Haber Detayı
Dünyanın en sessiz yeri neresi? Kendi kalp atışınızı duyacağınız o nokta
Gürültünün kaçınılmaz bir parçası haline geldiği modern yaşamda, mutlak sessizliğin nasıl bir his olduğuna dair merak giderek artıyor. Doğal oluşumlar ve insan yapımı yapılar arasında geçen bu sessizlik yarışı, kulağın duyabileceğinin bile ötesine uzanan ilginç bir tablo ortaya koyuyor.
Günümüzde şehrin bitmeyen koşuşturması içinde birçok sese maruz kalıyoruz.
Hepsi bir araya geldiğinde, kulağın gerçek bir boşlukla karşılaşma ihtimalini neredeyse ortadan kaldırıyor.
Bilim insanları ve gezginler ise dünyanın en sessiz köşesini bulma çabasını sürdürüyor.
Peki, dünyanın en sessiz yeri bir krater mi yoksa insan yapımı bir oda mı?
HALİKALA KRATERİ NEDEN BU KADAR SESSİZ?
Hawaii'nin Maui Adası'nda, Pasifik'in 3.000 metre üzerindeki Haleakala Krateri, ABD'nin en sessiz doğal alanlarından biri olarak biliniyor.
Derin yapısı sayesinde rüzgarın sese dönüşen türbülansını büyük ölçüde kesiyor.
Bölgenin kurak yapısı hem bitki örtüsünü hem de hayvan varlığını sınırlayarak olası doğal ses kaynaklarını azaltıyor. 2003'te yapılan ölçümler, kraterdeki ortam sesinin kimi zaman 10 dBA seviyesine kadar düştüğünü gösteriyor.
DOĞANIN ÖTESİ: İNSAN YAPIMI SESSİZLİK Gezegenin en sessiz noktası unvanı ise doğal bir alana değil, Minnesota'daki Orfield Laboratuvarlarına ait.
Burada bulunan yankısız oda gelen sesin yüzde 99,99'unu yutarak adeta gerçekliği askıya alan bir ortam yaratıyor.
Fiberglas kamalar, ses dalgalarını dağıtarak yansımayı sıfırlıyor, titreşim engelleyici platform ise dış ortamdan gelebilecek en küçük titreşimi bile tamamen kesiyor.
Bu odada ölçülen –24,9 dB seviyesi, insan kulağının sıfır kabul edilen işitme eşiğinin bile altında.
İçeri girenler birkaç dakikanın ardından denge hissinin değiştiğini hatta göz kapaklarının hareket sesinin bile duyulabilir hale geldiğini söylüyor.
GERÇEK SESSİZLİK MÜMKÜN MÜ?
Haleakala'nın doğal sessizliği ile Orfield'ın laboratuvar mükemmeliyeti kıyaslandığında, sessizlik kavramının aslında tek bir noktaya işaret etmediği anlaşılıyor.
Doğanın kendi içinde yarattığı derin sakinlik ile bilimin ürettiği mutlak yalıtım, birbirinden tamamen farklı iki deneyim sunuyor.