Haber Detayı
Sudan'da neler oluyor? Altınlar, milisler ve sivil katliamlar... Bölünme İsrail'in planı mı?
Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki kanlı iç savaş, RSF'nin Darfur'un batısındaki son ordu karakolunu da ele geçirmesiyle yeni bir vahşet dalgasına dönüştü. Dünyanın en zengin altın yataklarına ev sahipliği yapan ülke, bölgesel güçlerin vekalet oyunlarının arenası haline gelirken, sokaklarda yüzlerce masum sivilin cesetleri birikiyor.
Dünya, İsrailin Gazzedeki soykırımı ve Rusyanın Ukraynadaki işgalini takip ederken Sudandaki iç savaş 2 buçuk yıldır gözlerden uzak bir şekilde devam ediyor.
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) isimli milis gücü arasında yaşanan iç savaşta, HDKnin ülkenin batısındaki Darfur bölgesinde ordunun tutunabildiği son kent olan el-Faşiri ele geçirmesinin ardından bölgeden gelen katliam haberleri Sudanı yeniden dünyanın gündemine taşıdı.
Birleşmiş Milletler, 10 milyon insanın evlerini terk ettiği ve yaşam mücadelesi verdiği Afrika ülkesinde 15 milyonu çocuk olmak üzere 30 milyondan fazla insanın acil yardıma ihtiyaç duyduğu uyarısında bulunuyor.KRİZ NASIL BAŞLADI?1989da askeri darbe ile iktidara gelen Sudanın eski Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir, 2003te Darfur bölgesinde çıkan isyanı, Cancavid milislerini kullanarak kanlı bir şekilde bastırmıştı.
Nüvesini, kötü şöhretli Cancavid milislerinin oluşturduğu bugünkü HDK, iktidara yönelik olası tehditleri önleme adına, orduya paralel bir güç olarak tasarlandı. 2018de El Beşir aleyhine başlayan sokak gösterileri sırasında cumhurbaşkanını korumaya devam eden HDK, sonrasında Sudan ordusuyla iş birliği yaparak 2019da El Beşirin devrilmesinde rol oynadı.
Geçici Askeri Konseyin başkan yardımcılığına getirilen HDK lideri Hımidti lakaplı Muhammed Hamdan Dagalu, Ağustos 2019da asker-sivil ortaklığındaki yeni yönetimde ikinci adam haline geldi. 2021de dönemin Geçici Askeri Konsey Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Dagalu, darbeyle yönetimdeki sivilleri tasfiye etti.SAVAŞI NE TETİKLEDİOrdu ve HDKnin güç paylaşımı konusunda anlaşmaya varamamasının ardından Nisan 2023te başlayan çatışmalar, kısa sürede iç savaşa dönüştü.
Öte yandan El Beşir döneminden bu yana Darfur ve Kurdufandaki zengin altın madenlerini de kontrol eden HDK, zamanla mali kaynaklarının da etkisiyle önemli bir aktör haline geldi.KOLOMBİYADAN LEJYONERBeşir döneminde Libyadaki iç savaşta ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) başını çektiği Yemen Savaşında da savaşan paralı milis gücü HDK, uluslararası aktörlerle de ilişkilerini geliştirdi.
HDK, Sudan ordusu ile çatışmaya başladıktan sonra BAE yönetimi tarafından desteklenmeye başladı.
Libya krizinde General Hafterin yanında duran Abu Dabi, Somalide de ayrılıkçı Puntlandın arkasındaki aktör oldu.
Puntlandda bulunan Bosaso Havaalanı da HDK için ana tedarik üssüne dönüşmüş durumda.
BAEnin satın aldığı askeri ekipmanlar ve Kolombiyadan paralı savaşçılar Sudana buradan taşınıyor.
Türkiye, Mısır, S.Arabistan ve Katar gibi ülkeler ise meşru Sudan hükümetini destekliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan daha önce Ankaranın Sudan hükümeti ile BAE arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu duyurmuştu.BİLGİ NOTU: Sudan, Afrikanın en büyük üçüncü altın rezervine sahip ülkesi ve bu rezervlerin önemli bir kısmı şu an HDK kontrolündeki Darfur bölgesinde yer alıyor.
Bununla birlikte BAEnin petrol dışı ihracatında altının oranı yüzde 30u buluyor.
BAEnin dünya piyasalarına sattığı altının yüzde 97si ise Sudandan geliyor.SUDAN İÇİN 3 SENARYO Hürriyete konuşan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Kuzey ve Doğu Afrika Çalışmaları Koordinatörü Dr.
Kaan Devecioğlu, Sudanın geleceğine dair muhtemel üç senaryo olduğunu belirtti.
Ülkede yağmur mevsiminin sona ermek üzere olduğuna işaret eden Devecioğlu, ilk senaryoda el Faşiri kaybeden ordu birliklerinin, bölgeyi ele geçirebilmek için tekrar saldırabileceğini ve başarılı olması halinde kuzeyde Libya-Mısır-Sudan sınır hattını da ele geçirerek HDKnin lojistik destek hattını kesebileceğini kaydetti.
İkinci senaryo olarak ordunun Nil nehrine kadar geri çekilmesini ve diplomatik adımlara ağırlık vermesi beklenebilir.Ancak bu sahadaki bölünmenin resmi bölünmeye doğru gidişin ilk adımı olabilir.
Son senaryoda ise küresel aktörlerin müdahalesiyle zoraki bir ateşkesin sağlanabileceğinidile getiren Devecioğlu, Bu en yakın senaryo.
Çatışmayı donduracaktır ancak kâğıt üzerinde Sudan tek bir devlet olarak kalsa da sahadaki fiili bölünme devam edecektir diye konuştu.SUDANIN BÖLÜNMESİ İSRAİLİN BİR PLANI Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Afrika Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Doç.
Dr.
Mürsel Bayram, HDKnin Hartuma yürümek yerine Darfur bölgesinde bir devletleşmeye gidebileceğini söyledi.
Buna rağmen HDK grubunun herhangi bir devlet tecrübesi olmayan, paralı ve kötü şöhretli askerlerden oluştuğunun altını çizen Bayram, BAEnin desteği sürdüğü müddetçe HDKnin Sudandaki varlığını devam ettireceğini vurguladı.
BAEnin bölgede tek başına hareket etmediğini, ABD ve İsrailin vekil aktörü gibi bir dış politika izlediğini ifade eden Bayram, 2011de Güney Sudanın Sudandan ayrılmasını hatırlatarak, Sudanın yeniden bir bölünme sürecine girmesinin İsrailin bölgeye dair planlarının devrede olduğunu gösterdiğini belirtti.BİLGİ NOTU: Sudan Doktorlar Sendikası, HDKnin kenti ele geçirmesinin ardından Faşirde bulunan Suudi Hastanesinde 450den fazla hasta ve yaralının infaz edildiğini sahra sağlık merkezlerinde ise yaklaşık bin 200 yaşlı, yaralı ve hastanın öldürüldüğünü açıkladı.
Yaşananların soykırım, sistematik etnik temizlik ve tam teşekküllü savaş suçu olduğu belirtilirken kentte hâlâ 177 bin sivilin mahsur olduğu aktarıldı.KAYNAK: HÜRRİYET/ Necdet Burak ÖZYURT