Haber Detayı

Et niye pahalı ve nasıl ucuzlar?
Dünya# dunya.com
06/12/2025 00:00 (3 hafta önce)

Et niye pahalı ve nasıl ucuzlar?

Yıllar geçti ama etin makus talihi ve ulaşılması zor durumu değişmedi. Türkiye’de et fiyatlarını etkileyen faktörler yalnızca arz-talep dengesiyle açıklanamaz. Uzun vadede kalıcı çözüm için tarımsal planlama, üretici destekleri ve ithalat politikaları gibi birçok değişkenin bir arada değerlendirilmesi gerekir.

UĞUR GÜNDÜZ (Ekonomist - Bankacı)Yıllardır filmlere, karikatürle­re ve skeçlere konu olan, ucuz alacağım diye kuyruklara girilen, pahalılığın amiral gemisi: Et!Yıllar geçti, hükümetler değişti ama etin makus talihi ve ulaşılma­sı zor durumu değişmedi.Son dört yılda ise enflasyonun da etkisiyle fiyatı 8 kat arttı.Dünya ortalaması yaklaşık 6.62 dolar olan etin Türkiye ortalama­sı ise yaklaşık 20-25 dolar arasın­da.

Hatta güncel dana kıyma fi­yatları bazı kaynaklarda 1.000 TL (yaklaşık 25 dolar) civarında be­lirtilmektedir.

Kuzu eti fiyatları da benzer şekilde yüksek seyretmek­tedir.Nasıl oluyor da dünyada eti en pahalı olan ülke biziz?Et sorununu neden çözemiyoruz?● Yem fiyatları: Yem maliyet­lerinin yüksekliği, hayvancılık maliyetlerini önemli ölçüde artı­rıyor.

Yem ham maddelerinin bir­çoğunun ithalata bağımlı olma­sı nedeniyle döviz kuru dalgalan­malarından çok etkileniyor.

Yem maliyetleri toplam üretim gider­lerinin yüzde 60-70'ini oluşturdu­ğundan, bu artış oldukça belirle­yicidir.● Mera alanlarının azalma­sı: Meraların tarım dışı kullanı­ma açılması ve plansız otlatmalar nedeniyle doğal yem kaynakları­nın azalması, hayvan yetiştiricile­rini daha çok yeme yönlendirmek­tedir.

Yem fiyatlarındaki artış da maliyeti etkilemektedir.● Enerji ve su maliyetleri: Besicilikte kullanılan su ve elekt­rik maliyetlerindeki artış da üre­tim giderlerini artırmaktadır.● Hayvan sayısının yeter­sizliği: Hayvan yetiştiriciliğinin ekonomik olarak cazip olmama­sı, üreticilerin hayvancılığı bırak­ması ve hayvan sayısının yeterli derecede artmaması talebi karşı­layacak yeterli arzın oluşmaması­na yol açıyor.Son 22 yılda küçük+büyük baş hayvan toplamında yüzde 70’lik bir artış meydana gelmiş, nüfus­ta meydana gelen yüzde 35’lik ar­tış düşünüldüğünde, çok da yeter­siz görülmüyor.

Hayvan sayısı “ en pahalı et “ olgusu için yeterli bir neden değil.

Yani mevcut işleyiş­te, hayvan sayısı daha fazla olsa da maliyet sorunu çözülemediğin­den, fiyat sorunu devam eder.● Pazarlama kanalının uzunluğu: Üreticiden sofraya ka­dar geçen süreçte çok sayıda aracı bulunmaktadır.

Bu da hem ürün­lerin fiyatının katlanmasına hem de üreticinin eline geçen gelirin azalmasına neden oluyor.

Üretici, toptancı, komisyoncu, dağıtımcı ve perakendeciler zincirinin her biri kendi payını almakta, bu da tüketiciye yüksek fiyat olarak yan­sımaktadır.● Kurlar ve ithalat politika­ları: Tarım ve hayvancılık sektörü birçok girdisini döviz cinsinden temin eder.

Gübre, ilaç, veteriner­lik hizmetleri, makine parçaları gibi kalemler döviz kuruna bağ­lıdır.

Özellikle dolar ve eurodaki dalgalanmalar, hem yem fiyatları­nı hem de diğer üretim girdilerini pahalı hale getirir.

Bu durum, hem üretim maliyetlerini hem de tü­ketici fiyatlarını artırır.

Kimi za­man fiyatları dengelemek için et ve canlı hayvan ithalatı yapılıyor.

Ancak bu çözüm, kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede yerli üreticiyi zora sokuyor.

Üre­tici, düşük fiyatlarla rekabet ede­meyeceğini düşünerek üretimden çekiliyor.

Bu da yerli hayvancılı­ğın gerilemesine, arzın azalması­na ve fiyatların yeniden yüksel­mesine neden olur.● Hayvancılıkta verim so­runu: Türkiye'de hayvancılı­ğın büyük bölümü küçük ölçekli işletmeler tarafından yapılmak­tadır.

Bu işletmelerin çoğu gele­neksel yöntemlerle üretim yap­makta, modern hayvancılık tekniklerini yeterince kullanama­maktadır.

Düşük verimlilik, hay­van başına et üretiminin azalma­sına ve maliyetin artmasına ne­den olur.

ABD’de 450, Hollanda’da 465 kilo olan ortalama büyükbaş ağırlığı, ülkemizde 290 kilo civa­rındadır.

Verim düşüklüğü arzı sı­nırlayan önemli bir faktördür.Fiyatı nasıl dünya ortalamasına çekebiliriz?1-Yem üretiminde yer­li kaynak kullanımının desteklenmesi: Sorunun özü de çözümü de burada yatıyor.

Yem üretiminde kullanılan so­ya küspesi, mısır, ayçiçeği küspe­si gibi protein ve enerji kaynakla­rı ithal edilmektedir.

Yem üretimi konusunda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, uygun finansman koşulları sağlanarak bu alan geniş­letilmelidir.

Zira en büyük maliyet gideri yem olduğundan, ithalat ba­ğımlılığını azaltan destekler, kur baskısını azaltarak fiyatları makul seviyeye çeker.Bunun için:● Yerli üretimin teşvik edil­mesi: Yem bitkileri üretimini des­tekleyici politikalar (sulama pro­jeleri, tohum desteği, gübre des­teği, alım garantisi vb.) hayata geçirilmelidir.● Araştırma ve geliştirme yatırımları: Yerli yem hammad­delerinin kalitesini ve verimliliği­ni artırmaya yönelik Ar-Ge çalış­maları desteklenmelidir.● Alternatif yem kaynakla­rının araştırılması: Yerel koşul­lara uygun, alternatif yem kaynak­ları (küspe çeşitleri, baklagiller, endüstriyel yan ürünler vb.) üzeri­ne araştırmalar yapılmalı ve kulla­nımları yaygınlaştırılmalıdır.● Sözleşmeli üretim model­leri: Sanayici ile çiftçi arasında sözleşmeli üretim modelleri teşvik edilerek, yerli üretimin planlı bir şekilde artırılması sağlanmalıdır.2-Mera alanlarının ko­runması, iyileşti­rilmesi ve ot­lakların verimli kullanılması: Yem maliyetini azaltmanın bir yolu da mera ve otlakların etkin kullanılmasıdır.

Hay­vancılığın gelişimi için korunması gereken mera ve otlakların başka amaçlar için (konut, madencilik v.s.) gözden çıkarılmaması ve bu yönde sıkı yasal düzenlemeler ge­tirilmelidir.3-Enerji ve su maliyetle­rinin düşürülmesine yönelik destekler sağ­lanması: Özellikle enflasyonist dönemlerde artan su ve enerji fi­yatları üretim maliyetlerini artır­dığından, sektörel destekler kap­samına alınarak, su ve enerji süb­vansiyonu yapılmalıdır.4-Yerli hayvan ırklarının geliştirilmesi için ve­rimliliği artırıcı çalış­malar: Büyük baş hayvan ortala­ma ağırlığının 290 kilolardan 400 kilonun üzerine çıkarılması et fi­yatlarına olumlu etki yapacaktır.5Süt ve et üretimi des­teklerinde dengenin sağlanması: Süt üretimi kaynaklı sorun (fiyatlama) yaşan­dığında, süt üreticileri hayvanları kesime göndermekte ve et üretici­leri olumsuz etkilenmektedir.6-Üretici ve tüketici ara­sındaki doğrudan sa­tış kanallarının oluş­turulması ve aracı sayısını azaltılması: Bunun sağlanması için üretici örgütlenmesinin teş­vik edilmesi, lojistik/depolama yatırımlarına destek verilmesi ve üretici birliklerinin güçlendiril­mesi gerekir.7-Et ve Süt Kurumu gibi kamu kuruluşlarının et­kinliğinin artırılması: Bu gibi kurumların ve bunlara bağlı üreticilere üretim desteği verme­si ve üreticiden garantili doğrudan alım yaparak geniş dağıtım ağıyla tüketiciye sunması sağlanmalıdır.Sonuç olarak Türkiye’de et fi­yatlarını etkileyen faktörler yal­nızca arz-talep dengesiyle açıkla­namaz.

Ekonomik istikrar, tarım­sal planlama, üretici destekleri ve ithalat politikaları gibi birçok de­ğişkenin bir arada değerlendiril­mesi gerekir.Uzun vadede kalıcı çözümler için yerli yem üretimin desteklen­mesi, alım garantili üreticiliğin yaygınlaştırılması, girdi maliyet­lerinin düşürülmesi ve hayvancı­lıkta modern tekniklerin yaygın­laştırılması büyük önem taşıyor.

İlgili Sitenin Haberleri