Haber Detayı
Ali Babacan'dan 'İmralı' çağrısı: 'Artık Erdoğan’ın ve AK Parti’nin sorumluluk almasının vakti'
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Meclis'ten bir heyetin İmralı'da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşüp görüşmeyeceği tartışmalarına ilişkin AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Bu süreci AK Parti adına değil de devlet adına yürütüyormuş gibi davranmanızın kime ne faydası var? diyen Babacan, AKP'li Cumhurbaşkanı'na Artık Sayın Erdoğan’ın ve AK Parti’nin açık bir şekilde sorumluluk almasının vakti gelmiştir çağrısı yaptı.
Demokrasi ve At ılım Partisi ( DEVA) Genel Ba şkanı Ali Babacan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) Yeni Yol Grup Toplantısı’nda konuştu.
Ali Babacan, iktidarın Terörsüz Türkiye adı altında başlattığı süreçte gelinen aşama ve bu kapsamda Meclis'te kurulan komisyonla ilgili şunları söyledi: TBMM çat ısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bug üne kadar yeterince dinleme yapt ı.
Artık somut adımlar atmanın da vakti geldi.
Ancak, aylardır devam eden bir tuhaf tartışma g ündemi sürekli i şgal ediyor.
Malum konu, İmralı’ya gidip gitmeme meselesi.
Biz ilk g ünden bu yana diyoruz ki, İmralı’nın Komisyon’a iletmek istediği mesajlar varsa, bu mesajlar bir şekilde Komisyon’a aktarılmalıdır.
Mesajların hangi y öntemle aktar ılacağını da Komisyon’da temsil edilen siyasi partiler istişareyle belirlemelidir.
Bu konuda Sayın Bah çeli, ilk günden bu yana, ısrarla, Komisyon’dan bir heyetin İmralı’ya gitmesi gerektiğini s öylüyor.
Mesajlar ın bu y öntemle Komisyon’a aktar ılması gerektiğini savunuyor.
Ancak, bu konuda ne Sayın Erdoğan’dan ne partisinin s özcüsünden ne de grup ba şkanından, grup başkan vekillerinden somut hi çbir aç ıklama duymadık.
Şimdi diyorlar ki, cuma g ünü Komisyon toplanacak, bu konuyu oylayacak.
Komisyon’da en çok milletvekili ile temsil edilen AK Parti’nin bu konudaki tutumuyla ilgili kamuoyuna yap ılan tek bir kelimelik a ç ıklaması yok.
B öyle bir tutumu biz do ğru g örmüyoruz.
BU İŞ DOĞRUYSA TOPLUM ÖNÜNDE SAVUNUN Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: Bu Komisyon niye kuruldu?
AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin Komisyon'da net bir ço ğunluğu var mı?
Var.
Her konuda 'Meclis'te ço ğunluk bizde aklımıza eseni yaparız' diyen iktidar niye bu Komisyon'u kurdu?
Bilmiyoruz zannetmesinler, bu Komisyon, bu önemli ve yüksek riskli i şin riskini muhalefetle paylaşmak i çin kuruldu. 'Bu yükün alt ından biz tek başımıza kalkamayız, omuz verin, bu y ükü hep beraber ta şıyalım, biz bunun riskinden korkuyoruz' dedikleri i çin bu Komisyon kuruldu.
Art ık Sayın Erdoğan’ın ve AK Parti’nin a ç ık bir şekilde sorumluluk almasının vakti gelmiştir.
Bu konuda elini değil, g övdesini ta şın altına koyması gerekenler, taşın yanından bile ge çmek istememektedir.
Bir ülkenin iktidar partisi, sorumlulu ğu komisyona havale edip, suskunluk i çinde bu süreci yönetemez.
Hep beraber yüklenelim dedik tamam ama bunlar ne yap ıyor? 'Y ük size e ğer bir getiri olursa bize.' B öyle bir şey olmaz.
Ben buradan AK Parti y önetimine seslenmek istiyorum: Bu i ş doğruysa, ç ıkın toplum önünde savunun.
Gerekçelerini de aç ıklayın.
Çekinceleriniz varsa, bunu da söyleyin ama milletten kaçmay ın.
AK PARTİ ADINA DEĞİL DEVLET ADINA YÜRÜTÜYORMUŞ GİBİ Erdoğan'ın süreçteki tutumuna da değinen Babacan şu ifadeleri kullandı: Sayın Cumhurbaşkanı; İmralı’ya kimin gideceğine izin vermekten DEM Heyeti ile g örü şmeye kadar, kimlerin tahliye edileceğine karar vermekten, komisyonun hangi STK'lar ile g örü şeceğine kadar bir çok detayla bizzat ilgileniyor.
Yani, Cumhurba şkanı olarak s üreç hakk ında izin veriyor, onay veriyor, talimat veriyor.
Ancak gelin g örün ki, AK Parti Genel Ba şkanı olarak vermiş olduğu kararları ve bu kararların sebeplerini kamuoyuna izah etmiyor.
Bundan ka ç ınıyor.
Sayın Erdoğan, siz 'yaparsa AK Parti yapar' sloganını s ürekli kullanm ıyor musunuz?
Şimdi bu s üreci AK Parti ad ına değil de devlet adına y ürütüyormu ş gibi davranmanızın kime ne faydası var?
Milletimiz olanın bitenin farkında değil mi Allah aşkına?
Herhangi bir konu üzerine saatlerce konu şuyorken, bu mesele hakkında bir c ümleyi, yer yer bir paragraf ı aşan konuşmanız neredeyse yok.
H âlâ sürecin ba şarısından emin değilmiş gibi davranıyorsunuz.
Bir sorun ç ıktığında 'Buna devlet karar verdi, muhalefette ortak oldu.
Benimle alakası yok' diyebilmek i çin susuyorsan ız bu doğru değil.
B öyle süreçler inançla, özgüvenle, milleti ikna ederek ve milleti karar alma süreçlerine dahil etmekle yürütülür ve ancak böyle ba şarılı olunur.
Eğer hala başarısızlık ihtimaline yatırım yapıyorsanız, hem iktidar ortağınıza hem de g örevlendirdi ğiniz b ürokratlara büyük haks ızlık yapıyorsunuz.
Tarihi bir d önemeçteyiz.
Bizim 'yanl ıştır' dememize rağmen; çok istediniz; hem devlet ba şkanı oldunuz, hem de iktidar partisinin genel başkanı oldunuz.
Anayasa'da a ç ık h ükme ra ğmen partili, taraflı bir cumhurbaşkanı oldunuz.
Bu iki sıfatı bir arada taşımanın ikilemini de işte şu anda yaşıyorsunuz. 'Her iki şapkayı da beraber taşımanın nimetlerinden ben istifade edeyim, k ülfetini ba şkalarına yıkayım' diyemezsiniz, sorumluluk alın ç ıkın ortaya.