverişi yaparsınız ve bu ziyaretle gerçek ve çok boyutlu bir Sincanı tanımış olacaksınız.BÜŞRA ARSLANTAŞ: Sizden bu sözü almış olduk, teşekkür ederiz.
Son olarak Sayın Büyükelçi, başka başlığa geçmek istiyorum ki sizde ittifak önerisi sorusuna yanıtınızda değinmiştiniz.
Trumpın tehdit etmeyi sürdürdüğü uluslararası kuruluşlar NATO üyesi Türkiyenin BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütüne olası üyeliği de yıllardır tartışılır.
ŞİÖde halihazırda diyalog ortağı, BRICSe de ortak ülke olarak davet edildi.
Son durum nedir?
Yeni bir adım/gelişme var mı?ÇİNİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CİANG ŞÜEBİN: Çin de Türkiye de yükselen dev ülkedir, ve aynı zamanda Küresel Güneyin önemli üyesidir.
Çin, Türkiyenin BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütünün etkinliklerine aktif bir şekilde katılmasını ve bu çerçevede önemli rol üstlenmesini destekliyor.
Türkiyenin söz konusu örgütlerle ilişkilerini güçlendirmesi ve iş birliğini derinleştirmesine her zaman olumlu ve açık bir tutum sergiliyoruz.
Ayrıca, adil ve makul bir uluslararası düzenin korunmasına birlikte daha büyük katkı yapmak üzere Türkiye ile uluslararası ve çok taraflı konularda iletişim ve koordinasyonu daha da genişletmeye ve çok taraflılığı teşvik etmeye hazırız.
İLGİLİ HABER Türkiye SON DAKİKA...Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'siz denklem kurulamaz