Haber Detayı
Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadelede İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun Vurgusu
CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Zerrin Yavuz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yaptığı basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin erkek egemen zihniyetten kaynaklandığını belirterek İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı Kanun'un etkin uygulanması çağrısında bulundu.
Haber: Esra Nur PERVAN(TRABZON) - CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Zerrin Yavuz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yapılan çıklamada, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin bireysel nedenlerden değil erkek egemen zihniyetten kaynaklandığını vurgulayarak İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı Kanun'un etkin uygulanması çağrısında bulundu.CHP Trabzon İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yaptı.
CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Zerrin Yavuz, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada sadece bir günü değil, bir dünya düzenine karşı kadınların yüzyıllardır süren isyanını konuşuyoruz. 25 Kasım, Mirabel Kardeşler'den bugüne uzanan o dev kadın mücadelesinin adıdır. ve biz biliyoruz ki: Bu ülkenin karanlığına rağmen, kadınların dayanışması hala en büyük ışık, en büyük cesarettir.OECD verilerine göre, kadına şiddette yüzde 38 ile OECD ülkeleri arasında birinci olan ülkemizde kadınlar sadece öldürülmüyor; yok sayılıyor, susturuluyor, yalnız bırakılıyor.
Tecavüzler örtbas ediliyor, cinayetlere intihar süsü veriliyor, failler korunuyor.
Neden?
Çünkü bu düzenin sahipleri kadınları hala güçsüz, hala itaatkar, haa kontrol edebilecekleri bir varlık sanıyor.
Ama biz biliyoruz: Bu ülkede kadınları öldüren, bireysel bahaneler değil; erkek egemen zihniyetin bizzat kendisidir.
Ekonomik krizmiş, kıskançlıkmış, psikolojik sorunmuş.
Aynı sözleri her dosyada duyuyoruz.
Peki bu 'cinnet geçiren' erkekler neden komutanlarını, patronlarını, babalarını öldürmüyor da kadınlara yöneliyor?
Çünkü kadını kendilerinden güçsüz zannediyorlar.
İşte vahşetin kaynağı tam olarak budur.
Ama şunu herkes duysun: Biz kadınlar o güçsüzlük masalını paramparça ettik.
Sokakta, evde, işte, Meclis'te… Geri adım atmadık, atmayacağız.
Bir kez daha söz veriyoruz: Katledilen tüm kadınlar için adalet sağlanana kadar durmayacağız.
Çünkü bu ülkede kadın cinayetlerinin sebebi çok açık: İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede fesih ettiler. 6284'ü etkin uygulamıyorlar.
Devlet mekanizmalarını her geçen gün daha da çürüttüyorlar."Hiçbir kadın çığlığı artık bir erkeğin iki dudağı arasında kaybolmayacak"Ve en önemlisi: Bu iktidarın dili kadın düşmanı.
Hatırlayalım: 'Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün', 'Kadın dediğin iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak', 'Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar', 'Bir kereden bir şey olmaz', 'Boş bırakılan… ya davulcuya ya zurnacıya.' İktidar temsilcileri tarafından söylenen bu sözler sadece cehalet değil; bu ülkenin kadın katillerine verilen cesaret sözleridir.
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak Siyah Mektuplar çalışmamızda binlerce kadın yaşadıklarını anlattı.
Bir kadının değil, bir halkın çığlığı var o mektuplarda. 'Siyah Mektuplar' bu iktidarın yüzüne tutulmuş aynadır. ya o aynaya bakıp gerçekleri görecekler, ya da kadınların dayanışmasının altında ezilecekler. ve herkes şunu bilsin: Hiçbir kadın çığlığı artık bir erkeğin iki dudağı arasında kaybolmayacak.
Biz duyuyoruz.
Duymayanlara da duyuracağız.
Onlar kaçacak, biz konuşacağız.
Onlar saklayacak, biz ortaya çıkaracağız.
Onlar susacak, biz bağıracağız.İktidarın sonu yaklaşıyor. ve biz, kadınların özgür olduğu bir Türkiye için hazırız: Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de söz verdiği gibi İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecek. 6284 etkin ve eksiksiz uygulanacak.
Cezasızlık bitecek.
Gerçek adalet gelecek.
Kadınlar omuz omuza, örgütlü bir şekilde kazanacak. ve bugün burada bir kez daha haykırıyoruz: Kadınlar susmuyor, kadınlar direniyor, kadınlar kazanacak.
Katledilen tüm kadınların hesabı sorulana kadar da bu mücadele bitmeyecek.
Son sözümüz şudur; Biz kadınlar: Şiddette mecbur değiliz."