Haber Detayı
Türk Gazi Rambo'ya ilham oldu: Kore'den Hollywood'a uzanan hikaye…
Kore savaşında vücuduna isabet eden 14 mermiye rağmen makineli tüfeğiyle Çinlilere kaşı tek başına kahramanlık destanı yazan Karslı Kore gazisi Hacı Altıner, dünyaca ünlü Rambo filmlerine ilham kaynağı oldu.
Savaş sonrası dönemin Amerikan Başkanı Harry S.
Truman tarafından verilen savaş kahramanı şeref madalyasını 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından Amerika'nın takındığı tavır ve ambargo nedeniyle iade etti.
Amerikan vatandaşlığı ve ordusunda fahri generallik önerilen Altıner, 'Burada general olacağıma Türk Ordusunda er olmayı tercih ederim' diyerek ne kadar vatansever olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.
KAHRAMANLIK DESTANI Tarih boyunca Türklerin katıldıkları savaşlarda gösterdikleri olağanüstü kahramanlıklar günümüz kadar ulaşmıştır.
Bunlardan bir tanesi de Kars Sarıkamış - İslamsor köyünden Karakalpak Türkleri'nden Hacı Altıner'dir.
Eminim, bu kahramanımızın Kore savaşında gösterdiği inanılmaz cesareti çoğumuz bilmiyordur.
Belki de içimizi acıtan nokta tam da bu.
Biz bilmiyoruz ama o kahramanlığa şahit olanlar onu tarihin sayfalarına altın harflerle çoktan geçirmiş bile.
Şimdi sıkı durun, Kore savaşında vücuduna isabet eden 14 mermiye rağmen makineli tüfeğiyle Çinlilere kaşı tek başına kahramanlık destanı yazan Karslı Kore gazisi Hacı Altıner, dünyaca ünlü 'Rambo' filmlerine ilham kaynağı olduğunu aramızdan kaç kişi biliyor?
ELİNİN TERSİYLE İTTİ Daha bitmedi, kahraman gazimizin savaş sonrası dönemin Amerikan Başkanı Harry S.
Truman tarafından verilen savaş kahramanı şeref madalyasını 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından Amerika'nın ülkemize karşı takındığı tavır ve ambargo nedeniyle iade ettiğini biliyor muydunuz?
Bununla da yetinmeyen gururlu ve kahraman gazimiz Altıner, kendisine Amerikan vatandaşlığı ve ordusunda fahri generallik önerilmesine rağmen 'Burada general olacağıma Türk Ordusunda er olmayı tercih ederim' diyerek ne kadar vatansever olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Gelin, Hacı Altıner'in ibretlik hayat hikayesine yakından bakalım.
Kore savaşının kızıştığı günlerdi.
O zamana kadar kuyumculuk işiyle uğraşan Altıner, Türkiye, Kore'ye asker göndermeye karar verince gönüllü oldu.
Piyade Er Hacı Altıner, 17 Ekim 1950'de Kore'ye ayak basan ilk Türk birliğinin içerisinde yer aldı.
Savaş oldukça kızışmıştı.
Türk ordusu o yıllarda Kore'de ciddi kayıplar verdi.
Kimi kaynaklara göre, 734 askerimiz şehit, 2 bin 147 askerimiz gazi, 234 askerimiz esir olurken, 175 askerimiz ise savaşta kayboldu.
En şiddetli çarpışma ise Türk Tugayı'nın, Çin Halk Kurtuluş Ordusu birliklerine karşı direndiği 'Kunu-ri Muharebesi'nde yaşanmıştı. 26 Kasım 1950'de Çinli birliklerin, Amerikan ikinci tümenine ve Güney Koreliler'e ağır kayıplar vermesiyle başlayan Kunu-ri Muharebesi'nde, 9.
Kolordu'ya bağlı Türk Tugayı'nın görevi, Kunu-ri'den daha kuzeyde bulunan Tockhon Kasabası'na girmekti.
Müttefikimiz ABD, kasabada Çin kuvvetleri olduğunu öğrenince bölgeden geri çekilmişti.
Ancak Türk Tugayı bundan habersizdi.
Takvimler, 28 Kasım'ı gösterdiğinde Türk askeri, köprüden geçmiş kasabaya doğru ilerliyordu.
TARİHE GEÇTİ Karslı Hacı Altıner ise birlikteki makineli tüfek nişancısıydı. 29 Kasım sabahına doğru savaş meydanında adeta kıyamet koptu.
Savaş tüm şiddetiyle başlamıştı.
Hacı Altıner kendini öyle bir kaptırmıştı ki 13 kurşun yediğini bile anlamadan sandığındaki tüm mermileri Çinlilerin üzerine boşalttı.
Ta ki 14'üncü mermi sol kolunu kırıp parçalayıncaya kadar.
Bundan sonra ateş edemedi Hacı Altıner...
Ama asla pes etmedi!
Niyeti açıktı aslında.
Türk askeri mümkün olduğunca kayıpsız geri çekilirken Çinlileri oyalamak istiyordu.
Birliğindeki arkadaşlarına, 'Beni burada bırakın.
Siz çekilirken zaman kazandırırım' diye haykırdı.
FAHRİ GENARALLİK TEKLİFİ Gözünü karartmıştı bir kere, dediğini de yaptı!
Çinlileri gece boyunca oyalayıp, bulunduğu konumu korudu.
Sabah olmuştu, ancak artık hiçbir umudu kalmamış, ölümün soğukluğunu iliklerinde hissetmeye başlamıştı.Tam o sırada bir mucize yaşandı.
Yoldan geçen bir Amerikan konvoyu, Hacı Altıner'i fark etti.
Altıner tedavi için hemen sahra hastanesine götürüldü.
Vücudu mermilerle delik deşikti, yarası ise çok ağırdı.
Bu nedenle derhal Amerika'ya gönderildi ve bir sene boyunca üst üste çeşitli ameliyatlar geçirdi.
Bu dönemde ABD başkanı Truman tarafından şeref misafiri sıfatıyla ağırlandı.
Kendisine madalya takdim edildi.
Hatta ABD'de eyalet eyalet gezdirilip 'büyük kahraman' olarak halka gösterildi.
Kendisine Amerikan vatandaşlığı ve orduda fahri generallik önerildiğinde ise 'Burada general olacağıma, Türk Ordusunda er olmayı tercih ederim' diyerek tarihi bir yanıt verdi.
Kore Savaşı'ndan 24 yıl sonra, 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Harekatı başladı.
Türkiye ile ABD ters düşünce kahraman gazimiz Hacı Altıner, kağıdı ve kalemi eline alarak ABD Başkanına tarihi bir mektup yazdı.
Mektubunda, Amerika'da nasıl tanındığını, koskoca Çin birliklerini tek başına nasıl durdurduğunu teker teker hatırlattı.
Hala o kudrete sahip olduğunu, gerekirse yaşına bakmadan Amerika ile tek başına savaşabileceğini belirtti ve ABD'den aldığı madalyayı göğsünden çıkarıp tereddütsüz iade etti.
ONDAN ESİNLENDİ Amerika ise Vietnam'da tüm medya ve film endüstrisinin gücüne rağmen büyük bir yenilgi aldı.
Toplumda ve askerlerinde yaşanan travmalar uzun yıllar boyu devam etti.
Ancak Hollywood boş durmadı.
Vietnamla ilgili toplumsal psikolojiyi düzeltecek filmleri ardı ardına vizyona sokmaya başladı.
Ünlü aktör Sylvester Stallone'nin başrolünü oynadığı Rambo serisinin ilk filmi 'İlk Kan' dünyada büyük yankı uyandırdı.
Ardından bu filmlere 'İlk Kan 2' ve 'Rambo 3' serileriyle devam edildi.
Şimdi sıkı durun, Amerikan halkının moralini yükseltmek için çekilen bu filmlere kahraman gazimiz Hacı Altıner'in ilham kaynağı olduğunu biliyor muydunuz?
İşte benim içimi sızlatan tam da bu değerli Yeni Asır okuyucuları...
Dünya, sanal kahramanlar yaratırken bizler ne yazık ki sinemamız ve edebiyatımız ile gerçek kahramanlarımıza bile sahip çıkamıyoruz.
Hacı Altıner bugün artık aramızda değil. 87 yaşında hayata veda etmiş...
Ardında ise şan ve şerefle dolu inanılmaz bir hayat öyküsü bırakmış.
Mekanın cennet olsun büyük kahraman...