Haber Detayı
Yarım kalan hayal gerçek oldu: İlk tankımızın 80 yıllık sırrı
Cumhuriyetin 23. yılında halkın önünden geçen Türkiyenin ilk tankı Kırıkkale 1943, sipariş alamadığı için tek prototip olarak kaldı. 80 yıl sonra Altay tankıyla tamamlanan bu hikâye, yerli savunma sanayisinin küllerinden doğuşunun sembolü oldu. İşte Hürriyet yazarı Fatih Çekirge'nin dikkat çeken o yazısı..
1- 1946 yılının Cumhuriyet Bayramı...
Tam 79 yıl önce Ankara...Vatan Gazetesinin yazarı Mümtaz Faik Yenik o günü şöyle anlatıyor: Dört günden beri Ankaradayım, güzel başkent Cumhuriyetinin 23. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor, her taraf bayraklarla donanmış hele Bakanlıklar Mahallesi bu akşam baştan başa nurdan gerdanlıklarını takmış ışıl ışıl parlıyor.O günkü Cumhuriyet Bayramı ve resmi geçitin çok önemli bir ayrıntısı daha var.Selahattin Şanbaşoğlu ve arkadaşlarının yaptığı ve ismini Kırıkkale 1943 olarak koydukları tank.Evet Türkiyenin ilk tankı.
Cumhuriyetin ilk 10 yılında başlayan sanayileşme heyecanıyla yola çıkan MKE Genel Müdürü Şanbaşoğlu ve arkadaşları için müthiş bir an.İlk Türk tankı: MKE Kırıkkale 19432nci Dünya Savaşı sürerken onlar, ilk Türk tankını yapmışlar.
Ve Cumhuriyetin 23üncü yılında halkın önünden geçiyor.Peki ne oldu da o tank üretilemedi?O proje neden durdu?Evet arkadaşlar, 80 yıllık sır işte budur.Tam 80 yıl sonra Türkiye, Altay tankına kavuşurken bu sırrı da hatırlatmak istedim.Tıpkı Vecihi Hürkuşun yaptığı ilk Türk uçağı gibi.O da aynı kaderi paylaşmış.Bakın Şanbaşoğlu yaptıkları o tankı sonradan nasıl anlatıyor: 1940ta kendi girişimimizle tank yaptık.
Bunun sadece motoru dışarıdan geldi.
Dizaynı bizimkilerindir.
Tipi kendimize mahsustur.
Kamil, Necati filan yaptılar.
Zırh levhası, topu, paleti, aktarma organları hepsi bizim üretimimizdir.
Bu tank, 1946da Cumhuriyet Bayramı töreninde geçti.
Ancak sipariş gelmedi ve bu tek tank olarak kaldı.Peki neden sipariş gelmedi?Cevap: Hürkuşun yaptığı uçağa neden sipariş gelmediyse aynı nedenle gelmedi.Çünkü ABD tekliflerle geliyordu.Meşhur Marshall yardımları yani...ABD diyor ki; Sen boşver üretmeyi ben, sana veriyorum.
İşte top, işte tank...
İşte uçak...Ne yazık ki; O dönemde, ilk 10 yılın o yerli sanayi heyecanı kalmamıştı.1941de onaylanan Amerikan ödünç verme ve kiralama yardımları yüzünden MKEye sipariş verilmedi.
Böylece MKE de atıl kaldı.
ABDden, Fransadan, Almanyadan alınan tanklar uyum sağlamadığı için çok ciddi bir bakım ve tamir sorunu yaşandı.Türk savunma sanayi böylece ölüme mahkûm edilmişti.
Cumhuriyetin ilk 10 yılındaki milli yatırım heyecanı yerini vizyonel tembelliğe bırakıyordu.2- 60 YIL SONRA AYNI TEKLİFVe aradan yıllar geçer; Türkiye, ABDden aldığı yardımlarla, parasını vererek aldığı silahlarla dışa bağımlı hale gelir.
Meşhur Marshall yardımlarının sonucu işte budur.
Kıbrıs Harekâtı sırasında uygulanan ambargoyu burada hatırlamak gerekiyor.Ve yıllar sonra rahmetli Özalla birlikte Türkiye, yerli savunma sanayisine önem vermeye başlar.
Uçak projesi gibi tank projesi de bu yıllara rastlar. 2001-2003 yıllarında ABD, tıpkı 1940lı yıllarda olduğu gibi bir teklif sunar.Avrupa kıtasından çekeceği Abrams M1 tanklarından 200 tanesini Türkiyeye satma teklifi yapar.
Ama Türkiye bunu kabul etmez.
Çünkü artık Türkiye yerli sanayi için yeniden heyecanlanmıştır.Bu noktada yıllar önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın bir Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda yaptığı şu konuşmayı özetle hatırlatıyorum: 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında ülkemize uygulanan ambargolar, baskılar, tehditler ve şantajlar milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır.
Türkiye artık o Türkiye değildir.O konuşmayı dinlerken doğrusu devrim niteliğindeki niyeti hissetmiş ama böylesine muazzam bir başarı hikâyesini tahmin edememiştim.Şimdi 80 yıllık sırrı aydınlatacak asıl soruları soralım:1- Türkiye eğer ilk tankı Kırıkkale 1943ü 1946daki Cumhuriyet Bayramı törenlerinde alkışlayıp MKEye siparişleri verseydi bugün ne durumda olurduk?2- Eğer 2003te Abrams tanklarını alsaydık bugün Altay tankını üretebilir miydik?Ve devamla:-Vecihi Hürkuşun uçağını üretseydik bugün KAAN ne noktada olurdu?
Kaçıncı nesile gelmişti?İLK TÜRK TABUR KOMUTANI SÜVARİ BİNBAŞI TAHSİN YAZICI3- ALTAY GURURUYazının başına dönersem; Altay tankı için sözünü ettiğim 80 yıllı sırrı hatırlarsak, Neden geciktiğimizi ve son 20 yılda Türk savunma sanayisi yerli mühendislik boyutunda nasıl muazzam bir yol aldığını daha iyi anlarız.
Altay tankı ve Kaan...
Elbette İHAlar, SİHAlar...
Kızılelmalar.
Aselsan, Roketsan, milli gemiler, denizaltılar, füzeler, yan sanayi ve genç mühendislerimizin başarıları...4- HÜRKUŞTAN HÜRJETE O MÜTHİŞ DEVRİMİşte daha dün İspanya Hükümeti, Hürjetimizi almak için onay verdi.
Hürkuştan Hürjete muazzam bir devrimdir bu...Bu aşamada BMCnin Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalının şu sözlerini savunma sanayisinde yükselen özel sektörümüz açısından örnek olsun diye aktarmak istedim: Ülkemiz dünya ölçeğinin çok üzerinde, dünyada kendi tankını üretebilen 12 ülkeden birisi oldu.
Hele ki Altay Tankı Seri Üretim Tesisi, sahip olduğu kabiliyetler arasında teknolojik olarak dünyadaki en iyisi diyebiliriz.Bu noktada Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgünün şu cümlesini de okumak gerekiyor: Bugün artık 800 mühendis, 1250 işçi ve 90 alt yükleniciden oluşan dev bir ekip, 17.5 milyon mühendislik saati, 35 bin kilometrelik testler ve 3 bin 700 atışla yeni Altayı geleceğe hazırlıyoruz.
Bu bir mühendislik harikasıdır.5- ALMAN BAŞBAKANI VE ALTAY MOTORUAlmanya Başbakanı Merzin Ankara ziyaretinin elbette önemli konu başlıklarından birisi de Altay tankının motorudur.Almanya ambargo uygulayınca Türkiye ilk tankın motorunu Güney Koreden almıştı.Ancak bu arada yerli motorumuz BATUnun da testleri sürüyor.Türk ve Alman heyetlerinin görüşmesinde iç seslerde şu fısıltıyı duyar gibi oluyorum:Motoru vermediniz de ne oldu?
Kendimiz yapıyoruz.Diğer iç ses: Motoru vermedik de ne oldu?
Türkler şimdi kendileri yapıyor.Evet bu Cumhuriyet Bayramımızın en güzel sesleri bu olmalı: Türkler şimdi kendileri yapıyor.
Kutlu olsun...