Haber Detayı
Cezaevi kara defteri... Türkiye'nin konuştuğu davaların sanıkları... Ya intiharla ya da kalp kriziyle ölüyor... Neler oluyor demir parmaklıklar arasında
Cezaevlerinde tutuklu bulunan siyasetten iş dünyasına, askerî ve medya alanlarından pek çok kişi yaşamını yitirdi. Gerekçeler ise birbirine benzer: Ya intihar ya da kalp krizi. Odatv araştırdı.
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde çıkan yangında yedi kişinin hayatını kaybettiği fabrikanın sahibi, tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
Bu olay, son yıllarda cezaevlerinde hayatını kaybedenler listesindeki birçok vakayı akıllara getiriyor.
Siyasetten iş dünyasına, askerî ve medya alanlarına kadar farklı alanlardan isimler, tutukluluk süreçlerinde yaşamlarını yitirdi.
Odatv derledi.Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki kozmetik fabrikasının sahibi Kurtuluş OransalFaruk Fatih Özer (1994 - 1 Kasım 2025)Kripto para platformu Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunduğu sırada, banyo kapısına çarşafla asılı halde bulundu.
Özer’in Thodex’i 400 bin lira sermayeyle kurduğu ve platformun müşterileri hileli davranışlarla aldatmakla suçlandığı iddianame kayıtlarında yer almaktadır.Vural Avar (5 Ocak 1938 — 20 Aralık 2022)Eski Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanı Vural Avar, kariyerinin büyük kısmını askerî görevlerde geçirmiş bir isimdi. 28 Şubat sürecine ilişkin dava sürecinde uzun süre tutuklu kaldı; 2013’te bazı gerekçelerle (tutuklu süreleri vb.) adli kontrolle tahliye edildi, ancak 2021’de Yargıtay kararlarının onanması sonrasında rütbeleri sökülüp “er” statüsüne düşürülerek yeniden tutuklandı.
Cezaevinde kaldığı süre içinde banyoda düşerek kaburgaları kırıldı; aynı dönemde ileri derecede demans ve Parkinson hastalıkları bulunduğu, avukatının tahliye talebinin reddedildiği biliniyor. 20 Aralık 2022 gecesi cezaevinde uykuda hayatını kaybetti; ölüm süreci hem sağlık durumu hem de mahkeme kararlarının ardından gelişen tartışmalar çerçevesinde değerlendirildi.Alp Buğdaycı (21 Temmuz 1964 — 2 Haziran 2016)Diyarbakır doğumlu Alp Buğdaycı, TRT radyolarında ve TRT-1’de program sunmuş, 1990’da Türkiye’nin ilk özel televizyon kanallarından birinde haber spikerliği yapmış bir medya yüzüydü.
Buğdaycı'nın, 1994’te mesleğini bıraktığını, 2001’de bu kez seslendirme alanında geri döndüğü biliniyor.
Şubat 1995’te Metin Kaçan ile birlikte yargılanıp ceza alan Buğdaycı, Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldığı süre boyunca saldırıya uğradığı bilgisi verildi. 2016’da tecavüz suçundan cezası kesinleştikten sonra Metris Cezaevi’ne giren Buğdaycı, cezaevine girdikten yaklaşık 1,5 ay sonra koğuşunda ölü bulundu.Cem Garipoğlu (29 Ekim 1991— 10 Ekim 2014)Bir iş insanının oğlu olan Cem Garipoğlu, 2009’da 17 yaşındaki Münevver Karabulut’un öldürülmesi ve cesedinin parçalara ayrılması olayıyla kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim haline geldi. 24 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra Silivri Cezaevi’nde tutukluyken 2014 yılında koğuşunda ölü bulundu.Kaşif Kozinoğlu (1 Ağustos 1955 — 13 Kasım 2011)Eski Millî İstihbarat Teşkilatı Dış Operasyonlar Dairesi Başkanı Kaşif Kozanoğlu, Ergenekon soruşturmaları kapsamında tutuklanmış ve Silivri Cezaevi’nde (Şimdiki adıyla Marmara Cezaevi) yargılanma sürecine girmiştir.
İfade vermesine kısa bir süre kala cezaevinde kalp krizi geçirerek öldü; ölümü şüpheli bulundu ve savcılarca başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
Basında ve kamuoyunda, özellikle yakınlarının ifadeleri ve medya temayülleri bağlamında farklı iddialar yer aldı; oğlu Özel Kozanoğlu’nun “babamın kalp rahatsızlığı yoktu” şeklindeki beyanı şüpheleri kuvvetlendirdi.Kuddusi Okkır (1948 - 6 Temmuz 2008)Ümraniye soruşturması kapsamında 20 Haziran 2007’de tutuklanan iş insanı Kuddusi Okkır, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaştı; akciğer kanseri ile beyin ve kemik metastazı tespit edildi.
Eşi Sabriye Okkır’ın, eşinin durumuna dair sağlık raporlarını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu ve bu başvuru doğrultusunda 1 Temmuz 2008’de nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Salıverilme sürecinde Okkır’ın konuşma güçlüğü, ayakta duramama ve ağızdan beslenememe gibi durumlarla karşılaşıyor olması, tutukluluk koşullarının sağlık üzerindeki etkisine dair somut örnek teşkil etti.Mehmet Ali Yaprak (1949 — 4 Ocak 2004)Mehmet Ali Yaprak, iş insanı kimliğinin yanı sıra Susurluk Kazası ve uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirilen bir figürdü. 1996 yılında kaçırılıp bir hafta sonra serbest bırakılmış; 1997’de bir avukatın öldürülmesine ilişkin dava kapsamında mahkûm edilmiş, daha sonra bir af yasası nedeniyle salıverilmişti. 2002’de 5 milyon Captagon hapıyla yakalanarak yeniden cezaevine kondu; 4 Ocak 2004’te Kartal Cezaevi’nde diyabetik koma sonucu hayatını kaybetti.Bekir Çelenk ( 5 Aralık 1934 — 14 Ekim 1985)Eğitimine ilkokul 4. sınıfta ara veren, Suriye’den Türkiye’ye kaçakçılıkla başlamış bir yaşam öyküsüne sahip Bekir Çelenk, 1960’lardan itibaren Türkiye–Almanya ekseninde silah ve mühimmat kaçakçılığı yaptı. 1970’lerde İsviçre’ye yerleşip iş ilişkileri kurmuş, 1974 affıyla Türkiye’ye dönmüş; Papa II.
Jean Paul’e yönelik suikast girişimiyle bağlantısı olduğu iddia edilen şahıslar arasında adı geçmişti. 8 Temmuz 1985’te Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edildi; askeri mahkemede “teşekkül oluşturmak suretiyle uyuşturucu, silah ve mermi kaçakçılığı” suçlamalarıyla yargılanırken, 14 Ekim 1985’te tutuklu bulunduğu Mamak Askeri Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.
Ölümü, suç örgütleri-siyaset-milletlerarası ilişkiler eksenindeki karmaşık iddialarla birlikte değerlendirildi.Fikri Sönmez (1938 — 4 Mayıs 1985)Fatsa Belediye Başkanlığı yapmış Marksist-Leninist siyasetçi Fikri Sönmez, 1960’lı yıllardan itibaren TİP ve Dev-Genç içinde siyasal faaliyetlerde bulundu; 1970’lerde THKP-C çizgisine yakın pozisyon aldı. 11 Temmuz 1980’de ise askerî bir operasyonla görevinden alınıp tutuklandı; yargılanarak ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Cezaevinde kaldığı süre boyunca koşulları ağır olarak rapor edilen Sönmez, 4 Mayıs 1985’te kalp krizi sebebiyle Amasya cezaevinde hayatını kaybetti.İbrahim Kaypakkaya (1949 — 18 Mayıs 1973)İbrahim Kaypakkaya, 1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başında sol hareketler içindeki ideolojik ayrışmalarda önemli bir figürdü; 6.
Filo karşıtı eylemler ve Aydınlık içindeki bölünmelerin ardından TKP/ML TİKKO’yu kurdu. 1973’te Tunceli bölgesinde yaşanan çatışma ve takibin ardından yakalandı; Diyarbakır’da dört aylık sorgu sonrasında 18 Mayıs 1973’te yaşamını yitirdi.
Görgü tanıkları ve iddialar, uzun sorgu süreçleri ve işkence uygulamalarını öne çıkarırken, resmi kayıtlarda ölümü intihar olarak geçirilmiştir.
Kaypakkaya vakası, dönemin güvenlik uygulamaları ve muhaliflere uygulanan sert yöntemlerin simge olaylarından biri oldu.Zakar Tarver (1893 — 19 Eylül 1960)Zakar Tarver, Darülfünun Tıp Fakültesi mezunu, radyoloji ihtisası yapmış bir hekim ve siyasetçiydi. 10. ve 11. yasama dönemlerinde İstanbul milletvekili olarak TBMM’de görev aldı. 1954–1960 yılları arasında Demokrat Parti çatısı altında milletvekilliği yapan Tarver, 27 Mayıs Darbesi'ni takiben Yassıada'ya (şimdiki adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası) götürüldü.
Ancak, yargılama tamamlanmadan kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti.
Eski siyasetçi Hadi Hüsman, "Hatırladıklarım, Düşündüklerim" adlı kitabında Tarver’in Yassıada’da dövülerek öldürüldüğü iddiasını da gündeme getirmiştir; bu noktada olayın farklı anlatımları bulunduğu vurgulanmalıdır.Yusuf Salman (1888 — 28 Kasım 1960)Yusuf Salman, çeşitli kamusal görevlerde bulunmuş, TBMM 11.
Dönem İstanbul milletvekilliği yapmış bir siyasetçiydi.
Mesleki ve sivil toplum alanlarında birçok görev üstlendi (bankacılık memurluğu, komisyon başkanlıkları, Kızılay görevleri vb.). 27 Mayıs Darbesi sonrasında kurulan Yassıada yargılamaları sırasında, henüz muhakeme edilemeden 28 Kasım 1960’ta Yassıada’da hayatını kaybetti.
Ölümünün yargılama sürecinin erken safhasında gerçekleşmesi, dönemin siyasal tansiyonunu ve cezaevi koşullarına dair tartışmaları beraberinde getirmiştir.Nuri Yamut (1890 - 5 Haziran 1961)Askeri kariyeri boyunca Balkan Savaşı, I.
Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katılan Nuri Yamut, Harp Akademisi mezunu ve Kurmay subay olarak görev yaptı. 3 Ocak 1949’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı; daha sonra çeşitli üst görevleri üstlenip 10 Nisan 1954’te emekli oldu.
TBMM 10. ve 11. dönemlerinde milletvekili olarak görev yaptı; 27 Mayıs Darbesi sonrası tutuklandı ve tutuklama sırasında dövüldüğü iddiaları gündeme geldi.
Yassıada yargılamaları sırasında kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi; tedavi ve cezaevi koşullarının etkisi tartışma konusu oldu.Kenan Yılmaz (1900 - 5 Ağustos 1961)Maliye ve Millî Savunma Bakanlığı müsteşarlıklarında görev yapan Kenan Yılmaz, sivil memuriyetten müsteşarlığa yükselen ilk isimlerden biri olarak kayıtlarda yer alır. 1950’lerde bakanlık makamına kadar yükseldi; 9, 10 ve 11. dönemlerde DP Bursa milletvekilliği yaptı. 27 Mayıs 1960 Darbesi'nin ardından tutuklanarak Yassıada’ya gönderildi ve Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanırken 5 Ağustos 1961 tarihinde hayatını kaybetti.Gazi Yiğitbaşı (1898 — 12 Nisan 1961)Gazi Yiğitbaşı askerî ve siyasi görevlerde bulunmuş, 9., 10. ve 11. dönem DP Afyonkarahisar milletvekili olarak görev yapmıştır. 27 Mayıs Darbesi sonrasında tutuklanarak Yassıada’ya götürüldü; burada kalp hastalığı sonucu 12 Nisan 1961’de yaşamını yitirdi.Cemil Keleşoğlu ( ? — 14 Temmuz 1960)Kariyerinde Acıpayam kaymakamlığı, Denizli ve Konya valilikleri bulunan Cemil Keleşoğlu, özellikle Konya valisi iken aynı dönemde belediye başkanlığı da yaptı. 27 Mayıs darbesi sonrasında Yassıada’ya götürüldü; burada tutuklu bulunduğu sırada 14 Temmuz 1960’ta bileklerini keserek intihar etti.
Oda arkadaşı ve eski milletvekili Gıyasettin Emre’ye göre Keleşoğlu’nu intihara iten sebepler arasında, Yassıada’daki teğmenlerden birinin onu herkesin gözü önünde dövmesi de bulunuyordu.Lütfi Kırdar ( 15 Mart 1887 — 17 Şubat 1961)Uzun yıllar idari görevler üstlenmiş Lütfi Kırdar, İstanbul valiliği ve belediye başkanlığı gibi yüksek sorumluluklarda bulunmuş; 1957–1960 arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yapmıştır. 27 Mayıs Darbesi’nin ardından tutuklandı ve Yassıada’daki yargılama sürecinde 17 Şubat 1961’de geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.Odatv.com