Haber Detayı

Bimser’in CEO’su Murat Atıcı: Yerli yazılımlar ihracatta önemli rol üstlenebilir
Otomotiv dunya.com
28/10/2025 00:00 (2 ay önce)

Bimser’in CEO’su Murat Atıcı: Yerli yazılımlar ihracatta önemli rol üstlenebilir

Bimser’in CEO’su Murat Atıcı, yapay zeka ve dijitalleşme ile sektörlerin bir üst boyuta geçtiğini, son yıllarda global otomotiv sektöründe yazılım yatırımlarının payının hızla arttığını belirterek, “Araştırmalara göre 2030 yılına kadar yazılımın sektöre katkısının yüzde 30’lara ulaşması bekleniyor” dedi.

Hamide HANGÜLHızla gelişen yazılım çö­zümleri, otomotiv sek­törünü de dönüştü­rüyor.

Elektrikli araçlardan otonom sürüşe, yazılım tanım­lı araçlardan (SDV) üretim sü­reçlerinde dijitalleşmeye kadar yazılım artık kritik bir rekabet unsuru.

Bimser’in CEO’su Mu­rat Atıcı, yapay zeka ve dijitalleş­me ile sektörlerin bir üst boyu­ta geçtiğini, son yıllarda global otomotiv sektöründe yazılım ya­tırımlarının payının hızla arttı­ğını belirterek, “Araştırmalara göre 2030 yılına kadar yazılımın sektöre katkısının yüzde 30’lara ulaşması bekleniyor.

Türkiye’de otomotiv hem ihracat hem de teknoloji yatırımları açısından stratejik bir sektör olmayı sür­dürüyor” değerlendirmesi yaptı.“Stratejik bir rekabet avantajı”Otomotivde yazılımın, artık sadece destekleyici değil, stra­tejik bir rekabet avantajı oldu­ğuna işaret eden Murat Atıcı, “Türkiye, bu alandaki güçlü ih­racat kabiliyetini daha ileri taşı­mak için yerli yazılım çözümleri önemli rol üstlenebilir” dedi.

Ya­pay zekânın, günümüzde en faz­la kaynak gerektiren teknoloji­lerden biri olduğuna işaret eden Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemleri çalıştırmak için GPU dediğimiz çok güçlü işlem­cilere ve gelişmiş altyapılara ih­tiyaç var. 20 yıl önce bunlar ina­nılmaz maliyetliydi; artık tek­nolojinin geldiği yer ve ölçek ekonomisi ile birlikte maliyetler azaldı ama yine de büyük yatı­rım gerektiriyor.

Bugün tekno­loji devleri on binlerce, hatta yüz binlerce GPU’dan oluşan devasa altyapılar kuruyorlar.”“Son 10 yılda 200 bin kat artış var”Dünyadaki tüm yapay zekâ sistemlerinin 2016 yılında, top­lam performansının yaklaşık 10 milyon parametre üzerinden öl­çüldüğünü, 2025’te ise bu sayı­nın 1.8 trilyona ulaştığına işaret eden Atıcı, “Parametreyi insan beynindeki sinapslar gibi düşü­nebiliriz; ne kadar çoksa sistem o kadar öğrenebiliyor.

Son dokuz yılda 10 milyondan 1.8 trilyona, yaklaşık iki yüz bin kat artış söz konusu oldu.2030 yılında bu sa­yının 1.3 kentilyona ulaşması ön­görülüyor.

Bu, bugünkü seviye­nin 100.000 katı demek.

Son de­rece etkileyici bir gelişim hızı” şeklinde konuştu.“Hayatımıza dokunan alanları genişliyor”Performans artışıyla birlik­te yapay zekânın hayatımıza do­kunduğu alanların da hızla geniş­lediğinin altını çizen Atıcı, şun­ları söyledi: “Günümüze kadar yapay zekâ daha çok belirli görev­lerde, örneğin müşteri hizmet­leri, müşteri edinme, fiyatlama gibi alanlarda ayrı ayrı kullanı­lıyordu.

Şimdi ise tüm süreçleri kapsayan, birbirine bağlı yapılar söz konusu.Tedarik zincirinden üretime, dağıtımdan servise ka­dar her aşama artık yapay zekâ ile bazlı uygulamalar ile şirket­ler uçtan uca yeniden tanımlanı­yor.

Son aşama da ise yapay zekâ tabanlı ajanlarının konumlandı­ğı sistemler olarak gündemimize girmiş durumda.Yani, karar ve­rebilen, analiz yapabilen ve belir­li işleri kendi başına yürütebilen akıllı yazılım araçları.

Örneğin bir satış sonrası hizmetlerden sorumlu bir YZ ajanı Müşteriler­den gelen taleplerin karşılanma­sında devreye girecek.

Bir başka yapay zekâ ajanı, rakiplerin ürün özelliklerini ve oluşan değişim­leri sürekli takip edip ürün gelişi­mine girdi sağlayacak.

Buna ben­zer birçok otonom yapay zekâ ay­gıtı şirketlerin iş performansı ve verimliliğinin artmasına katkı sağlayacak.”Sıfır hata üretim hedefleniyorYapay zekânın artık sadece bilgi üretmekle kalmayıp karar aldığını ve stratejik katkı sağlayacak öneriler geliştirebildiğini belirten Atıcı, “Bimser olarak biz de üretimden servise, satıştan tedariğe kadar her aşamada kaliteyi, verimliliği ve izlenebilirliği artırıyoruz.

Otomotiv sektörü özelinde ise bu çok kritik.Çünkü sektör, sıfır hata ile üretimi hedefliyor.

Kalite süreçlerinin izlenmesi, hataların önlenmesi ve sürekli iyileştirme döngüsü için sistematik çözümler gerekiyor.

Bimser, FMEA gibi sektör odaklı çözümleri ile bu sürece destek oluyor.

Yeni Dijital FMEA (Hata Türü ve Etkileri Analizi) çözümü, şirketlerin kalite yönetim süreçlerinde maksimum verimlilik sağlamayı hedeflerken, aynı zamanda potansiyel riskleri önceden analiz edip etkili aksiyonlarla önlem almayı mümkün kılıyor” şeklinde konuştu.

İlgili Sitenin Haberleri