Haber Detayı
Ergenlik sandığınızdan daha uzun! Bilim insanları açıkladı: İnsan beyni 5 evreden geçiyor
Bilim insanları, insan beyninin sanılandan çok daha uzun bir gelişim sürecinden geçtiğini ortaya koydu. Yeni bir bilimsel çalışma, beynin çocukluktan ileri yaşa kadar beş ayrı evreden geçtiğini açıkladı. Peki beyin bir evreden diğerine ne zaman geçiyor?
Nature Communications'ta yayımlanan yeni bir araştırma, ergenlik sürecine dair bildiklerimizi kökten değiştirecek bulgular sunuyor. 90 yaşına kadar uzanan yaklaşık 4.000 beyin taramasının analiz edildiği çalışmada, insan beyninin yaşam boyunca beş kritik evreden geçtiği belirlendi.
İNSAN BEYNİ BEŞ EVREDEN GEÇİYOR Araştırma ekibi, elde edilen kapsamlı verileri analiz ederek beynin yaşam boyu izlediği gelişim yolunu ayrıntılı biçimde ortaya koydu.
Bulgular, insanların beş ayrı beyin evresinden geçtiğini; bu evreler içinde büyüme, olgunlaşma ve gerileme olmak üzere dört kritik dönüm noktasının bulunduğunu gösterdi.
En dikkat çekici sonuç ise kişilik ve zekanın, ergenlikte yaşanan değişimlerin ardından bile 32 yaşına kadar tam olarak sabitlenmediği ve sürekli bir dönüşüm içinde olduğu tespiti oldu.
BEŞ AŞAMA NELERDİR?
Çocukluk: Doğumdan 9 yaşına kadar Ergenlik: 9-32 yaş Yetişkinlik: 32-66 Erken yaşlanma: 66-83 Geç yaşlanma: 83 yaşından itibaren GEÇİŞ SÜRECİ NASIL İLERLİYOR?
Beynin evreler arasında geçiş yaptığı dönemlere ilişkin yapılan analizler, yaşam boyunca çevresel ve biyolojik koşullara uyum sağlayan bu organın özellikle dört kritik yaşta belirgin değişimler gösterdiğini ortaya koyuyor.
Bu dönüm noktaları; ergenliğin başlaması, kişiliğin dengeye oturması, yapısal yeniden düzenlenme süreçleri ve yaşa bağlı gerileme gibi temel dönüşümlerle tanımlanıyor.
Al Jazeera haberine göre, beynin bir evreden diğerine geçiş süreçleri ise şu şekilde açıklanıyor: Beynin En Hızlı Büyüdüğü Evre: Çocukluk Doğumdan 9 yaşına kadar olan dönemde gri ve beyaz madde hızlı bir ivme kazanıyor.
Johns Hopkins Tıp Merkezi verilerine göre, gri madde bilgiyi işlerken, beyaz madde bu bilgiyi sinir sistemine aktarıyor.
Araştırmacılar bu evrede sinapsların (nöronların/ sinir hücrelerinin) yoğun şekilde düzenlendiğini, büyümenin en hızlı yaşandığı dönemin bu aralık olduğunu vurguluyor.
Raporda, ergenlik dönemine adım atan bireylerin hormon dalgalanmaları ve beyin yapısındaki nörobiyolojik dönüşümler nedeniyle ruh sağlığı, bilişsel işlevler ve davranışsal süreçlerle ilgili sorunlara karşı daha yüksek risk taşıdığı belirtiliyor.
Ergenlik Sanılandan Çok Daha Uzun Sürüyor Daha önce ergenliğin, buluğ çağı ile başlayıp 20 yaşından önce tamamlandığı düşünülüyordu.
Ancak yeni çalışma, başlangıcın kesin olsa da bitiş çizgisinin sanılandan çok daha belirsiz olduğunu ortaya koydu.
Araştırma ekibi, yetişkinliğe geçiş sürecinin yalnızca biyolojik bir değişimle sınırlı olmadığını; kültürel, toplumsal ve tarihsel dinamiklerden güçlü biçimde etkilendiğini belirterek bu sürecin bağlama göre şekillendiğini vurguladı.
Elde edilen sonuçlar, Batı ülkelerinde ergenliğe ilişkin topolojik gelişimin yaklaşık 32 yaşına kadar sürdüğünü gösteriyor.
Bu yaşta beynin ağ yapısında belirgin bir yön değişikliği ve gelişim yörüngesinde keskin bir kırılma yaşandığı, beyaz madde bütünlüğü ile hacminde hızlı bir artış gözlendiği ifade edildi.
Yetişkinlikte Gelişim Hızı Yavaşlıyor Çalışmada, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde hızla ilerleyen beyin gelişiminin, yetişkinlik evresine gelindiğinde belirgin şekilde yavaşladığı tespit edildi.
En uzun yaşam evresi olan bu dönemde, beynin yapısal değişimlerinin sınırlı olması nedeniyle 60'lı yaşlara kadar dikkat çekici bir dönüm noktasına rastlanmadığı belirtildi.
Araştırmacılar, bu sürecin 'ağ istikrarı dönemi' olarak tanımlandığını ve zeka ile kişilik özelliklerinin bu yıllarda görece sabit bir seyir izlediğini ifade etti.
Erken Yaşlanma: Sağlık Sorunları Belirginleşiyor 66-83 yaş aralığında beyaz madde bütünlüğü azalmaya başlıyor.
Beyin bölgeleri artık daha bağımsız çalışıyor ve bu durum bilişsel işlevlerde dalgalanmalara yol açabiliyor.
Bu yaşlardan itibaren hipertansiyon, unutkanlık ve demans gibi sağlık sorunlarının daha görünür hale geldiği vurgulanıyor.
Bu dönemde beyinde ani bir çöküş yaşanmasa da, beyaz madde bütünlüğünün azalmasına bağlı olarak sinir ağlarında belirgin değişimler ortaya çıkar.
Beyin bölgeleri artık daha bağımsız hareket ederken, genel koordinasyon önceki evrelere göre zayıflar.
Geç Yaşlanma: İleri Yaşta Bağlantılar Zayıflıyor Araştırmacılar, bu yaş grubunda katılımcı sayısının sınırlı olması nedeniyle diğer evrelere kıyasla daha az veri elde edildiğini belirtti.
Ancak mevcut bulgular, ileri yaşlarda beyin bağlantılarının giderek zayıflayan bir eğilim gösterdiğine işaret ediyor.
Bu durumun 83 yaş ve sonrasında yaş ilerledikçe beynin yapısal düzeniyle yaş arasındaki ilişkinin belirgin biçimde gevşediğini yansıtıyor olabileceği ifade ediliyor.
Cambridge Üniversitesi'nde nöroenformatik alanında görev yapan ve araştırmanın ortak yazarları arasında yer alan Prof.
Duncan Astle, The Independent'a yaptığı değerlendirmede, yeni raporun beynin zayıf noktalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olduğunu söyledi. 'Geriye dönüp baktığımızda, çoğumuz hayatımızın farklı evrelerden geçtiğini hissediyoruz.
Beyinlerin de bu evrelerden geçtiği ortaya çıkıyor.' dedi.