Haber Detayı
100 kişiden 34’ü coğrafi işaretli ürün tercih ediyor
Metro Türkiye’nin, TURYİD ve FutureBright işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmasına göre, 10 tüketiciden 2’si coğrafi işaretli ürünler konusunda doğru tanım yapabiliyor. Her 100 kişiden 34’ü ise coğrafi işaret tescilli ürünleri özellikle tercih ettiğini belirtti.
Hamide HANGÜLMetro Türkiye, coğrafi işaret tescilli ürünlere yönelik tüketici, üretici ve yeme-içme sektörü profesyonellerinin tutumlarını ortaya koyan araştırma sonuçlarını paylaştı.
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) ve FutureBright işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 72’si coğrafi işaret tescilli ürünlerin ne olduğunu bildiğini belirtirken, bunlardan yalnızca yüzde 20’si bu tanımı doğru şekilde yapabildi.Her 100 kişiden 34’ü bu ürünleri özellikle tercih ettiğini ifade etti.
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 58’i coğrafi işaretli ürün dendiğinde ilk olarak yemek, tatlı ve hamur işi kategorisini çağrıştırdığını belirtirken, bu ürünler arasında yüzde 26 ile Gaziantep baklavası ilk sırada yer aldı.
Bunu yüzde 14 ile Malatya kayısısı, yüzde 8 ile Adana kebabı ve yüzde 7 ile Antep fıstığı izledi.Etiket konusunda endişe yaşanıyorYerel ürün denildiğinde ise katılımcıların aklına ilk gelenler fındık, peynir, çay ve zeytin oldu.
Araştırmada öne çıkan en önemli unsur güven oldu.
Katılımcılar, coğrafi işaretli ürünleri bir yandan kültürel miras ve mükemmellik unsurları olarak değerlendirirken diğer yandan etiket doğruluğu ve denetim süreçleri konusunda endişelerini dile getirdi.
Sonuçlar, yanlış etiket kullanımının marka değerine zarar verdiğini ortaya koyarken, tüketicilerin en çok önem verdiği unsurun ürüne ulaşılan kanalın güvenilirliği olduğunu gösterdi.100 bine yakın çiftçiyle çalışıyoruzMetro Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) David Antunes, yerel ürünlerin korunmasının hem kültürel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Metro’nun 35 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini anımsatan Antunes, 12 yıl önce başlattıkları Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi ile konuyu ulusal gündeme taşımayı hedeflediklerini söyledi.
Yalnızca ürün ve fiyat odaklı hareket etmediklerini söyleyen Antunes, sözlerini şöyle sürdürdü:“Köyleri sık sık ziyaret ediyoruz; üreticilerle yüz yüze görüşüyor, onların sorunlarını dinliyoruz.
Kadın girişimciler ve kooperatiflerle çalışarak tüm paydaşlara yayılan kapsayıcı bir model oluşturuyoruz.
Bugün Metro Türkiye olarak yaklaşık 800 üretici ve organizasyonla çalışıyoruz ve dolaylı olarak 100 bine yakın çiftçiye ulaşıyoruz.Mevsime bağlı olarak Metro mağazalarında 750 civarında coğrafi işaretli ürün bulunduğu bilgisini paylaşan Antunes, şöyle devam etti: “Ancak Türkiye’nin potansiyeli bunlarla sınırlı değil.
Avrupa genelinde 3 bin 500 civarında tescilli coğrafi işaretli ürün var.
Türkiye’nin tek başına 3 binden fazla ürün potansiyeline sahip olduğunu biliyoruz. 2012’de bu yolculuğa başladığımızda yalnızca 151 tescilli ürün vardı, bugün ise bu sayı yaklaşık 1800’e ulaştı.
Avrupa Birliği’nde tescilli Türk ürünlerinin sayısı da neredeyse 40’a çıktı.”“Genç çiftçilerin desteklenmesi kritik”FutureBright Kurucusu Akan Abdula ise coğrafi işaretli ürünlerin korunmasında özellikle genç çiftçilerin desteklenmesinin kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.
Abdula, “Coğrafi işaretler birer ekosistem, harekete geçtiklerinde yalnızca bir üretim biçimini değil, bir yaşam biçimini de dönüştürürler.
Her şeyi radikal biçimde etkilerler, toprağın değerini, köyün umudunu, sofranın anlamını.
Üreticisini rekabetten beraberliğe taşırlar.
Tüketicisine yalnızca ürün değil, kültür tükettirirler” değerlendirmesinde bulundu.
TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Koralı ise coğrafi işaretlerin restoranlar açısından hem lezzet hem de anlatı değeri taşıdığını dile getirdi.Koralı, “İki açıdan coğrafi işaretler kullanımını çok önemli buluyorum.
Bunlardan ilki, fark yaratma.
Bölgenin toprağı, iklimi, suyu ve insanının yarattığı, taklit edilemez benzersiz bir aroma ve lezzet profili, coğrafi işaretlerin en önemli kriteridir.
Coğrafi işaretler, şeflere ve restoranlara belgeli, denetimli ve standart kalitede bir hammadde sunar.
Her coğrafi işaretli ürünün ardında ait olduğu yörenin bir kültür, tarih ve üretim hikayesi var ve restoranlar, bu hikayeleri menülerine taşıyarak sadece bir yemek değil, bir deneyim de sunuyor” diye konuştu.Üreticinin bütçesi sınırlı tanıtım yetersiz kalıyorAraştırma sonuçları, üreticilerin sınırlı bütçeleri nedeniyle tanıtım faaliyetlerinde yetersiz kaldığını ve lojistik altyapı eksikliklerinin kaliteyi olumsuz etkileyebildiğini ortaya koydu.
Bu durum, ürünlerin sürdürülebilirliğini ve pazara erişimini engelleyebiliyor.
Sonuçlar, coğrafi işaret tescilli ve yerel ürünlerin geleceği için paydaşlar arasında işbirliğinin önemini ortaya koyarken, bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve iletişim süreçlerinin güçlendirilmesi için ortak çabanın da gerekliliğini öne çıkardı.