Kemalizm sosyal demokrasiyle mücadeledir!

1.

Milliyetçilik; “eşit yurttaşlık” olmuş.

Beynelmillicilik!

Vatandaşın adı yurt-daş olmuş.

Ulus devlet, “fedaratif yurttaşlık” olarak tanımlanır hale gelmiş. 2.

Devletçilik; “insani kalkınma” olmuş.

Sos-lu liberalizm! 3.

Laiklik; “özgürlükçülük” olmuş, sekülerizme evrilecek gibi! 4.

Halkçılık ise “hümanizm” olmuş, “halklar”-cılık.

Yetmedi! 5.

Devrimcilik “demokratlık” olmuş. 6.

Altı Ok da “sosyal demokrasi” ilkelerine dönüşüyor.

CHP “SHP’lileşemez” ya da “Kemalist Sosyal Demokrasi” mümkün değildir.

Y-CHP'nin muhalefet olmasından daha kötüsü, başımıza ileride bu haliyle iktidar olmasıdır.

Tek çare yeni ve gerçek bir muhalefetin oluşumudur.

Bir demokrasi projesi ve ideolojisi olan “bütüncül Altı Ok ideolojisi”; Alman tipi bir sosyal demokrasi -ithal düşüncesi- ile eşlenemez.

Eklektik düşünce tabanlı pragmatist ve reformist bir “sosyal demokrasi” anlayışı; dünyada geçerliliğini ve siyaseten kalıcılığını yitirmiştir. “Üçüncü Dünya” ülkelerindeki muhalefet partilerine ithal edilen bu gayrimilli ikinci el ideolojinin sol ve Altı Ok ideolojisi ile eşitlenmesi, onların yerine ikame edilmesi ve bir algı operasyonu ile topluma ezberletilmesi istenmektedir. 2018 CHP Seçim Bildirgesi kitapçığındaki bu ifadelerden sonra, bu ılımlı ve sos-lu liberal projeyi kimin hazırladığı da ortada...

Şimdi de diyorlar ki; Y-CHP'ye oy vermezseniz, AKP'nin işine yararmış diye bir söylem peşindeler...Yerseniz.

Bu işgalci zihniyetin partiyi omurgasızlaştırarak, pusulasından çıkarıp, hızla “Altı Ok-suzlaştırmaya” götürme tehlikesinin de altını, bu vesile ile tarih ve sizlerin huzurunda çiziyorum.

TAHİR ÇALGÜNER SOSYAL DEMOKRASİ ÇÖKERKEN Vatandaşlık kavramına yer vermeyen parti programı, Altı Ok’u ise Kredi Yurtlar Kurumu ideolojisine çevirmiş.

Bir de “eşit yurttaşlık” zımpırtısı eklenmiş.

Bağımsızlıktan bahsedilmiyor.

Halkçılığın yerini “Federatif Özgürcülük” almış.

Sosyal-mosyal/bir sürü şey birbirine girmiş.

Bu programa imza atan herkes Atatürk'ten belasını bulsun.

Yazıklar olsun sizlere!

Demokrasi bunun neresinde!

Kemalizm bunun neresinde! “Sosyal demokrasi” çökerken...

Alman ve İngiliz sosyal demokratları CHP'yi ele geçirirken!

Seçmen tabanında yaşatılan Kemalist ideoloji ile; Y-CHP işgal üst yönetiminden, kendilerini Alman sosyal demokratı olarak niteleyen Batıcı Sosyalist Enternasyonel kanat arasındaki gerilim artık çuvalı deldi.

İsmet İnönü ile başlayan, Ecevit ile devam eden, Deniz Baykal'ın SHP-CHP yanlış evlilik dönemi de dâhil, Kemalist Altı Ok bütüncül ideolojisini ehlileştirme yöntemi olarak kullanılagelen “sosyal demokrasinin” mutasyona uğratılan parti teşkilatları ve organları, böylelikle iğreti ve yapay zekâlı bir virütik organizasyon haline getirilmiştir.

SİYASİ AKROBATLAR Kemalizm’i ve orijinal bütüncül ideolojiyi “sosyal demokrasi” ile özdeşleştirmek; “Atatürk aslında bir sosyal demokrat idi!” demek gibi bir gaflete düşen siyasi akrobatların becerisidir.

Bu bitirimler tayfası işlerine geldiklerinde, Atatürk’ü kendilerine kalkan ve koltuk değneği yapacak kadar aslında ikiyüzlüdürler de.

Ergen bir siyasi karakter ve figür içinde olduklarını da eylem ve söylemleriyle kendilerini ele verecek örnekleriyle milletimiz zaten anlamıştır.

Türkler için, 1911’de Trablusgarp, 1914’te Çanakkale, 1919’da İzmir’in işgalinde, 1920’de İstanbul’un işgalinde ve tüm Kurtuluş Savaşı’nda verilen mücadele aynı zamanda bu savaşların arkasında olan sosyal demokrasiye karşı verilmiş mücadelelerdir.

Bilineceği üzere, bu süreçte İngiltere’nin yönetiminde Liberaller ve İngiliz İşçi Partisi Koalisyonu, Fransa’da Radikal (sosyalist) Parti, İtalya’da ise Trablusgarp Savaşı’nda Sosyalist Parti, Liberal Parti’ye destek vermiştir.

Çünkü Trablusgarp’ta İtalyan Sosyalist Partisi’ne olan ilgi oldukça fazladır.

ABD yönetiminde ise Wilson’un Demokrat Partisi (yani sosyal demokrat partisi) bulunmaktadır.

Yani sosyal demokrasi demek emperyalizm demektir!

Sömürge ülkeleri paylaşma görevi küresel sermaye tarafından sosyal demokrat partilere verilmiş bir görevdir.

Altı Ok, sosyal demokrat emperyalizme karşı geliştirilmiş bir ilkeler manzumesidir.

CHP, Atatürk tarafından sosyal demokrat bir parti olarak kurulmamıştır ve derhal sosyal demokrat yöneticilerden kurtarılmalıdır.

Sosyalist Enternasyonal ise Türkiye'nin bölünmesi için çalışmaktadır.

Atatürk sosyal demokrasiyi ve partilerini, Türkiye’yi parçalama hedefini gördüğü içindir ki 1925 Takrir-i Sükûn Kanunu’nu çıkartarak yasaklamıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi’ni de sosyal demokrat bir parti olarak kurmamış, ontolojik olarak üçüncü ve millici bir ideoloji olarak kurgulamıştır. “Atatürkçülük” söylemi ise Atatürk'ün ölümünden sonra Kemalizm'i sönümlendirmeye ve hafife aldırmaya yönelik olarak bilinçli bir tercih olarak kullanıla gelmiştir.

Kemalizm, Kemalizm’dir!

Taklitlerinden sakının!

NOT: Tahir Çalgüner, Kurtuluş Savaşı dönemi Denizli Çal Müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner’in torunu; 1920-23 dönemi Denizli Milletvekili Mustafa Hulusi Çalgüner’in de yeğenidir…