Haber Detayı
Filistinlilere işkencenin adı Rakefet! İsrail’in yeraltı hapishanesini İngiliz gazetesi yazdı
The Guardian’ın özel haberine göre İsrail, Gazze’den alıkoyduğu onlarca Filistinliyi, gün ışığı görmeden, yerin metrelerce altında bulunan Rakefet adlı gizli hapishanede tutuyor. Avukatlar, buradaki koşulları insanlık dışı işkence olarak nitelendiriyor.
İngiliz gazetesi The Guardian'ın ortaya çıkardığı bilgilere göre, İsrail yönetimi onlarca Gazzeli sivili, 'Rakefet' adlı yeraltı hapishanesinde aylarca süren izolasyon altında tutuyor.
Hiçbir mahkeme kararı olmadan, suçlama yöneltilmeden ve aileleriyle iletişim kurmalarına izin verilmeden alıkonulan Filistinliler, tamamen karanlıkta, doğal ışıktan mahrum şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
The Guardian'ın ulaştığı belgelere göre, tutuklular arasında bir hemşire ve genç bir gıda satıcısı da bulunuyor.
Her iki isim de Ocak ayında Rakefet'e nakledildi ve burada 'düzenli şiddet, aç bırakma ve psikolojik baskı' gördüklerini anlattı.
Siyonist Ben-Gvir'in Talimatıyla Yeniden Açıldı Rakefet, 1980'lerde İsrail'in en tehlikeli suçlularını tutmak amacıyla inşa edilmişti.
Ancak kısa sürede 'insanlık dışı' koşullar gerekçesiyle kapatılmıştı.
The Guardian'ın aktardığına göre, aşırı sağcı güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir, 7 Ekim 2023 saldırılarının ardından bu cezaevinin yeniden hizmete alınmasını emretti.
Ben-Gvir, daha önce kamuoyuna yaptığı açıklamalarda Rakefet'in 'teröristlerin doğal yeri' olduğunu söylemiş, Filistinli tutukluların kötü muamele görmesini açıkça savunmuştu.
Karanlıkta Geçen Dokuz Ay İnsan Haklarına Karşı İşkenceyi Önleme Komitesi (PCATI) avukatlarının The Guardian'a yaptığı açıklamalara göre, Rakefet'teki tüm hücreler, egzersiz alanı ve avukat görüşme odaları tamamen yerin altında bulunuyor.
Tutuklular, günlerce değil, aylarca güneş ışığı görmeden kalıyor.
Bir hemşire, 21 Ocak'tan bu yana gün ışığı görmediğini belirtirken, genç bir Gazzeli tutuklu da dokuz aydır aynı hücrede olduğunu ve nefes almanın bile zorlaştığını anlattı.
Tutukluların ifadesine göre hücreler havasız, penceresiz ve çoğu zaman 3–4 kişiyle mahkum ediliyor.
İşkenceye Göz Yuman Sistem The Guardian'ın ulaştığı tanıklıklarda, Rakefet'te tutulan Filistinlilerin düzenli dayak, köpeklerle saldırı, tıbbi yardımdan yoksun bırakılma ve açlık sınırında beslenme gibi işkencelere maruz kaldığı belirtiliyor.
Avukat Janan Abdu, 'Gördüğümüz manzara, insan onuruna tamamen aykırı.
Tuvaletler kullanılamaz durumda, görüş odaları bile kirli ve gözetim kameralarıyla dolu,' ifadelerini kullandı.
İsrail Yüksek Mahkemesi'nin geçtiğimiz ay aldığı karara göre devletin Filistinli mahkûmlara yeterli gıda sağlamadığı da doğrulandı.
Buna rağmen siyonist yetkililer, uygulamaları 'güvenlik gerekçesi' olarak savunmayı sürdürüyor.
Rakefet'teki Sessiz Çığlıklar The Guardian'ın haberine göre, Rakefet'teki tutukluların bazıları, avukatlarıyla yaptıkları kısa görüşmeler dışında kimseyle konuşamıyor.
Avukat Saja Misherqi Baransi, kendisine 'Neredeyim, neden buradayım?' diye soran bir hemşireyle yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı: 'Bana, ailesinden haber almadığını, sadece annesinin hayatta olup olmadığını bilmek istediğini söyledi.
Ona annesinin adını söyledim, sadece o anda yüzünde bir umut ifadesi belirdi.' Bir başka tutuklu, hamile eşinin doğum yapıp yapmadığını sorduğunda, gardiyan tarafından hemen tehdit edilmiş ve görüşme yarıda kesilmiş.
Baransi, 'Onları yerin altında bir mezara kapatmış gibiler.' açıklamasında bulundu.
Uluslararası Hukuka Meydan Okuma Rakefet hapishanesinde tutulan Filistinlilerin büyük çoğunluğunun siviller olduğu, The Guardian'ın incelediği gizli İsrail verileriyle de doğrulandı. 2019'da İsrail Yüksek Mahkemesi, Filistinlilerin naaşlarının 'müzakere unsuru' olarak tutulmasını yasal bulmuştu.
İnsan hakları örgütleri, Tel Aviv yönetiminin şimdi aynı yöntemi 'yaşayan insanlara' uyguladığını belirtiyor.
İsrail istihbarat servisleri dahi, bu tür uygulamaların ülkenin güvenliğini tehlikeye attığını iç raporlarda kabul ediyor.
PCATI Direktörü Tal Steiner, The Guardian'a yaptığı açıklamada 'Bu, sadece işkence değil, aynı zamanda uluslararası insancıl hukukun açık ihlalidir.' ifadelerini kullandı.
Katilin Suskunluğu Rakefet'teki tutukluların kimliği ve yasal statüsü hakkında sorulara yanıt vermeyen İsrail Cezaevi Servisi (IPS), yalnızca 'yasal çerçeveye uygun hareket ettiklerini' savundu.
Ancak ne adalet bakanlığı ne de ordu, The Guardian'ın sorularına yanıt verdi.
Uluslararası hukukçular ise Rakefet'in, 'modern çağın Guantanamo'su' olarak tarihe geçeceğini söylüyor.