Füzeler artık uzaydan vurulacak: Vur-öldür sistemi

ABD Uzay Kuvvetleri, savunma sanayi şirketlerine 7 Aralık’ta resmi bir teklif çağrısı göndermeye hazırlanıyor.

Çağrı, balistik füzeleri yörüngedeki (orta aşamadaki) uçuşları sırasında kinetik enerjiye dayalı müdahale ile vuracak uzay tabanlı önleyici sistemlerin geliştirilmesini hedefliyor.

Bu gelişmeyi Uzay Sistemleri Komutanlığı (SSC) perşembe günü duyurdu.

Bu ön bildirim, Eylül ayında başlatılan itki öncesi aşama (Boost-Phase SBIs) önleyici prototip programının devamı niteliğinde ve teknik rekabete dayalı ödül bazlı bir sözleşme modeli içeriyor.

Bildirime göre, SSC birkaç sabit fiyatlı “diğer işlemler anlaşması” (OTA) imzalamayı planlıyor ve bu anlaşmalara ödül temelli yarışmalar entegre edilebilecek.

Teknik detaylar açıklanmamakla birlikte, bildiride programın yönlendirilmiş enerji sistemleri yerine “vur-öldür” (Hit-to-Kill) yaklaşımına odaklandığı belirtiliyor.

Bu yaklaşımda, füzenin yörünge aşamasında doğrudan çarpışma yoluyla imha hedefleniyor.

Şirketlerden, teknik şartname sunmak yerine, belirli devlet kriterlerini karşılamaları hâlinde teklif dokümanlarını talep etmeleri isteniyor.

Şirketlerin bu dokümanları istemek için son tarihi 4 Aralık olarak belirleyen SSC, ilk sözleşmelerin Şubat 2026’da verilmesini öngörüyor.

Bu bilgileri ilk olarak Inside Defense sitesi duyurdu.

Teoride, uzaya yerleştirilecek bu tür önleyici sistemler, kıtalararası balistik füzelerin (ICBM) fırlatma sonrası erken aşamalarda vurulamayanlarının yörünge fazında yakalanabilmesi için Uzay Kuvvetleri’ne ilave kapasite sağlayabilir.

Orta aşama önleyici sistemlerin, erken aşama müdahale sistemlerine göre avantajları bulunuyor: daha kısa menzilli müdahale imkânı, atmosfer etkisinin olmaması ve hem kinetik hem yönlendirilmiş enerjiyle hedef vurmanın daha kararlı gerçekleşmesi.

Ancak bu yaklaşımın ciddi teknik zorlukları da var.

Özellikle, düşman füzeleri yörüngeye ulaştığında motor ışınımı sona erdiğinde yansıma sinyali olmayan sahte hedefler (decoy) kullanarak radarları yanıltabilir.

Bu durum, gerçek savaş başlıkları ile sahte hedefler arasındaki ayrımı oldukça güçleştiriyor.

Savunma çevreleri, bu uzay tabanlı orta aşama önleyici sistem programının ABD’nin çok katmanlı füze savunma stratejisinin kritik bir unsuru olacağını düşünüyor.

Ancak hem teknolojik hem siyasi düzeyde yüksek riskli bir proje olarak değerlendiriliyor.