Haber Detayı

Siyasette 'cellat' polemiği: Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt
Gündem aydinlik.com.tr
04/12/2025 08:00 (3 hafta önce)

Siyasette 'cellat' polemiği: Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt

Siyasette 'cellat' polemiği büyüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir' çıkışına Özgür Özel'den yanıt geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, DEM Parti'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesine yönelik "Herkesi Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz cellatımıza aşık olmamaya davet ediyorum.

Meydanların susmadan haykırdığı gibi; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullanmıştı.

DEM'DEN TEPKİ, ERDOĞAN'DAN YANIT Özel'in bu çıkışına DEM Parti'den tepki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da yanıt geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Özel'in "cellat" çıkışını "akıl tutulması" olarak nitelendirirken; Cumhurbaşkanı Erdoğan da şöyle yanıt verdi: "Şimdi çıkmış, artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor.

Neymiş?

DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromuymuş; yani celladına aşık olmakmış.

İnsanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur.

Hadi Türkiye'yi bilmiyorsun, hadi dış politikadan haberin yok, hadi ekonomide elifi görsen mertek zannedersin; insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir.

Şimdi bu beyefendiye sormak lazım: Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın?

Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin?

Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir.

Şurada Ulus Meydanı'nda, İstiklal Mahkemeleri'nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir." CELLAT POLEMİĞİ BÜYÜYOR Siyasette "cellat" polemiği büyürken, Özel'den de Erdoğan'a yanıt gecikmedi.

Silivri'de Ekrem İmamoğlu ve Fatih Altaylı'yı ziyaretinin ardından konuşan Özel, şunları kaydetti: "Millete 80 yıllık, 90 yıllık, 100 yıllık hatırlatmalar yaparak bir şeyler yapmaya çalışacaksın, ondan sonra millete, örneğin bundan 10 yıl önce senin iktidarında Taybet Ana'nın cenazesinin 7 gün yerde kaldığını, kadınların o cenaze çürümesin diye elinde beyaz bayrakla giderken üstüne ateş açıldığını hatırlamayacaksın.

Ya da bir milletvekilinin annesinin cenazesine, 'O cenazeyi burada tutmayız' diye saldırıldığını, gömüye izin verilmediğini, defne izin verilmeyen meselenin senin döneminde olduğunu, senin bakanlarının da bu duruma vaziyet ettiğini, sessiz kaldığını görmeyeceksin." 'YAPMAM, YAPMADIM, YAPMIYORUM' "Millet bilmiyor mu senin döneminde ne oldu?

Mesela sadece 'Seni başkan yaptırmayacağız' dedi diye şurada Edirne'de 9 yıldır bir vatan evladı gidiyor, orada yatıyor.

Suçu ne?

Sana demiş ki 'Seni başkan yaptırmayacağız.' Ben hiçbir partinin, hiçbir aktörünün, aktörlerinin arasına girmeyi, aktörlerine onu demeyi, bunu...

Asla böyle bir şey yapmam, yapmadım, yapmıyorum.

Ama rejime şeytan değiştirenler, muhataplıkta aktör değiştirenler; bu samimiyetsizliği millet görür, bilir." Özgür Özel 'BAHÇELİ'NİN BEKLENTİSİNE DEĞER VERİYORUM' "Baskı dönemleri, zulümler ve bu baskıyla bağlılık yaratma meselesi bugün Türkiye'de önemli miktar muhalif seçmende bir duygu durum bozukluğu yaratıyor.

Zaten bunun doğru olduğunu bildikleri için bugün çıkmış Erdoğan onun üstünden bir şeyler yapmaya, bir şeyler devşirmeye çalışıyor.

Ben barış sürecine, ben müzakereye, ben komisyona, ben bu işin hallolmasına, Sayın Bahçeli'nin terörsüz Türkiye beklentisine, Cumhuriyet Halk Partisi'nin terörsüz ve demokratik Türkiye mücadelesine, komisyonda 'demokrasi' adının yer almasına, hepsine değer veriyorum arkadaşlar.

Hepsine değer veriyorum ve ortaya cesaret koyuyorum." 'BURADAN EKMEK ÇIKMAZ' "Yapacağımız, durmamız gereken yerde duruyoruz.

Efendim, bir ziyarete gidilmemiş diye...

Cumhuriyet Halk Partisi kendi kararını verdi arkadaşlar.

Herkes kendi kararını savunsun.

Kararı millet verir en sonunda.

Ama Cumhuriyet Halk Partisi önerdiği komisyonda duruyor, çözümün tarafında duruyor.

Bugüne kadar 9 yıl boyunca bir siyasi partinin iki eş genel başkanını hapiste tutacaksın, Figen Hanım'la Selahattin Demirtaş'ı.

Ondan sonra da halen daha kararları uygulamayacaksın.

Halen daha kayyımlar yönetecek, seçtikleri değil Kürtlerin.

Sonra da efendim CHP'ye 'cellat' tarifi falan yapacaksın.

O, bu diğer tartışmayı dün sonlandırdık hep beraber.

Tayyip Bey'e buradan ekmek çıkmaz.

Ama buradan ekmek çıkarmaya kalkarsa kendisi siyaseten çok aç kalır daha."

İlgili Sitenin Haberleri