Haber Detayı
Ata Demirer: “Beni buraya insanlar değil, doğa getirdi”
Bozcaada’da yaşamayı tercih eden ünlü komedyen Ata Demirer, adaya olan bağlılığını “İlk geliş sebebim insanlar değildi, doğasıydı” diyerek anlattı. Demirer, 17 yaşında başlayan ada hikâyesini ve 21 yılda kendi elleriyle kurduğu yaşamı paylaştı.
Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde yaşayan ünlü komedyen Ata Demirer, adaya olan derin sevgisini samimi sözlerle dile getirdi.
Doğasıyla öne çıkan küçük kasaba atmosferinin, eski Rum evlerinin, koyların ve temiz denizin kendisini yıllar önce cezbettiğini söyleyen Demirer, “Beni buraya ilk getiren şey insanlar değil.
Ben buraya doğa için geldim” ifadelerini kullandı.ADA SEVDASI 17 YAŞINDA BAŞLADIBozcaada’yla ilk kez tüplü dalış için 17 yaşında tanıştığını anlatan Demirer, o gün yaşadıklarının hayatında bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
İlk dalışında yaşadığı zorluklara rağmen adanın su altı zenginliklerine hayran kaldığını belirten komedyen, “Aşık olmuştum; taşların arasındaki canlılar, akyalar, sinaritler… Hepsi büyüleyiciydi” dedi.İLK KAZANCINI ADA EVİNE YATIRDIBozcaada’ya duyduğu sevginin bir sonuç olarak ilk kazandığı parayla adadan ev aldığını söyleyen Demirer, bölgenin florası, faunası ve ikliminin kendisine bambaşka bir huzur verdiğini ifade etti.
Demirer, “Biriktirdiğim ilk parayla burayı aldım.
Bozcaada benim için büyük bir aşk” sözleriyle bağlılığını anlattı.DOĞASINI KORUYAN BİR ADAAdanın dokusunun korunmasından memnun olduğunu belirten ünlü isim, Bozcaada’nın hâlâ doğal halini muhafaza ettiğine dikkat çekti. “İmar yok, koylar ihaleli açılmadı.
Doğa kendini korumayı sürdürüyor” diyen Demirer, adanın sakin yapısının en büyük değerlerinden biri olduğunu vurguladı.21 YILDA KURULAN HUZURLU YAŞAMBozcaada’daki evindeki çam ağaçlarının 2006 yılında dikildiğini hatırlatan Demirer, bugün o ağaçların gölgesinde oturmanın kendisi için büyük bir emek karşılığı olduğunu söyledi. “Bu çamlar 20 yaşında. 21 sene bekledim.
Şimdi hayat bana güzel ama bunun altında bir emek var” diyen komedyen, doğayı güzelleştirerek yaşamanın önemini vurgulayarak şunları ekledi:“Ben bunu kimse için değil kendim için yaptım.
Kuşlar geliyor, sabah yürüyüşlerimde onlarla nefes alıyorum.
Burası benim ormanım.
Yaşadığınız yeri güzelleştirirseniz, dünyayı daha güzel görürsünüz.”