Haber Detayı
Ünlü filmin 2054’ü çoktan geldi: İşte gerçekleşen teknolojiler
Steven Spielberg’ün 2002 yapımı Azınlık Raporu filminde yer alan kişiselleştirilmiş reklamlar, sürücüsüz araçlar ve holografik ekranlar gibi teknolojilerin günümüzde nasıl gerçeğe dönüştüğünü fark ettiniz mi?
Usta anlatıcı Steven Spielberg, kariyeri boyunca bilim kurgu türüne sık sık yönelmiş bir isim.
Yönetmenin birçok filmi, geleceğin dünyalarına dair sahneler sunarak zamanla gerçeğe dönüşen teknolojik öngörüler içerdi.
Bu klasik örneklerden biri de Tom Cruise’un başrolünde yer aldığı 2002 yapımı “Azınlık Raporu” (Minority Report).2054 yılında geçen film, suçların işlenmeden engellendiği bir sistemi konu alıyor.
Yorgun ve hırpalanmış bir polis olan John Anderton, bu “önleyici adalet” sisteminin en büyük savunucularından biri.
Ta ki, kendi işlemediği bir cinayetin zanlısı ilan edilip kaçmak zorunda kalana kadar…Suçları önceden tahmin etmek hâlâ hayal seviyesinde olsa da –New York’un yakın zamanda metro suçlarını kestirmeye yönelik çalışmaları hariç– filmdeki bazı teknolojiler günümüze çoktan ulaşmış durumda.Kişiselleştirilmiş reklamların yükselişi Filmin en basit ama en ürkütücü teknolojik öngörülerinden biri kişiye özel reklamlar. 2002’de var olan bir fikir olsa da günümüzde reklamların hayatımıza bu kadar hızlı ve doğrudan nüfuz etmesi, Spielberg’ün vizyonuna birebir uyuyor.Film boyunca karakterler, satın alma geçmişlerine göre karşılarına çıkan reklamlarla dolu bir dünyada yaşıyor.
Bugün de durum pek farklı değil: Dijital platformlar, sosyal medya ve hatta izlediğimiz yayın servisleri sürekli olarak kişisel öneriler sunuyor.
Spielberg’in 2012 yılında RogerEbert.com’a verdiği röportajdaki şu sözleri ise adeta bugünü anlatıyor: “İnternet artık bizi izliyor.
İsterlerse hangi sitelere baktığımızı görebilirler.
Gelecekte televizyon da bizi izleyecek ve hakkımızda bildiklerine göre kendini şekillendirecek.”Sürücüsüz araçlar ve holografik arayüzler Uçan arabalar ve jetpack’ler için hâlâ bekliyor olsak da, Azınlık Raporundaki bazı teknolojiler gerçek hayata çoktan giriş yaptı.
Filmin yüksek tempolu kovalamacalarında gördüğümüz sürücüsüz araçlar, bugün yollarda giderek yaygınlaşan otonom sürüş teknolojilerinin erken bir işaretiydi.Ayrıca filmde evlerde, iş yerlerinde ve araçlarda kullanılan dokunmatik ekranlar artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.
Bunun yanına bir de holografik ekranlara yaklaşan sanal gerçeklik teknolojisini eklemek gerek.
VR başlıkları sayesinde kullanıcılar artık çevrelerinde birden fazla ekran açıp, el hareketleriyle bunları kontrol edebiliyor.
Gerçek bir hologramdan hâlâ uzak olsak da, çalışma prensipleri Spielberg’ün filmde yarattığı sistemin neredeyse birebir devamı.Tom Cruise da bu sistemin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “Steven beni evine çağırdı ve ‘Görüntüyü temizleme’ dediği bir fikirden bahsetti.
Bana bunu gösterdi.
Klavyeden bağımsız, tamamen fiziksel bir hareket dili oluşturmuştu.
Seyircinin, benimle birlikte keşfedebileceği bir görsel dünyaydı.”Geleceğe yön veren bu vizyoner tasarımlar, bugün dijital teknolojinin temel taşlarından biri hâline geldi.
Tek dileğimiz, filmin meşhur mekanik örümceklerinin gerçek olmaması.