Haber Detayı
DEM rest çekti, Özel söylemini değiştirdi
Özgür Özel; DEM Parti'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la temaslarına dair sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, DEM Parti'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesine yönelik "Herkesi Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz cellatımıza aşık olmamaya davet ediyorum.
Meydanların susmadan haykırdığı gibi; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullanmıştı.
Özel'in bu sözlerine ise DEM Parti'den tepki gelmişti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Özel'e, "Celladına aşık olmak ya da Stockholm sendromu metaforunun bizler için kullanılması en hafif tabiriyle bir akıl tutulmasıdır.
Bizler tarih boyunca bıkmadan, usanmadan, yılmadan bütün baskılara rağmen direnen devrimci, sosyalist ve yurtsever bir geleneğin temsilcileriyiz DEM Parti olarak.
Celladı da çok iyi tanırız…" sözleriyle yanıt vermişti.
Hatimoğulları'nın ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit de Özel'e tepki göstermişti.
DEM'den gelen tepkilerin ardından Özel, adeta "çark" etti.
Medyascope’a konuşan Özel, "Ben orada DEM Parti’nin yönetimine bir şey demiyorum, sorduklarında kendi ağzımdan çıkan metne de baktım" dedi.
Özel sözlerine şöyle devam etti: "Stockholm Sendromu nedir?
Baskıyla, acıyla duyulan bağlılık.
Şimdi bunu herkese, bütün partilere diyerek de söylüyorum.
DEM Parti’nin içinde bulunulan durumla ilgili aldığı bazı eleştirilerden dolayı üstüne alınmış olmasını anlıyorum.
Verdikleri tepkiler için de canları sağ olsun.
Ama ben zaten bütün yöneticilere teşekkür ederek geldiğim bir metinde ‘DEM Parti’ye siz bunu yapıyorsunuz’ demiyorum.
Hatta her yerde ben defalarca söyledim bunu.
DEM Parti ne yapacaktı?
Yani yıllardır çözüm, müzakere, muhataplık diye bekleyen DEM Parti, MHP gelip elini uzattığında ya da ‘Gelin bir çözüm masası kuralım’ dendiğinde ‘Yok’ mu diyecekti?
Ben bunu 100 kere söyledim yani.
Hatta Tuncer Bakırhan da bu sözümü duyduğunu ve doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi. " "Ama şöyle bir sorun var.
Biz geçen hafta adaya (Komisyonun İmralı ziyaretine) gitmedik.
DEM Parti’de görevli olanlardan bahsetmiyorum ama belki DEM Parti siyasetine yakın, dünya kadar kişi bu meselede CHP’yi çok acımasızca eleştirdiler.
Bir anda ‘CHP bitmiştir, artık yoktur’ dediler.
Ben diyorum ki ‘Bu bir kavşak değil, tümsek.
Tümseğin yanından dolaştım, yolda sizinle gidiyoruz’ diyorum. ‘CHP yoktur’ diyorlar." "Onların sesi Kürtlerde daha duyulur bir ses olduğu için, CHP ile Kürtlerin arasını açmaya çalışan bir dil egemen oldu. 10 gün boyunca da susmuşum, hiçbir şey dememişim.
Yine de DEM Parti’nin yöneticilerini ayırarak, birden Tayyip Erdoğan’ı ve Devlet Bahçeli’yi öven, güzellemeler yapan kişilere ‘Aman ha celladınıza aşık olmayın, geçmişte kurduğu baskıyı unutmayın’ diyorum.
Bunu DEM Parti siyasetçilerinin üstlerine alınmasına ben üzüldüm.
Çünkü çok özenli bir metin ve bunları DEM Parti’nin siyasetçisine değil; CHP’yi bir kararından dolayı sürecin dışında tutan ve Kürtlerle CHP’nin arasını açmaya çalışan, CHP’ye çok acımasız hakaretler, yakıştırmalar ve hatırlatmalar yapanlara söylüyorum yani.”