Haber Detayı
AKP’lileri ‘Casus’ telaşı sardı!
OLAYLAR öyle bir hal aldı ki; CHP’ye vuruluyor, AKP’den ses geliyor. Ekrem İmamoğlu ve danışmanı Necati Özkan’ı hedefe koyan...
OLAYLAR öyle bir hal aldı ki; CHP’ye vuruluyor, AKP’den ses geliyor.
Ekrem İmamoğlu ve danışmanı Necati Özkan’ı hedefe koyan casusluk soruşturması konuşulmaya başladığından beri başta AKP’liler olmak üzere diğer siyasi partileri yöneticilerini, seçmen verilerini kimlere gönderdikleri telaşı aldı.Öncelikle şunu söyleyelim, casusluk iddiaları, AKP’lilerin neredeyse tamamı tarafından inandırıcı bulunmuyor.
Buradaki önemli sorunun olsa olsa ‘kişisel verilerin korunmasının ihlali’ olabileceği konuşuluyor.
Konuşmanın tam burasında, seçim dönemlerinde bu verilerin kampanya yöneticilerine verildiği kabul ediliyor, sonrasını bilen yok!Olay soruşturma konusu olmadan önceki süreci paylaşmakta yarar var.
Yüksek Seçim Kurulu, özellikle seçim dönemlerinde tüm partilere seçmen listelerini ulaştırıyor.
Amaç mükerrer oy takibi gibi konular da partilere takip olanağı yaratmak.Hatta bu tartışma konusu olmuş.
YSK’da bazı üyeler, seçmen listelerinin partilere, vatandaşların T.C numaraları olmadan verilmesi gerektiğini, bunun kişisel verilerin korunmasının ihlali anlamına geleceğini savunmuş.
T.C numaraları olmadan mükerrer oy takibinin yapılamayacağını savunanlar çoğunlukta olduğu için bu karar alınmış.Şimdi İBB üzerinden Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan’ı hedef alan bu soruşturma, tüm partiler açısından risk oluşturuyor.
Çünkü AKP’de, bu verilerin kendi kampanya şirketlerine, organizasyon yöneticilerine ve piar firmalarına verildiği biliniyor.
O listelerin daha sonra nerelere kadar gittiğine bakmak gerekecek ki, bir casusluk hikayesi daha yazılabilsin!Demek istediğim, biraz zorlamayla tüm partiler zan altında kalabilir.
Tam da bundan korkanlar var.
AKP’lilerin yorumlarına göre, ortada casusluk değil de kişisel verilerin korunmasının ihlali suçu olabilir.
Bunu da tüm partiler birlikte işlemiş.Bu sürecin, seçmen verilerin partilere verilmesinin yasaklanmasıyla sonuçlanmasından şüphe edenler var.
Bunun da önümüzdeki seçimin denetim ve gözetiminin engellenmesi gibi bir sonuç doğuracağı analizleri yapılıyor.
Yani bu soruşturmanın ters köşe sonuçlar için yapıldığı iddia ediliyor.Ankara, komplo teorisi üretme konusunda çok yeteneklidir…ALİ BABACAN VAKASI!Telaşlı gündemin arasından baş gösteren başka bir konu ise AKP’lilerin DEVA ekibi ve Ali Babacan’a olan sevgilerini yeniden hatırlamaları!
Biliyoruz ki, AKP içerisinde partideki kanamayı durdurmak için yeni isimlere ihtiyaç duyulduğu konuşuluyor.Mehmet Şimşek’in havlu atma olasılığına karşılık, Ali Babacan ve ekibini hayal edenler var.
İşin ilginci bu sohbetlerde Ahmet Davutoğlu’nun ismi hiç geçmiyor ama o hepsinden hevesli!
Gerçekte ne oluyor derseniz.
AKP yönetiminin Ali Babacan ve ekibiyle bir teması yok.
Ancak bireysel olarak bu isimlerle görüşerek, partiye dönmelerini isteyenler var.Ankara’daki senaryolara göre, AKP’deki erimeyi gören bazı siyasiler, seçilmeleri kazanabilmek için yönetimin Ali Babacan gibi isimlere bırakılmasını istiyor.
Seçimin ancak böyle isimlerle kazanılabileceği, bu kadroların 23 yıllık AKP iktidarı için ‘devri sabık’ yapmayıp, eski arkadaşlarını koruyacağı iddiasındalar.
Planlar da bunun için yapılmış!DEVA kadroları ise hatırlanmaktan pek mutsuz değiller. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden vazgeçilir, güçlendirilmiş parlamenter sistemi geçilmesinin sözü verilir.
Ali Babacan lider olarak kabul edilir, parti kadrolarını o belirlerse, neden olmasın” diye el yükseltiyorlar!Her ne kadar DEVA ekibi, bugünün AKP’siyle işleri olmayacağını söylese de seçim yaklaşırken, siyaset yapabilmek için bir yerde hizalanmak zorunda kalacaklar.
Şimdilik, o kapı CHP gibi görünmüyor.