Haber Detayı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuştu: 'Yeni anayasaya ihtiyaç var'
Ege Üniversitesi'nin akademik yıl açılış törenine katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin demokratikleşme reformlarından terörle mücadelenin geldiği son aşamaya kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunurken, yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacını güçlü bir dille ifade etti.
Ege Üniversitesi (EÜ), 2025-2026 akademik yılı için bir açılış töreni düzenledi.
EÜ Prof.
Dr.
Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen program, Ege Üniversitesi halk oyunları ekibinin sunduğu zeybek gösterisi ile başladı.
Gösterinin ardından, Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan bir klip izleyicilere sunuldu.
Açılış törenine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir Valisi Süleyman Elban, EÜ Rektörü Prof.
Dr.
Necdet Budak, il protokolü mensupları, senato üyeleri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katılım gösterdi. "BÜTÇEDE EN FAZLA PAY EĞİTİME AYRILIYOR" Akademik yılı açılış töreninde bir konuşma yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gençlerin geleceğe hazırlanmasının önemine değinerek, "Çocuklarımızı gençlerimizi geleceğe hazırlamak için doğumdan itibaren ailede başlayan eğitim ile beraber ilk, orta ve üniversite eğitimi ile birlikte onları en iyi şekilde yetiştireceğiz.
En önemli kaynağımız insan gücümüz.
Türkiye yüzyılını inşallah onlar inşa edecekler" dedi.
Eğitime büyük önem verdiklerini ve bütçede en fazla payın bu alana ayrıldığını belirten Tunç, "Çok önemli mesafeler kat ettik.
Milli eğitim bütçesine bakıldığında üniversitelerle birlikte 2 trilyonu aşan meblağı ayırdık. 2026 yılı bütçesinde bu rakam daha da yükselecektir" bilgisini paylaştı.
Bakan Tunç, öğrencilerin barınma imkanlarına da değinerek, "Öğrencilerimizin faydalandığı yurt ve burs imkanlarını da arttırmaya devam ediyoruz.
Şuanda yurt sayımız 875.
Bugün 81 vilayette üniversiteler var. 208 üniversite ile birlikte yurt kapasitesi 1 milyona ulaştı.
Yüksek öğretimde öğrencilerimizin burs ve barınma imkanlarını karşılamak için gayret gösterdik" şeklinde konuştu.
Tunç, Anadolu’da kurulan yeni üniversitelerle ilgili olarak, "Akademik kadroların gelişimleri her geçen gün artıyor.
Gelecekte başarılı üniversiteler arasında yer alacaklarına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
BAKAN TUNÇ: "FİZİKİ VE DEMOKRATİK KALKINMA ANLAMINDA BÜYÜK REFORMLARA İMZA ATTIK" Türkiye’nin her alanda gelişmesini ve kalkınmasını güçlü bir şekilde sürdürme gayreti içinde olduklarını aktaran Bakan Tunç, "Ülkemiz, fiziki kalkınma, altyapı üstyapı yatırımları, ortaya çıkan dünya projeleriyle, yolları, köprüleri, barajları, şehir hastaneleri, üniversiteleri ile enerji projeleri ile milli savunma hamleleriyle, yüzde 80 yerlilik oranını yakalayarak çok önemli mesafeler kat ettik.
Fiziki ve demokratik kalkınma anlamında büyük reformlara imza attık" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına başladığını ve bir asrın geride kaldığını hatırlatan Tunç, demokraside kesintili zamanlar yaşandığını belirtti. "Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Onların emanetlerine sahip çıkacağız ve bu ülkeyi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getireceğiz" diyen Bakan Tunç, son çeyrek asırda hızlı bir kalkınma süreci yaşandığını ifade etti.
Hukuk devleti ve temel hak hürriyetlerinin geliştirilmesi konusunda önemli mesafeler alındığını vurgulayan Tunç, "Anayasal reformlarla küçümsenemeyecek, vesayitçi anlayışın tasfiyesi ile beraber Anayasamızda gerçekleştirilen temel hak ve hürriyetlerin arttırılması anlamında sessiz devrim sayılabilecek çalışmalara imza attık" dedi.
Tunç, "Kadın haklarının güçlendirilmesi, kılık kıyafet özgürlüğünde suni tartışmalarla zaman kaybettik.
Üniversite birincisi kızlarımız kürsüden yaka paça indirildi.
Vakit kaybetmeden gençliğimizi en iyi şekilde yetiştirerek teknolojide kalkınmada dünyada söz sahibi olacağız" diye kaydetti. "YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR" Bakan Tunç, Türkiye’nin yüksek standarttaki demokrasi hedefi olmasına rağmen hala bir darbe anayasası ile yönetildiğini belirterek, "Reforme edilecek birçok husus hala var" dedi. "Bu anayasada reforme edilecek birçok husus var" diyen Tunç, şöyle devam etti: "Milli güvenlik kurumunun yapısından tutun Yüksek Askeri Şura’nın yapısının demokratik hale getirilmesine varıncaya kadar, Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı, özel yetkili mahkemelerin ve devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılması gibi yargı alanlarında çok önemli reformlar gerçekleştirildi." Hak arama yollarının arttırıldığını söyleyen Tunç, "Vatandaşların idareyle ilgili sorunu olduğunda yargıya başvurmadan kamu denetçiliği kurumuna başvurması sağlandı.
Anayasa mahkemesine bireysel başvuru imkanı, bilgi edinme hakkı gibi birçok yapısal reformu hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
Tunç, "Sıkıyönetim ilanına izin veren maddelerin kaldırılması, darbecilerin yargılanabileceğine ilişkin hükümlerin anayasamızda yerini alması vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerdi ve bunlar milletimizin onayıyla gerçekleşti" diye belirtti.
Bakan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: "Cumhuriyet rejimini daha da güçlendiren, halkın doğrudan doğruya hem yasamayı hem yürütmeyi belirlediği bir yönetim sistemine geçiş Türkiye’nin daha yüksek standartlı demokrasiye kavuşması için gerçekleştirildi.
Bunlar yeterli mi?
Türkiye yüzyılında, demokratik sivil katılımcı bir toplum sözleşmesine ihtiyaç var.
Yeni anayasaya ihtiyaç var.
Milletimize olan bu borcu yerine getirmemiz gerekir.
İnşallah mecliste böyle bir uzlaşma sağlanır.
İnşallah Türkiye yüzyılının başlarında demokratik sivil katılımcı bir anayasa ile yolumuza devam ederiz." "BÜYÜK ACILAR YAŞADIK, TERÖRDEN ARINDIRARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ" Türkiye yüzyılının inşasında terörsüz bir Türkiye’nin önemine dikkat çeken Bakan Yılmaz Tunç, bu sorunun 41 yılda büyük ekonomik kayıplara yol açtığını söyledi.
Tunç, "Bu olmasaydı köylerde şehirlerde milletimizin refahı daha fazla olacaktı. 50-60 yıllık yatırım bütçesine ayırdığımız parayı maalesef teröre ve neden olduğu zararlara ayırdık" dedi.
Maddi kayıpların yanında "50 binden fazla insanımızı kaybettik.
Büyük acılar yaşadık" diyen Tunç, "Bir daha yaşanmamasını istiyoruz.
Türkiye’nin gençlerinin sizlerin daha huzurlu yaşamasını ve huzurlu geleceği inşa edelim istiyoruz" şeklinde konuştu.
Son çeyrek asırda terörün ortadan kaldırılması için mücadeleler verildiğini belirten Bakan Tunç, "2002’de olağanüstü halin kaldırılmasıyla beraber normalleşme adımları başladı.
Hakkari Yüksekova’ya da havalimanı yaptık Zonguldak Çaycuma’ya da havaalanı yaptık.
Şırnak’a da Sinop’a da üniversite getirdik.
Yatırımları eşit şekilde sunmaya çalıştık.
Temel hak ve hürriyetleri güçlendirdik.
Eşit vatandaşlık ilkesi içinde etnik kökene bakmadan ayrımcılığın ortadan kalkması için uygulamalar gerçekleştirdik" diye konuştu.
Terörsüz Türkiye çalışmaları hakkında da bilgi veren Tunç, sözlerine şu şekilde devam etti: "Son bir yıla geldiğimizde terörün tamamen sonlandırılması için çalışmaları yoğunlaştırdık.
İmralı’dan terör örgütünün feshi ile ilgili açıklamalar geldi.
Önemli bir aşamaya geçilmiş oldu.
Dün TBMM’de terörsüz Türkiye milli dayanışma kardeşlik komisyonuna Dış İşleri Bakanımızla birlikte sunum yaptık.
Orada özellikle sivil toplum kuruluşları ile birlikte bu konuda sözü olan herkesin dinlendiğini görüyoruz.
Orada da milletvekillerimizin görüşlerini aldık.
Adalet Bakanlığı’nın süreci başarıya ulaştırmak için verdiği katkıları paylaştık.
Bu komisyon çok önemli kararlar alacak.
Onların çizdiği rotada yolumuza devam edeceğiz.
Milletimizi rahatsız edecek şehit ailelerini incitecek bir adım atmayacağız.
Terörden arındırarak yolumuza devam edeceğiz." "BİR ASIRLIK DÖNEMDE İSRAİL HİÇBİR KARARA UYMADI" Filistin’deki duruma da değinen Bakan Tunç, ateşkese rağmen bombaların atıldığını üzülerek gördüklerini ifade etti. "Pamuk ipliğine bağlı bir ateşkes.
Bunun sağlanmasında cumhurbaşkanımızın gayretleri oldu" diyen Tunç, sorunun bir asrı aşan bir maziye sahip olduğunu belirtti.
Tunç, "Bu, bir asrı aşan bölgede bir İsrail devleti kurulması fikri ile beraber işgal politikaları ile Filistinlilerin topraklarından edilmesi ve soykırıma tabi tutulması ile dünyanın önemli bir sorunu hale geldi" dedi.
Bakan Tunç, "Bir asırlık dönemde İsrail hiçbir karara uymadı. 100’den fazla karar var.
İşgal ettikleri topraklardan çekilmesine yönelik kararların hiçbirine uymadı uluslararası hukuka saygı göstermedi" tespitinde bulundu. "Güney Afrika’nın başlattığı tedbir kararları var.
Uluslararası ceza mahkemesinin soykırımcıların yakalanmasına ilişkin kararları da kağıt üstünde kaldı.
Uluslararası sistem işletilmedi" diyen Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini hatırlattı: "Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Daha adil bir dünya mümkündür, dünya 5’ten büyüktür, dünya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5 ülkenin kararıyla şekillenmemeli, güvenlik sağlanacaksa BM güvenlik konseyinin adil olması lazım’ dedi.
Bu nedenle uluslararası sistemin bir revizyona girmesini söylerken insanlığın sorunlarına çare olacak sistemin kurulmasını istedi.
İlk zamanlar bunu ülkemizde bile eleştirenler oldu.
Şimdi dünyanın birçok ülke bu sistemin sorunlara çare olmadığını ifade ediyor" dedi.
Törende konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban da bu yılın EÜ için özel bir yıl olduğunu hatırlatarak, kuruluşunun 70’inci yılında Türkiye’nin köklü üniversitelerinden biri olan üniversitenin öğrencilerine ve akademisyenlerine başarılarla dolu bir akademik yıl temennisini iletti.
Rektör Prof.
Dr.
Necdet Budak ise Ege Üniversitesi'nin 70 yıllık geçmişi ve 400 bin mezunuyla ülkenin en köklü kurumlarından biri olduğunu söyleyerek, "Ege Üniversitesi, ülkemizde 70 yıllık akademik birikimiyle köklü bir bilim yuvasıdır.
Bu köklü çatı altında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır bir değişime imza atmak ve uluslararası üniversite normlarını yakalamak adına Ege Üniversitesi akademik ve idari kadrosu ile birlikte önemli bir başarı hikayesi yazdık" dedi.
Rektör Budak, üniversitenin başarılarını şöyle sıraladı: "Ve ne mutlu ki bugün; Araştırma Üniversitesi unvanına sahip, Kurumsal Tam Akreditasyon belgesi alan ilk devlet üniversitesi olan ve öğrenci odaklılıkta A Plus olmuş, Milli Yenilik Ödülüne Sahip, engelsiz, yeşil ve spor dostu kampüse sahip bir üniversite olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
TÜBİTAK nezdinde son 4 yılda proje başvuru ve kabul oranında Türkiye birincisi olduk.
Çıktı odaklı araştırma anlayışımız doğrultusunda patentlerin ticarileştirilmesinde Türkiye 2.’si olurken, patentlerin lisanslanmasında ise Türkiye 3.’sü olarak yer aldık." Prof.
Dr.
Budak, üniversite olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı'na bağlı kurumlarla yakın bir işbirliği içinde olduklarını belirterek, "Yaptığımız çeşitli protokollerle yoğun çalışma temposundaki yargı mensuplarına Üniversite Hastanemizde hızlı ve etkin sağlık hizmeti veriyoruz.
Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitümüz denetimli serbestlik kapsamındaki bireylere hizmet sunmaktadır.
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü yapılan protokoller kapsamında çalışanlara yönelik çeşitli eğitim faaliyetleri yürütüyoruz.
Yine Başsavcılığımızla yaptığımız protokoller kapsamında özel gruplara yönelik çocuk ve erişkin ruh sağlığı kliniklerimizde öncelikli randevu ile sağlık hizmeti veriyoruz" diye konuştu.