Biraz Toparlan, Biraz Umutlan, Biraz Da Geniş Düşün

Gökyüzünde Ay ile Jüpiter yan yana geldiğinde, hava bir anda değişir.

Sanki hepimizin üzerinde görünmez bir perde aralanır ve toplumun nabzı daha net duyulur.

Bu etki öyle bireysel bir duygu değil; hepimizin ortak ruh hâlini etkileyen bir dalga gibi çalışıyor.Bu dönemde halkın ilgisi çok daha temel konulara yönelir: sağlık, yaşam düzeni, geçim, güvenlik, beslenme, yaşadığımız çevre, denizler, su kaynakları, tarım… İnsanlar kendi hayatının düzenini korumaya çalışırken, ülkenin gidişatını da daha yakından takip eder.

Ay zaten toplumun neye baktığını anlayabileceğimiz en güçlü gösterge.

O yüzden bu kavuşumla birlikte herkesin gözü kulağı daha dikkatli olur.

Daha duyarlı, daha meraklı, daha sorgulayıcı bir zihin hâkim olur.Aynı zamanda yeme-içme, tarım, süt ürünleri, deniz ürünleri, konaklama sektörleri… bunların hepsinde bir hareketlilik görülür.

Halkın ne tükettiği, neye ihtiyaç duyduğu, neyin kıymet kazandığı daha görünür olur.

Bir yandan da insanların gün içinde kendini toparlama, daha sağlıklı yaşama isteği artar. “Kendimi iyi hissetmeliyim” duygusu güçlenir.Jüpiter ise bu tabloyu genişletir.

Ekonomi, finans, bankalar, krediler, dış ticaret, anlaşmalar, dış ilişkiler… Ülkenin büyük başlıkları daha belirgin hâle gelir.

Devletin attığı adımlar, açıklamalar, kararlar halk tarafından daha dikkatle izlenir.

Jüpiter’in büyüten tarafı hem fırsatları hem fazlalıkları beraber getirir.

O yüzden hem umut artar hem de istekler çoğalır.Eğitim, akademi, spor, hukuk, dini yapılar, toplumsal değerler… Bunlar da bu dönemde çok konuşulur.

Ülkenin geleceğini ilgilendiren projeler gündeme gelir.

Uzun yolculuklar, dış ülkelerle kurulan bağlantılar, büyük organizasyonlar hareketlenir.

Toplum “daha fazlasını öğreneyim, daha iyiye gidelim” havasına girer.Bir yandan da halkın duyarlılığı yükselir.

Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, bakıma muhtaç kişiler, mülteciler, yoldakiler, seyahat edenler… Hepsi Ay’ın konuları olduğu için gündemde daha fazla yer bulur.

Denizler, su taşımacılığı, limanlar, çevre sorunları, kıyılar — tüm bunlar da konuşulur.Hatta hava şartları bile etkilenir.

Ay’ın suyla ilişkisi, Jüpiter’in genişleten gücüyle birleşince yağışlar, nem, rüzgârlar bile daha belirgin hâle gelebilir.

Gökyüzü bazen kelimenin tam anlamıyla kendi sesini duyurur.En güzeli ise şu: Bu kavuşum halkı hem duygusal olarak yumuşatır hem de geleceğe doğru iten bir güç oluşturur.

İnsanlar yeni başlangıçlara daha cesur yaklaşır. “Hadi bir adım atayım” duygusu daha kolay ortaya çıkar.

Ülke için de aynı şey geçerlidir; hareketi ilk başlatan etki bu dönemde daha güçlü olur.Toparlayacak olursak bu dönem;- Halkın sağlığı ve refahı,- Ülkenin ekonomik kararları,- Gıda ve tarım konuları,- Eğitim ve hukuk başlıkları,- Denizler, çevre ve seyahat alanları,- Yardım faaliyetleri ve sosyal destek,- Yeni başlangıçlar ve ilerleme isteğiÇok daha belirginleşir.Gökyüzü adeta hepimize şöyle der: “Yaşamın hem duygusuna hem yönüne iyi bak.

Hem evine hem ülkeye dikkat et.

Biraz toparlan, biraz umutlan, biraz da geniş düşün.”Ay’ın duyarlılığıyla Jüpiter’in büyüklüğü birleştiğinde toplumun kalbi daha gür atar.

Hem daha hassas oluruz hem daha cesur.

Hem korunmak isteriz hem de yeni bir yola çıkmak.Bu etki tam anlamıyla toplumsal bir “derin nefes alma” zamanıdır.