Haber Detayı
KKTCnin kıta sahanlığı yok mu sayıldı?
Lübnan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Deniz Yetki Alanlarının Paylaşımı Anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, KKTC ve Türkiyenin Doğu Akdenizdeki haklarını nasıl etkiler? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Necmettin Mutlu CNN TÜRK canlı yayınında değerlendirdi.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr.
Necmettin Mutlu şu ifadeleri kullandı;Bu anlaşma 2007 yılından beri aslında askıdaydı.
Neden askıdaydı?
Çünkü Lübnan diyordu ki Güney Kıbrıs siz İsrail'le anlaşma yaptınız.
Ve anlaşma yaptığınız saha benim kıta sahanlığımı karşılamıyor.
Yani sizin Güney Kıbrıs'la İsrail'in anlaştığı sahalar benim sahama giriyor. 850 km kadar sahama giriyorsunuz diyordu.
İmzalamıyordu.
Şu an onu onaylamış oldu.
Yani askıda bekliyordu.
Onaylamış oldu.
Ne oldu da onayladı?
Ne oldu da onayladı?
Avrupa'nın gaza ihtiyacı oldu.
O yüzden onayladı.
Neden Avrupa'nın gaza ihtiyacı var?Çünkü Rus enerji bağımlılığından kurtulmak istiyorlar.
Neden kurtulmak istiyorlar?
Çünkü Ruslarla savaş halindeler. 2027 yılının sonuna kadar Ruslarla Avrupa bütün gaz alışverişini bitirmek istiyor, kesmek istiyor.
Elde ne alternatif kalıyor?
Doğu Akdeniz.
Zaten biliyoruz.
Buradan Güney Kıbrıs'a, İsrail'den Güney Kıbrıs'a, daha sonra Yunanistan'a taşınmak istenen geçmişteki İstmet projelerini vesaire zaten bunları biliyoruz.Fakat konjonktürel olarak hızlanmasının sebebi burada şu an Güney Kıbrıs Afro sahası 1, Kronos sahası 2, Levazen sahası 3.
Bu üç sahada şirketleri davet ettiler.
Egzon burada, Total burada, Eni burada, hatta Katar Enerji burada, hatta NewMet İsrail şirketi de burada.
Üç sahada şu an gazı çıkartıp daha sonra Mısır'a nakledip.
Neden Mısır'a naklediliyor?
Çünkü Mısır'da sıvılaştırılıyor.
Damietta'da ve İtku tesislerinde sıvılaştırılıyor.Daha sonra gemilerle batıya taşınıyor.
Peki neden Mısır'a götürmek istiyorlar?
Çünkü Türkiye ile deniz yetki alanları ihtilafı var.
Türkiye'nin Libya'yla imzaladığı geçmiş anlaşma, burada deniz yetki alanları hala şu an tartışmalı.
İddialar birbiriyle çakışıyor.
Biliyoruz bunları.
O yüzden buradan Mısır'a nakledip, sıvılaştırıp oradan Batı'ya nakledip peşindeler.
Burada en önemli saha Kronos sahası olacak.Çünkü Mısır'a en yakın sahanın şu bölgede takriben şu bölgelerde ora olduğunu ifade ediyorlar. 80 km kadar bir mesafe var.
Oradan kolaylıkla Mısır'a taşıyıp sıvılaştırıp Batı'ya götür düşünüyorlar.
Ama tabii öz kök motivasyon Avrupa'nın Rus bağımlılığından bir an önce kurtulmak için burayı birincil alternatif kaynak olarak görmesi.
Peki Türkiye ne yapabilir?
Türkiye boş mu duruyor?
Tabii ki hayır.
Ulaştırma Bakanı geçtiğimiz günlerde çok anahtar bir proje ilan etti.Biliyorsunuz zaten Şam Hicaz hattının canlandırılması gündemdeydi Suriye üzerinden.
Bir de ona Umman ve Akabe Körfezi üzerinden bir demir yolu hattı eklendi.
Bu çok önemli.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü Batı aslında burada Türkiye ile iş birliği yapabilir.
Yani bu kadar maceraya gerek yok.
Katar gazı, Şam Hicaz hattı üzerinden, Türkiye üzerinden Batı'ya nakledilebilir.
Yani Türkiye'nin burada kurmak istediği bu hat bir enerji nakil hattına haline getirilebilir.Projesi zaten şu an hazır.
Ben bu konuda Batı'nın masaya geleceğini düşünüyorum.
Çünkü Almanlar Yunanistan'a ısrarla baskı yapıyor.
Ya bak bu SAFE planında Türkiye'yi elemediği.
Biliyorsunuz şu an işte Avrupa'nın yeniden silahlanmasını sağlayacak 150 milyar liralık planı ile ilgili Yunanistan vetomu kullanacağım diyor.
Güney Kıbrıs 1 Ocak 2026 itibariyle Avrupa'nın dönem başkanı ben olacağım, ben veto edebilirim diyor.
Almanlar da baskı yapıyor.
Yapmayın diye.
Neden baskı yapıyor?Şimdi ilişkiler çok geriliyor iç içe.
Çünkü Türk savunma sanayi şirketi Repcon diye bir firma Almanya'da top mermisi üretiyor.
Türkiye şu an Kiev'in yakınlarında şu an SİHA üretiyor.
Ya üretmek için fabrika kurmaya çalışıyor.
Şimdi bu ilişkilerin ortası Yunanistan'ın mızmızlık yapmasını istemiyor Almanlar.
Ve az önce bunu neden anlatıyorum?
Şu yüzden anlatıyorum.
Buradaki Şam Hicaz hattının canlandırılmasına, Umman üzerinden, Akabe Körfezi üzerinden bunun bir enerji nakil hattı haline getirilmesine en başta Almanlar onay verir.
Ön açar tıpkı I.
Dünya Savaşı'nda olduğu gibi.
Ya peki bu Lübnan'da Güney Kıbrıs Rum Kesiminin yönetimi arasındaki imzalanan anlaşmanın hukuki geçerliliği deniz yetki alanları tartışılacaktır.
Çünkü biliyorsunuz deniz yetki alanlarındaki temel tartışma şu.
Ana kara mı esas alınacak, adacıklar mı esas alınacak?
Türkiye diyor ki ana kara esas alınır.
Ana karaya göre yetki alanı belirlenir.
Fakat Yunanistan ve Rum tarafı diyorlar ki adacıklarda ya şuradaki Meis Adasını bile onların tezine göre 10 km küçücük bir Meis Adası var.
Biliyorsunuz Antalya açıklarında o adacığın bile 20 km deniz yetki alanı olması lazım.
Onların tezine göre.
Bu tezler şu an tabii çatışıyor.
Haliyle çatışıyor.
İLGİLİ HABER DÜNYA Avrupa Parlamentosu harekete geçti!
Sanal medyaya 16 yaş sınırı Peki bu noktadan sonra çatışmaya devam edecektir.
Yani gaz çıkarılacak, Mısır'a nakledilecek, Mısır'da sıvılaştırılacak.
Bunca itilaf yerine Türkiye ile iş birliği ile aslında bu Rus alternatifi gazı çözebilecek alternatifleri mevcut.
Çünkü şunu işliyorlar.
Diyorlar ki bizim Nord Stream şu an bitmiş durumda.
Yani Kuzey akımı Ruslardan aldıkları enerji.
Buradaki kaynak 20 trilyon fit küp diyorlar.
Kendi kaynaklarında işliyorlar.Bu bizim ihtiyacımızı 10 yıl karşılayacak miktar.
Yani Ruslardan kurtuluyoruz.
Bu heyecanın içindeler.
Fakat bunca karma Karmaşa yerine ki bunun aslında bek ofisinde arka planında İsrail'in desteği de var.
Bunca karmaşa yerine Katar gazının nakli aslında konuşulabilir ve bu bütün ülkelerin işine gelir.Bu anlaşma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarını nasıl etkiler?Kuzey Kıbrıs ve Suriye hamlesi bu noktadan sonra çok önemli.
Çünkü Türkiye'nin Libya'yla birlikte Kuzey Kıbrıs ana karasıyla birlikte ortaya koyduğu tez, aslında bunun az önce konuşmanın ilk bölümünde ifade ettiğim gibi taşınmasını engelliyordu.
Fakat bu noktadan sonra iki tane çok önemli hamle var.
Bir Suriye, iki Kuzey Kıbrıs.
Ve bu hamleler de peşi sıra zaten gelecektir.
Ki bunun sayın bakanın bu Akabe Körfezi'nden aktarılacak hattı ilan etmesinden hemen sonra yapılması da çok manidardı.
Geçmişte de böyle hamleler yapılmıştı.
İsrail İstihbarat projesini atmıştı ortaya.
Türkiye-Şam Hicaz hattını ilan eder etmez İSTMED projesi için alelacele Yunanistan'a gidip Mecliste görüşme yapmışlardı.
Ya bu tezler çarpışacaktır fakat Batı'nın rasyonel olup İsrail çok ideolojik.
Ya bunu biliyoruz.
İLGİLİ HABER DÜNYA Rusya'dan Türkiye açıklaması: İlişkiler dinamik ve olumlu şekilde gelişiyor Bu anlaşma bir tahrik olarak değerlendirilebilir mi?Altı ülke var.
Fransızlar burada.
Katarlılar burada.
İsrail burada.
Amerikalılar burada.
Birleşik Krallık burada.
Şirketlerden söz ediyorum tabii.Fakat böyle herkesin iş birliği yapacağı, kazanacağı bir enerji nakil hattı için bu kadar ideolojik aslında yaygaraya gerek yok.
Şam Hicaz hattı Katar gazının naklinde bütün Batı'nın işini görebilecek potansiyele sahip.
Sayın bakanın ilan ettiği Akabe, Umman-Akabe Körfezi demiryolu bağlantısıyla birlikte ya buradan çıkart.
Git Mısır'da bulaştır.
Ondan sonra gemilere yükle.
Batı'ya götürden ziyade burada hazır bütün ülkelerin kazanacağı bir hat var.
Söylemek istediğim altını çizmek istediğim şey oydu.
İLGİLİ HABER Dünya Almanya: Putin Ukrayna savaşını kazanamayacak