Haber Detayı

Türkiye, borcu en düşük ülkelerden: Ekonomideki diğer riskler
Ekonomi odatv.com
07/11/2025 08:10 (1 ay önce)

Türkiye, borcu en düşük ülkelerden: Ekonomideki diğer riskler

IMF’nin istatistiki veri setinde yer alan 197 ülke içinde Türkiye, 2025 sonu itibarıyla brüt kamu borç miktarında 25’inci, kamu borcunun GSYH’ye oranında ise 164’üncü sırada yer alacak.

Türkiye’nin borçluluk oranının, izleyen yıllarda sınırlı artışlarla 2030 sonunda yüzde 25,9’a ulaşacağı ve bu oranların dünya ile kıyaslandığında son derece düşük bir borçluluk düzeyine işaret ettiği belirtiliyor.

Türkiye’nin borçluluk oranı düşük kalırken, risklerin başka alanlarda toplandığını belirten uzmanlara göre, Türkiye’nin risk faktörlerinin başında döviz borcu seviyesi, enflasyon baskısı, para biriminin değer kaybetmesi (devalüasyon) riski, yüksek faiz ortamı, kamu maliyesinin gelir ve harcama dengesinin kırılganlığı gibi konuların geldiği belirtiliyor.

Naki Bakır'ın Dünya gazetesindeki "Türkiye borç/GSYH oranı en düşük ülkeler arasında" başlıklı yazısı şu şekilde:"Dünya ekonomisinde son yıllarda yavaşla­yan büyüme ve artan borç yükü şeklindeki sarmal giderek büyürken, Türkiye dünya ortalamasının çok al­tındaki kamu borcu/milli ge­lir oranıyla daha rahat.

Ancak kamu borç stoku bu yılın so­nunda 38 trilyon doları aşma­sı beklenen dünyanın en borç­lu ülkesi ve aynı zamanda re­zerv para olan “dolar”ın sahibi ABD’nin ekonomik gidişatı tüm ülkeleri yakından ilgilen­diriyor.

Uzmanlar, Türkiye için düşük borçluluk oranına rağmen, kur ve faiz kaynaklı önemli risklere işaret ediyor.Merkezi yönetime bağ­lı kuruluşlar ile yerel yöne­timler ve sosyal güvenlik ku­rumlarını da kapsayan genel devlet brüt borç stoku bazın­da ABD’nin kamu borcu, tüm ülkelerin toplam kamu bor­cunun üçte birini aşarken, gelişmekte olan ülkelerde borçlanma maliyetleri kur ve faiz etkisiyle ağırlaşıyor.

Bor­cunu dünya rezerv para birimi olan dolar üzerinden finanse edebilmesi.

ABD açısından avantaj yaratıyor.

Yine de yatı­rımcılar, yüksek faiz ortamın­da artan borç servis maliyet­lerinin orta vadede ekonomik büyümeyi baskılayabileceği uyarısında bulunuyor.

Türki­ye’nin aynı bazdaki borç ora­nı ise dünyaya göre çok düşük, ancak finansman koşulları kı­rılgan seyrediyor.Dünya milli geliri kadar borçIMF projeksiyonlarına gö­re 2024 yılında 102,7 trilyon dolar olan tüm ülkelerin ka­mu borçlarının hacmi bu yı­lın sonunda 111 trilyon dola­ra ulaşacak.

Ülkelerin toplam kamu borcu, geçen yıl 111,1 trilyon dolar olan dünya gayri safi hasılasının (GSYH) yüz­de 92,4’ünü oluşturdu.

Bu yıl dünya GSYH’sinin 117,2 tril­yon dolar olacağı, ülkelerin toplam kamu borcunun ise yaklaşık 111 trilyon dolar­la bunun yüzde 94,7’sine ula­şacağı tahmin ediliyor.

Dün­ya genelinde kamu borcu/GS­YH oranının izleyen yıllarda kesintisiz büyüme ile 2029’da yüzde 100’ü aşacağı, 2030 yı­lında yüzde 102,3’e ulaşacağı öngörülüyor.ABD’nin borcu dünyanın üçte biriHem milli geliri hem de kamu borç hacmi en yüksek ülke olan ABD’nin geçen yıl 35,8 trilyon dolar olan stoku­nun yıllık 2,4 trilyon dolar­lık net artışla 2025 sonunda 38,3 trilyon dolara ulaşacağı, kamu borcu/GSYH oranının yüzde 122,3’ten yüzde 125’e çıkacağı tahmin ediliyor.

ABD’ye ait söz konusu borç stoku, tüm ülkelerin toplam kamu borcunun üçte birden fazlasını oluşturuyor.IMF projeksiyonlarına gö­re kamu borcu büyüklüğüne göre sıralamada ilk on gelecek yıl da değişmeyecek. 2025 so­nu itibarıyla kamu borcunda ABD’yi 18,7 trilyon dolarla Çin izleyecek.

Milli gelire göre de dünyanın ikinci büyük ekono­misi olan Çin’in kamu borcu­nun bu yılın tümünde toplam net 2,1 trilyon dolar olacağı öngörülüyor.Daha sonraki sıralarda 9,8 trilyon dolarla Japonya, 4,1 trilyon dolarla İngiltere, 3,9 trilyon dolarla Fransa, 3,5 tril­yon dolarla İtalya, 3,4 trilyon dolarla Hindistan, 3,2 trilyon dolarla Almanya, 2,6 trilyon dolarla Kanada ve 2,1 trilyon dolarla yer alacak.

Türkiye borçlulukta sonlardaIMF, Türkiye’nin 2024’te 1 trilyon 358,3 milyar dolar olan milli gelirini bu yılın tümünde 1 trilyon 565,5 milyar dolar; geçen yıl 326 milyar dolar olan genel devlet borcunu da 380,4 milyar dolar ve kamu borcu/GSYH oranının yüzde 24’ten yüzde 24,3’e çıkacağını öngörüyor.

IMF projeksiyonlarına göre Türkiye’nin söz konusu borçluluk oranı izleyen yıllarda sınırlı artışlarla 2030 sonunda yüzde 25,9’a ulaşacak.

Bu oranlar dünya ile kıyaslandığında son derece düşük bir borçluluk düzeyine işaret ediyor.

IMF’nin istatistiki veri setinde yer alan 197 ülke içinde Türkiye, 2025 sonu itibarıyla brüt kamu borç miktarında 25’inci, kamu borcunun GSYH’ye oranında ise 164’üncü sırada yer alacak.Borç/GSYH oranında Japonya birinciKamu borç hacmine göre ABD ilk sırada yer alırken, bu borcun milli gelire oranına göre ise sıralama değişiyor.

Geçen yıl yüzde 261,4 oranıyla en başta yer alan Sudan’ın ardından yüzde 236,1 oranıyla ikinci olan Japonya’nın 2025 sonu itibarıyla yüzde 229,6 ile ilk sıraya yerleşeceği tahmin ediliyor.

Japonya’nın 2030 sonuna kadar bu bazda hep ilk sırada yer alması bekleniyor.IMF’ye göre 2025 sonu itibarıyla kamu borcu/GSYH oranında Japonya’yı yüzde 221,5’le Sudan, yüzde 175,6 ile Singapur, yüzde 146,7 ile Yunanistan, yüzde 142,5’le Bahreyn, yüzde 136,8’le İtalya ve yüzde 131,8’le Maldivler izlerken ABD yüzde 125 oranı ile 8’inci sırada yer alacak.

Senegal yüzde 122,9, Fransa yüzde 116,5 ve Kanada’nın yüzde 113,9 oranı ile kamu borcunun milli gelirine oranı en yüksek ilk on ülke arasında yer alacağı öngörülüyor.Türkiye tamamen risksiz miTürkiye’nin borçluluk oranı düşük kalırken, riskler başka alanlarda toplanıyor.

Uzmanlara göre Türkiye’nin risk faktörlerinin başında; döviz borcu seviyesi, enflasyon baskısı, para biriminin değer kaybetmesi (devalüasyon) riski, yüksek faiz ortamı, kamu maliyesinin gelir ve harcama dengesinin kırılganlığı geliyor.

Borçluluk oranı düşük olmasına rağmen, yüksek faiz, kur riski ve büyüme/döviz geliri açısından kırılganlıklar olduğu için “yüksek borç” unsurunun tersine “yüksek finansal risk” unsurlarının öne çıktığı belirtiliyor.

Düşük borçluluğa rağmen risklerin bulunduğuna işaret eden uzmanlar, kur istikrarı sağlanmadıkça borç sürdürülebilirliğinin kırılgan kalacağı görüşünde.Uzmanlara göre uluslararası yatırımcılar açısından Türkiye’nin borçluluk oranından çok politik istikrarı ve kurumsal öngörülebilirlik belirleyici.

Borcun oranı değil, borç yönetiminin politik algısı önem taşıyor.

Merkez Bankası bağımsızlığı, mali kuralın uygulanıp uygulanmaması, Hazine’nin borçlanma vadeleri ve döviz kompozisyonu, hükümetlerin seçim öncesi harcama politikaları gibi faktörler, borç oranının piyasa nezdinde nasıl “okunduğunu” belirliyor.

Yorumlarda “Bir ülke borçla değil, borcuna verilen güvenle ölçülüyor.

Türkiye’nin borcu düşük ama politik fiyatı yüksek” görüşü dikkati çekiyor."Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri