Haber Detayı
Doğunun izinde evrensele açılan bir mimari serüven
Macar mimarların 100 yılı aşan doğu yolculuğu sergiye dönüştü. Kimlik arayışının, ilhamın ve kültürler arası etkileşimin izlerini süren bu seçki, Macar mimarisinin Doğu’ya dönük bakışının nasıl evrensel bir dile dönüştüğünü anlatıyor.
Doğu… Yüzyıllardır Batı’nın hayal gücünü kışkırtan, kimi zaman bir esin kaynağı, kimi zamansa köklerin izini sürebileceği bir başlangıç noktası.
Macar mimarlar içinse bu yöneliş, sadece egzotik bir merakın peşinden gitmek değil; aynı zamanda bir kimlik arayışı, bir aidiyet meselesiydi.
İşte Macar Kültür Merkezi, Macaristan Sanat Akademisi ve Macaristan Mimarlık Müzesi’nin iş birliğiyle hazırlanan “Doğu’dan Evrensele, Macar Mimarların Dönüşen Arayışları” sergisi, bu uzun ve çok katmanlı hikâyeyi İstanbul’da yeniden görünür kılıyor.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde 10 Aralık’ta açılacak ve 9 Ocak 2026’ya kadar gezilebilecek sergi, bir asrı aşkın süredir Macar mimarlarının Doğu’ya dönük bakışlarının nasıl değiştiğini; bazen bir coğrafyanın desenlerine, bazen tarihin derinliklerine, bazen de kendi kimliklerine doğru yönelen o yaratıcı arayışı izleyicilere sunuyor.
Arka plan 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başı… Avrupa’nın hemen her ülkesinde milliyetçilik tartışmaları yükselirken, Macar mimarlar da kendi kökenlerini, akrabalık bağlarını araştırmaya koyulmuştu.
Bu arayış, onları Balkanlardan Orta Doğu’ya, Anadolu’dan Orta Asya’nın bozkırlarına uzanan bir yolculuğa çıkardı.
Kimi mimarlar hiç seyahat etmeden, dönemin yayınlarını tarayarak Doğu’nun mimari dünyasını tanıdı.
Kimileri ise, tıpkı Avrupalı meslektaşları gibi yollara düşüp çizimlerle, yazılarla, fotoğraflarla gözlemlerini ölümsüzleştirdi.
Ancak Macar mimarlarının seyahatlerinin bir farkı vardı: Aradıkları sadece yeni formlar değildi; kendi ulusal kimliklerinin izlerini de bulmak istiyorlardı.
Bu nedenle, Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları, özellikle de Türkiye, bu arayışın önemli duraklarından biri oldu.
Burada gördükleri camiler, hanlar, şehir dokuları hepsi Macar mimarisinin form diline yeni yorumlar kattı.
Aynı dönemde, Macaristan’da modern bir mimari kimlik yaratma çabası yükselirken, Asya’nın yakın ve uzak bölgelerinden alınan motifler bu arayışın temel taşlarından biri hâline geldi.
Bir müzenin hafızasından Sergi, Macaristan Mimarlık Müzesi’nin zengin arşivinden derlendi.
Belgeler, fotoğraflar, eskizler ve maketler; hepsi bir yüzyılı aşan merakın, araştırmanın ve kültürel etkileşimin izlerini taşıyor.
Macaristan Sanat Akademisi’nin desteği ve Liszt Enstitüsü İstanbul Macar Kültür Merkezi’nin koordinasyonuyla gerçekleşen proje, aynı zamanda Türkiye–Macaristan kültürel ilişkilerinin de anlamlı bir kesitini sunuyor.
Açılışta Macaristan Sanat Akademisi Başkan Yardımcısı Zoltán Rátóti, Macaristan İstanbul Başkonsolosu László Keller ve Macaristan Mimarlık Müzesi Direktörü Dr.
Kornél Almássy gibi isimler de yer alacak.
Bu yönüyle sergi, yalnızca bir mimarlık anlatısı değil, iki ülke arasında uzun yıllara yayılan bir kültürel köprünün de güncel bir ifadesi.
Sanatın şefkatli çemberi: Suzanne Lacy ile birlikte düşünmekYaşam Keyfi