Haber Detayı

Amfiler doldu taştı: ODTÜ’de Marksizm Günleri
Güncel odatv.com
08/11/2025 08:59 (1 ay önce)

Amfiler doldu taştı: ODTÜ’de Marksizm Günleri

ODTÜ Emek Gençliği’nin düzenlediği Marksizm Günleri, 22-24 Ekim’de diyalektik materyalizm, ekonomi-politik ve sosyalizm/devrim olanaklarını tartıştı.

ODTÜ Emek Gençliği’nin düzenlediği Marksizm Günleri, 22-24 Ekim’de diyalektik materyalizm, ekonomi-politik ve sosyalizm/devrim olanaklarını tartıştı.

Etkinlik, 100’ü aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleşti; Marksizmin güncelliği ve mücadelenin yolları gençlerle paylaşıldı.

Evrensel Gazetesi'nden Ilgın Şahin, deneyimlerini şu sözlerle paylaştı: "Bundan yıllar önce Marx ve Engels Komünist Parti Manifestosu’nda “Almanya’da bir hayalet dolaşıyor: Komünizm hayaleti” demişler ve işçi sınıfının kendiliğinden hareketinin yükseldiği bir dönemde Marksizmi ortaya atmışlardı. 22-23-24 Ekim’de ODTÜ Emek Gençliği tarafından düzenlenen ‘Marksizm Günleri’, öğrenci hareketinin yükseldiği bir dönemde, Marksist dünya görüşünü yaygınlaştırmak için gerçekleştirildi.

Etkinliğin ilk gününde diyalektik materyalizm, ikinci gününde ekonomi- politik, 3. gününde ise sosyalizm ve devrim olanakları tartışıldı.Etkinlik için yaklaşık bir hafta öncesinden tüm okulda afişleme yapıldı.

Yemekhanede, yurtlarda, bölümlerde dağıtımlar yapıldı.

Bölüm bölüm, neden Marksizmi öğrenmemiz ve Marksizm Günlerine katılmamız gerektiğini anlatan bildiriler yazıldı.

Tüm bunların sonucunda etkinliğin üç günü de 100’ü aşkın kişinin katılımıyla geçti.

Konuşmacılardan Serdal Bahçe bu amfide defalarca ders verdiğini ancak amfiyi hiç bu kadar kalabalık görmediğini, Marksizmi yaşatan bu kadar öğrenci olmasının çok değerli olduğunu ifade etti.

Bu aslında Marksizmi öğrenmeye olan ilgiyi gösterdi.

Dağıtımlarda tanıştığımız birçok öğrenci Marksizmi bilmediğini, ancak öğrenmek istediğini söyleyerek gelmişti.Açılış konuşmasında 19 Mart sürecinden sonra gençliğin rota arayışına bir cevap olması için Marksizm Günlerinin yapıldığı ifade edildi.

Mart sürecinin neden hedefine ulaşmadığı konusunda kafasında soru işaretleri olan gençler açısından Marksizm Günleri, bu sorulara önemli bir cevap oldu.

Bu açıdan bir eylem kılavuzu olarak diyalektik materyalizmi nasıl görmemiz ve nasıl kullanmamız gerektiği önemliydi.

Ancak niteliği değişmiş nicel değişikliklerin, niteliksel bir değişime yol açacağı bugün bizlere de köklü bir değişiklik istiyorsak nasıl ve ne biçimde bir mücadele sürdürmemiz gerektiğine dair bir rota çizdi.En çok tartışılan şeylerden biri Marksizmin hâlâ geçerli olup olmadığıydı.

Nuray Sancar’ın “Marksizmin Güncelliği” sunumu bu tartışmalara önemli bir cevap oldu.

Sancar, Marksizmin Lenin’in emperyalizm teorisiyle güncelleştiğini ve bu yüzden hâlâ geçerliliğini koruduğunu söyledi.

Sancar, Marksizme yapılan birçok eleştirinin Marx’ın zamanında var olmayan meselelere dair Marx’tan cevap beklediğini, birçok postmodern akımın da yalnızca Marksizme karşı çıkarak kendilerini var etmeye çalıştığına dikkat çekti.İkinci gün toplumlar tarihi ve üretim ilişkilerine dair yapılan sunumda, diyalektik materyalizmi kullanarak toplumlar tarihini nasıl inceleyebileceğimizi gördük.

Marx’ın bu yöntemi kullanarak tarihin yasalarını ve maddi gerçekliği ortaya koyduğu, toplumu değiştirecek olanın da üretici güçler olduğuna vurgu yapıldı.

Kapitalizmde bu esas çelişkinin emeğin gün geçtikçe toplumsallaşması ama üretim araçlarının ise bir azınlıkta toplanmasına dikkat çekildi.

Yaşadığımız birçok sorunun temelinde emek-sermaye çelişkisinin yattığını ve bu sistemin değişmesi için bu çelişkiyi çözmemiz gerektiğinin anlaşılması dile getirildi.DEĞİŞİM İSTEĞİNİN İLGİSİEn çok ilgi çeken ve kalabalık olan oturum “Sosyalizm ve Devrim Olanakları” başlıklı 3. gün oldu.

Bunda bu sistemi nasıl değiştireceğimize dair doğrudan bir tartışma yürütülmesi ve bir mücadele rotasının çizilmesinin etkisi büyüktü.

Bu sistemden bıkmış, değişim isteyen ancak sosyalizmin olanaklı olup olmadığına dair kafasında soru işareti olan birçok genç açısından bu değişimin nasıl mümkün kılınacağı daha anlaşılır oldu.

Özellikle ilk iki gün öğrenilenlerle beraber bunların devrim ve sosyalizm yolunda ne ifade ettiği ve sosyalizmin mümkün olduğunu göstermek açısından önemliydi.

Devrimin birtakım nesnel koşullarıyla beraber öznel koşullarının da olduğu, bu öznelliğin de nesnelliğe etki edebileceğinden bahsedilmesi kendimize bir rol biçmemiz gerektiğini fark etmemizi sağladı.

Sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde mücadele ve direnişlere dair bir eksiklik değil de siyasal özneye dair bir eksikliğin olduğunun vurgulanması da kritikti.Sovyetlerin yıkılmasını sosyalizmin bir yenilgisi olarak yorumlayan eğilimler de etkinlik öncesi karşımıza çıktı.

Mustafa Yalçıner konuşmasında Sovyetlerin yıkılmasının sosyalizmin yalnızca geçici bir yenilgisi olduğuna çünkü tüm bir tarihin sınıf savaşımlarının tarihi olduğuna vurgu yaptı.

Sovyetler örneğinin de bize bunu gösterdiğini, sosyalizmin de sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaya giden yolda yalnızca bir geçiş aşaması olduğunu vurgulaması bu söylemlere iyi bir cevap oldu.Marksizm Günleri birçok öğrenci açısından, Marksizmi öğrendikleri için bir etkinlik olarak kalmadı, mücadelede kendilerini edilgen değil etken bir rolde görmelerini ve bunu da Marksizmi kılavuz edinerek yapabileceklerini anlamalarını gösterdi.

Etkinlik sırasında ve aralarda sorulan sorular da önemliydi.

Olanakların nasıl lehimize çevrileceği tartışması, Marksizm Günlerine gelen arkadaşların artık kendilerini de birer özne olarak görmeleri ve harekete geçebilmek için neler yapmaları gerektiğini sorguladıklarını gösterdi.

Marksizm Günleri, bu sistemin yanlışlığını gören, onu değiştirmek isteyen ancak bu değişimin nasıl mümkün olacağına dair kafasında sorular olan öğrenciler için Marksizmi öğrendikleri ve onu mücadelelerinde nasıl kullanacaklarını kavradıkları önemli bir etkinlik oldu"Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri