Haber Detayı
78 kişinin can verdiği faciada kan donduran sözler: Tableti ve giysileri yanmış
Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında 36'sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetmişti. Yangın faciasının davasında 32 sanık bugün 3'üncü kez hakim karşısına çıktı. Otel yangınında oğlunu kaybeden anne Serpil Gençbay "Olay günü başka bir otelde beklerken Emine Hanım'ın torunu için birisine, 'Tableti ve giysileri yanmış çok üzülüyor.' dediğini duyduk." ifadelerini kullandı.
Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı.
Olaya ilişkin soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78'er kez 'Olası kastla öldürme' suçu ile 'Olası kastla kasten yaralama' suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası istendi. 32 SANIK YARGILANIYORİddianamede ayrıca otelin teknik personeli Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Davanın 3'ncün duruşması, bugün Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda başladı.
Duruşma öncesi olayda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları mahkeme salonunun dışındaki stantlara asıldı.
Yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları, geniş güvenlik önlemleri altında salona alındı.
Sanıklar da geniş güvenlik önlemleri arasında oluşturulan özel alandan duruşma salonuna girdi. "HER ŞEYİ GİZLEMEYE ÇALIŞIYORLAR"3’üncü duruşmasında söz verilen, yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Ankara 11’inci İdare Mahkemesi Başkanı Serpil Gençbay, otelin sahibi Halit Ergül’ün yönetim kurulu üyesi olan eşi ve kızlarının her şeyi gizlemeye çalıştığını söyledi. "TORUNUNUN TABLETİ VE ELBİSELERİ YANMIŞ"Otel genel müdürü ve eşlerinin kamera kayıtlarına yansıyan görüntülerde kimseye haber vermediklerinin görüldüğünden bahseden Gençbay, "Olay günü başka bir otelde beklerken Emine Hanım'ın (Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'ün eşi ve otelin ortaklarından) torunu için birisine, 'Tableti ve giysileri yanmış çok üzülüyor.' dediğini duyduk.
Bunu söyleyenin cezası düşürülemez.
Sanıklardan yangın öncesinde olduğu gibi yangın sonrasında da ihmallere devam etmiştir ve olası kasttan ceza almaları gerekmektedir." dedi."Otelden kaçarken bile kimseye haber vermeden bu sorumluluklarını yerine getirmemiştir.
Emir Aras ve Elif Aras da hiçbir misafire haberdar etmeden otelden kaçmıştır." ifadelerini kullanan Gençbay, "Bu karar bizim yitirdiğimiz canları geri getirmeyecek.
Biz bu dünyadaki sürgün hayatımızı bitirip canlarımıza kavuşuncaya kadar içimiz soğumayacak." açıklamasında bulundu. "BENİM 8 CANIM GİTTİ"Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, davanın, Türkiye'de bugüne kadar var olan liyakatsiz personelin, adam kayırmacılığın, siyasetle herhangi bir yere torpille girmenin tamamen gün yüzüne çıktığı bir dava olduğunu söyledi.Gültekin, "Benim 8 canım gitti, 78 can gitti.
Bu kararla artık bundan sonra basit şekilde bu canların gitmemesi davasıdır" dedi.
Artık silkinmeye ihtiyaçlarının olduğunu belirten Gültekin, "Bunun en önemli meseli liyakattir.
Liyakati getirmeden hiçbir şeyi düzeltemeyiz.
Belediye Başkan Yardımcısı (tutuklu sanık Sedat Gülener) tahsiline bakın, otobüs kahyası.
Teyzesinin oğlu olduğu için başkan yardımcısı yapan Tanju Özcan'a bakın.
Sırrı Köstereli'ye (tutuklu sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreteri) bakın.
Denetim görevini yapmadığı, önüne gelen evrakın ne manaya geldiğini bilme kapasitesi olmadığı için 78 canın ölmesine sebep olan ormancı Sırrı'ya bakın." ifadelerini kullandı.
EK SAVUNMA HAKKIMüşteki avukatları da sanıkların takdir indirimi uygulanmadan üst hadden cezalandırılmasını istedi, sanıklara "olası kast"tan ek savunma hakkı verilmesi talebinde bulundu.Zaman zaman müştekilerin sanıklara tepki gösterdiği duruşma, verilen aranın ardından esasa ilişkin savunmalarla devam ediyor.