Haber Detayı

Bu filmdeki tüm görüntüler gerçek: 'Mükemmel komşu'... Kamera ve vicdan arasında
Elçin demiröz odatv.com
02/11/2025 15:21 (1 ay önce)

Bu filmdeki tüm görüntüler gerçek: 'Mükemmel komşu'... Kamera ve vicdan arasında

Elçin Demiröz yazdı...

Öyle bir film düşünün ki, izlediğiniz tüm görüntüler gerçek… Rol yok, senaryo yok, oyuncu yok, kameraman yok; sadece suçlu, maktul ve kader var.Netflix’te yayımlanan gerçek suç belgeseli “The Perfect Neighbor (Mükemmel Komşu)” bir mahalle anlaşmazlığının ölümcül bir trajediye dönüşmesinin öyküsü.

Hem de ilk elden, gerçek görüntülerle… Florida’da yaşanan bir komşu cinayeti 911 çağrılarından, polisin vücut kameralarından ve güvenlik kayıtlarından derlenerek anlatılıyor.

Emmy ödüllü yönetmen Geeta Gandbhir tarafından çekilen yapım, 2025’de ilk gösterimini yaptığı Sundance Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ödülüyle döndü.

Gandbhir, aynı zamanda bu belgeselle sadece gerçek bir suç öyküsü anlatmıyor; Amerika’nın mahalle kültürüne, ırk ilişkilerine ve “meşru müdafaa” yasasına da keskin bir ayna tutuyor.İZLEYİCİ ARTIK TANIKAçılışta sekansında ekran karanlık, sadece tarih, saat ve devriye ışıkları var.

Bir polis aracı mahalleye girerken, yaka kamerasının titrek kadrajından çimlerin ıslaklığı ile gecenin uğultusu duyuluyor.

Sonra kesik kesik gelen sesler, daha önceki çağrılardan bir derleme, aynı sokak, aynı ev, aynı şikayet… Polis, 60 yaşındaki Susan Lorincz’in sokakta oynayan çocukların yaptığı gürültü yüzünden tekrarlayan şikayet başvurusunu kayda geçiriyor ama o sırada farkında değiliz aslında; mahallede biriken gerilimle ilgili bir “önsöz” yazıyor.Ne zaman ki 2 Haziran 2023 gecesine sıçrıyoruz, işte orada resim değişiyor.

Yine 911’e gelen bir ihbar ama bu sefer telefondakiler nefes nefese, çünkü yerde yatan biri var.

Dört çocuk annesi Ajike “AJ” Owens.

Yine aynı adres… Çimlerin üzerinde koşuşturmalar, telsiz sesleri, komşuların kesik ifadeleri, ambulans ışıkları… Film, dramatik bir anlatıcıya hiç ihtiyaç duymadan olayın nabzını, görüntü ve ses üzerinden kuruyor.

Sonra tempo hiç düşmeden sorgu odasına geçiyoruz.

Lorincz’in karakoldaki ifadeleri, kendini savunuşu, Owens’i bir tehdit olarak gördüğünü defalarca vurgulayışı… Bu sırada Owens’in ölüm haberinin mahallede yankılanması… Birkaç saat önce gülüp oynadıkları o sokağın ortasına düşen bıçak gibi keder… Bir taraftan Lorincz’in suçunu itiraf etmiş olmasına rağmen meşru müdafaa yasası yüzünden bir türlü tutuklanamayışı.

Ertesi günü eşyalarını almak için polis eşliğinde eve döndüğünde mahallede yaşanan kaos.

Sonra yeniden sorgu odasına… Aslında izleyiciye tüm bu süreç boyunca önemli bir görev atfediliyor.

Artık onlar, bu olayın birer tanığı da…Mükemmel Komşu, klasik bir “gerçek suç” anlatısının ötesinde kamera tanıklığının sınırlarını da sorgulayan bir yapım.

Olayı izlerken kendinizi bir anda faille kurban arasında daralan o kısacık mesafede buluyorsunuz.

Kamera sizin gözünüz olurken, siz de tanıklığın sorumluluğundan kaçamıyorsunuz artık.

Ancak yapımın bu suçu gözler önüne sermekten öte yaptığı daha önemli bir şey daha var.

O da, Amerika’daki “stand your ground”, yani meşru müdafaa yasasının gri alanlarında izleyiciyi vicdanıyla baş başa bırakmak.

Komşuluk, güvenlik, korku ve önyargının iç içe geçtiği bir mahallede süregelen iki adalet anlayışı.

Yaşlı beyaz bir kadın ile genç bir siyah anne için adalet aynı olabilir mi?

Her şeyin kanıtı kayıtta olsa da, adaletin yönü uzun bir süre belirsiz kalabilir mi?

Kalıyor.

Bu tür siyah – beyaz tartışmasında kimin korkusunun daha meşru sayılacağına yasa mı yoksa vicdan mı karar verir?

İşte Gandbhir burada önemli bir sorumluluk üstleniyor : Meşru müdafanın gölgesine sıkışan adaletsizliği yansıtmaktan kaçınmamak…GERÇEK SUÇ TÜRÜNÜN ARTIK YENİ BİR DİLİ VARİngiliz film eleştirmeni Peter Bradshaw Guardian’daki makalesinde, “Gerçek suç türünün yeni bir mecrası, hatta belki de yepyeni bir dili ve grameri var : Vücut kamerası görüntüleri.” diyor.Daha önce de bu teknikle çekilen örneklerle karşılaşmıştık.

Bir sosyal medya fenomeninin erkek arkadaşı tarafından öldürülmesini konu alan American Murder: Gabby Petito, insanların olayları nasıl gördüklerini konu alan All Light Everywhere ile Bill Morrison'ın Oscar adayı olan ve sadece vücut kamerası görüntülerinden oluşan kısa filmi Incident… Evet “gerçek suç” türünün artık yeni bir dili var.

Bu dilin cümleleri hikaye anlatmıyor, tam tersi sahneleri seyirci birleştiriyor.

Yapımdan izleyiciye akan duyguya dışardan hiçbir müdahale yok; her şey doğrudan, olanca çıplaklığıyla gerçekleşiyor.

Bu nedenle izlemek kolay değil, hatta bazen rahatsız bile edici… Kurgu yapımlarda izleyiciyle hikaye arasında birçok koldan güvenli bir mesafe yaratılır; en azından hepimizin kaçtığı “düzmece” arka odası epey korunaklıdır.

Burada ise kurgusal bir tesellimiz yok.

Kamera düştüğü yerden bakıyor, kimse açısını tartışmıyor.

Gerçekliğin steril bir versiyonu değil, doğrudan ve acı bir şekilde kendisi…Gandbhir’in Mükemmel Komşu’da teknik olarak yaptığı da tam olarak bu: kurguyla değil, montajla vicdanı tetiklemek.

Lorincz’in sorgu sahnesi bunun en çarpıcı örneklerinden biri.

Lorincz sakinliği, ses tonu, nefesini ustaca kontrol edişi...

Suçunu itiraf ediyor ama pişmanlık da göstermiyor.

Göz teması kurmaktan kaçındığı anlar, sanki içindeki korkudan çok “haklı olma” arzusuyla ilişkili.

Kamera ne kurbanın ne de failin tarafında, en acısı da bu belki; insan psikolojisinin gri alanına asılı bir biçimde gerçeğin her iki ucuna da sallanarak çarpmak…Neyse ki adalet bazen kanıtın olduğu yerde değil, vicdanın hala titrediği yerde başlıyor.Mükemmel Komşu da ismindeki ironinin aksine, komşuluğun öldüğü yerde bitiyor.Elçin DemirözOdatv.com

İlgili Sitenin Haberleri