Ona dair beklentileri beklentiler ötesinde yerine getirecektir

Gündemde Edirne Cezaevi’nde hapis yatan Selahattin Demirtaş’la ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında kurduğu...

Gündemde Edirne Cezaevi’nde hapis yatan Selahattin Demirtaş’la ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında kurduğu “Tahliye edilmesi hayırlara vesile olur” cümlesi var.

Karar verici olan yargı ve süreci kamuoyu izliyor.

Ben de dün HDP eski Muş Milletvekili akademisyen Ahmet Yıldırım’la süreci ve Demirtaş’ı konuştum. 9 Ocak’ta Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ı ziyaret eden Yıldırım’ın sonrasında üç kez daha Demirtaş’la görüştüğü bilgisine ulaştım.

Neden Ahmet Yıldırım?

Çünkü, Selahattin Demirtaş’a en yakın isimlerden.

DEMİRTAŞ NASIL BİR ROL OYNAR?- Selahattin Demirtaş sürecini nasıl okumak gerekiyor?

Ocak ayında ziyaret etmiştiniz Demirtaş’ı ve o görüşmeden sonra da siz şu cümleyi kurmuştunuz: “Öcalan’ın şekillendireceği bir süreci kolaylaştırma konusunda üzerine düşenin ve kendisinden beklentilerin çok ötesinde bir rol oynayabileceğini, özellikle barışın toplumsallaşması için nerede olursa olsun rol oynamaktan geri durmayacağını ısrarla ifade etti.” Aktif siyasete dair nasıl bir tavır takınacağını bilemem.

Ocak ayından sonra kendisini üç defa daha ziyaret ettim.

Yapacağı siyasi çalışmalara dair bir bilgim yok.

Ancak; halkların bin yıllık kardeşlik hukuku konusunda net ve bundan sonra halklar arasında maraziyete mahal bırakmama adına asla yerinde oturmayacak.

Süreçle ilgili “Siyaset üstü ulvi bir şeydir” diyor.

Bu süreçte ona ihtiyaç duyulanın ötesinde bir performans göstereceğini düşünüyorum.

Onun takınacağı tavrın sadece Kürt siyasetiyle bugünkü iktidar arasında yürütülecek bir çalışmayla sınırlı kalmayacağını biliyorum.

Onun dışında da son günlerde fazlasıyla yazmaya başladı.

Kürt hareketi ve iktidar kadar aktif olmayanların da hukukunu gözetecek bir duruş sergileyecektir.

Bundan neyi kastettiğimi anlıyorsunuz?

Son dönemde CHP’ye yönelik duruma karşı da tepkisini gösterecektir.

İç siyasete dair nasıl bir tavır alır belki de çıktıktan sonra buna karar verir.

Ama yürüyen sürece kayıtsız kalmayacaktır.

Toplumdaki etkisini biliyorsunuz.

Ona dair beklentileri, beklentiler ötesinde yerine getirecektir. - 9 Ocak ziyaretinizden sonra üç kez daha Demirtaş’ı ziyaret ettiğinizi öğrendim.

En son ne zaman görüştünüz?Türkiye’nin AİHM’e itiraz süresinin dolmasından bir hafta önce ziyaret etmiştim.

Kendisi de itiraz edileceğini öngörüyordu.

İktidar kendisini inkar etmiş olurdu itiraz etmeseydi.

Tırnak içinde söylüyorum, iktidar tutarlı bir tavır izlemiştir.- MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tavrını ve açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bahçeli’nin son yaptığı açıklamalar son bir yıldır takındığı tavrın daha ilerisinde.

İrticalen bir grup toplantısı sonrasında yaptığı açıklama değil. - 22 Ekim 2024’te Bahçeli, “Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın” demişti.

Bir yılda değişim var.

Her şeyden önce Sayın Bahçeli’nin geçen yılki yaklaşımından bugünkü söyleme varmış olması anlamlı, değerli ve sevindiricidir.

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı ve Abdullah Öcalan’la birlikte son bir yılda çok önemli eşikleri geçtiler ve bir çok tabuyu yıktılar.

Ancak süreç hâlâ istenilen ilerlemeyi sağlayabilmiş değil.

Barışın toplumsallaşması için hâlâ aşılması gereken eşikler ve ilerlenecek daha fazla yolun olduğunu mutlaka biliyorlar.

Abdullah Öcalan Kürt hareketi adına bu sürecin fikri ve ideolojik mimarlığını yapıyor.

Silahın ve şiddetin yöntem dışına çıkarılması, silahların tümden bırakılması ve örgütünün feshi konusunda onun dışında bu rolleri oynayabilecek Kürt siyasetinde ikinci bir kişi yoktur.

Ancak hem kendisi hem de siyasi iktidar barışın toplumsallaşması, bu sürece var olandan daha fazla toplumsal rıza üretilmesi, bu süreçle ilgili toplumsal mobilizasyonun sağlanması hususunda sayın Demirtaş’ın yapabileceklerini göz önünde bulundurmuş olabilirler.

Ayrıca gerek Avrupa gerekse sınırlarımızın güneyindeki örgüt üyelerinin Türkiye’ye dönüşü ile ilgili yasal düzenlemelerin tartışıldığı bir ortamda, demokratik siyaset dışında hiçbir şey yapmamış olanların özellikle de bir sembol isim olarak Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu Kürtlerin bu sürece dair inandırıcılığını zayıflatmaktadır.

Tüm bu sebepler, başta Demirtaş olmak üzere tutsak siyasetçilerin tahliyesinin iktidar ortakları tarafından gündeme alınmasında etkili olmuştur diye düşünüyorum.- Toplumu ikna etmek önemli.

Çok büyük acılar yaşandı ve hafıza var.

Bakın, ben iki yıl boyunca Özgür Bey’le (Özel) Meclis’te çalıştım.

Özel’in grup toplantısında Selahattin Bey’le ilgili kurduğu cümleler önemli.

Ben mütemadiyen söylerim: Geçmişi geleceğin intikam aracı haline getirenler bir ülkede normalleşmenin ve barışın aktörü olamazlar.

Demirtaş’ın bu süreçte yaşadıklarına bakın. 9 yıl hepimiz için iki kelime olabilir.

Ama bu işte aktör olabilecekler geçmişe takılıp ilerleyemezler.

Demirtaş’ın bunu aştığını biliyorum.Tanıdığım Soner YalçınHemen hemen her gün konuşuruz.

Yazıları üzerine yazılarım üzerine eleştirir, eleştirim.

Uyku dışında kalan vakitlerinde ya haber peşinde ya da okuduğu kitabın altını çizmekle meşgul.

Arada da takılırım, güleriz; “Bak Yalçın Küçük Hoca olma yolunda ilerliyorsun”.

Hataları yok mu?

Var!