Haber Detayı
AYDINLIK AVRUPA OKURLARI KKTC’Yİ KARIŞ KARIŞ GEZDİ! Tarih, mücadele ve duygu dolu altı gün
Aydınlık Avrupa okurları, 15–20 Kasım’da KKTC’nin tarihini, mücadelesini ve kültürel mirasını yerinde incelemek için adadaydı. Altı gün süren gezide Lefkoşa, Girne, Gazimağusa ve Güzelyurt baştanbaşa gezildi.
Aydınlık Avrupa okurları, 15–20 Kasım tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne düzenlenen kapsamlı bir kültür ve tarih gezisine katıldı.
Altı gün boyunca Lefkoşa’dan Girne’ye, Gazimağusa’dan Güzelyurt’a kadar adanın dört bir yanında inceleme ve ziyaretlerde bulunan ekip, hem Kıbrıs Türk halkının mücadelesini yerinde gördü hem de KKTC’nin tarihi, kültürel ve siyasi dokusuna dair önemli bilgiler edindi.
Gezi, devlet yetkilileriyle temaslardan müze ziyaretlerine kadar yoğun bir içerikle gerçekleştirildi.
BU GEZİYE KATILDIĞIM İÇİN MUTLUYUM Gönül Polat: Geziye Konya'dan katıldım.
Kıbrıs’ı çok merak ediyordum.
Burada yaşayanların burayı sevdiği ve buraya sahip çıktıklarını gördüm.
Geldiğim için çok mutlu oldum.
Herkes mutlaka burayı görmeli.
Gezi grubumuz inanılmaz derece uyumlu.
Herkes anlayışlı ve yardımsever.
Organizasyon kusursuzdu.
İyi planlanmıştı, hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Buradan mutlu ayrılıyoruz.
ÖĞRENDİKLERİMİ ÇEVREMİZE ANLATACAĞIZ Bahar Umurttak: Bu geziye İstanbul'dan katıldım.
Aydınlık Avrupa okurlarıyla çok güzel bir seyahat yaptık.
KKTC Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ile de görüştük.
Onlardan çok güzel bilgiler edindik. ‘Dünya nereye gidiyor’ diye soruyorum kendime.
Düşündüm.
İnsanlık birlik ve beraberliğe gidiyor.
Bugün savaşlar var doğru ama bu savaşlar aynı zamanda barışın da habercisi...
Ve bunun için bizlerde kendimizce küçük adımlar atıyoruz.
Yazarak çizerek, görerek, anlayarak ve anlatarak bir çabanın içindeyiz.
Burada gördüklerimizi ve öğrendiklerimizi herkese yayacağız.
HEM HÜZÜNLENDİK HEM GURURLANDIK Nermin Tosun: Londra’dan geldim.
İyi ki de gelmişim.
Kıbrıs'a geldiğimiz için mutluyum.
Ekibimiz çok güzel, her şey mükemmel.
KKTC’yi boydan boya gezdik ve çok beğendik.
Zaman zaman hüzünlendik ama en çok da mutlu olduk, milletimiz ve ordumuzla gururlandık.
KIBRIS MESELESİNİ YERİNDE ANLADIK Nebahat Adıgüzel: Geziye Amsterdam'dan katıldım.
Çok istediğim bir geziydi.
Böyle bir grupla bir arada olduğum için de ayrıca çok mutlu oldum.
Çok güzel yerler gezdik.
Kıbrıs meselesini daha da iyi anladık.
KIBRIS SAHİPSİZ DEĞİL Suphi Orhan: Geziye eşimle birlikte Berlin’den katıldık.
Kıbrıs'taki durumu tarihsel bilgiler ışığında yerinde görmek anlamak muhteşem bir deneyim oldu.
Kıbrıs için olumsuz düşüncelerim, endişelim ve kaygılarım vardı.
Fakat Dışişleri Bakanı Sayın Tahsin Ertuğrul’un konuşmasını dinledikten sonra bütün kaygılarım yok oldu.
Kıbrıs sahipsiz değil!
İnşallah bir dahaki gezilerde buluşacağız.
KIBRIS’A GECİKMİŞ BİR SEVGİ Özden Gökçe: Fizyoterapistim, gezimize Gaziantep'ten katıldım.
Gerçekten Kıbrıs'ın bu güzelliklerini görmek için bu kadar geç kaldığımız için de çok üzüldüm.
Çok duygu dolu günler geçirdik.
Hem gurur duyduk, hem üzüldük.
Fakat gerçekten mutlaka gelip görmemiz gereken ve sık sık ziyaret etmemiz gereken bir bölge olduğuna anladık.
Geleceğiz, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne her zaman sahip çıkacağız.
Onlarla birlikte olduğumuzu, yüreğimizin onlarla beraber olduğunu, vatanımızın bir parçası olduğunu da onlara göstermek adına sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bize bu imkanı sağlayan Aydınlık Avrupa’ya da çok teşekkür ediyorum.
BU GEZİ HAFIZAMA KAZINDI Örsen Savaş: Hannover’den geldim.
Çok ama çok faydalı bir gezi oldu.Bu imkânı sunanlara ne kadar teşekkür etsek az kalır.
Özellikle ilk gün beni çok etkiledi.
O çıkarma gemisinde gördüklerim ve dinlediklerim hafızamdan silinmeyecek.
Bu gezi sayesinde Kıbrıs'ın tarihçesini öğrendim.
Kafamdaki soru işaretleri kafamdan kalktı.
İnsan zannediyor ki, bir seçimle her şey tersine döner.
Öyle olmayacağını kısa sürede gördük.
Ama buranın tanıtılması için bize düşen görevi de daha iyi anladık.
Bu arada bu kadar çok milletten insanı KKTC’de görmek beni şaşırttı.
İngilizler, Almanlar, Fransızlar herkes burada var.
Geliyorlar, biliyorlar inanıyorum ki mücadelemiz başarıya ulaşacak ve bütün dünyaya resmen tanıtacağız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni.
Olumlu izlenimlerle ve güzel hatıralarla dönüyorum Almanya'ya.
Grubumuzla uyumumuz çok iyiydi.
Bir aile gibiydik.
Böyle bir şey beklemiyordum.
Ama yani çok yani bir aileden daha da ileri bir uyum vardı.
Herkes anlayışlı.
Herkes güler yüzlü.
Hem güldük hem eğlendik hem gezdik.
KIBRISIN BENİM İÇİN AYRI BİR ÖNEMİ VAR Raif Tankut Ünal: Kıbrıs’ın benim için çok önemli bir özelliği var.
Üniversite yıllarımda birlikte okuduğumuz arkadaşlarımızın bir kısmı mücadeleye katılmak için eğitimlerini yarım bırakıp Kıbrıs’a geldiler. 1974’te bir arazide stajdayken onlar burada çarpışıyorlardı.
Daha sonra birer gazi olarak, kahraman olarak anavatana döndüler ve eğitimlerini tamamladılar.
Bizden sonra mevzun oldular.
O bakımdan Kıbrıs'ın benim için ayrı bir önemi var.
Devlet yetkilileriyle görüşmelerimiz çok faydalı oldu.
Bilgileri birinci elden öğrenmek çok önemli her zaman.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyaya kabul ettirilmesi hepimiz için büyük mutluluk olacak.
KIBRIS GAZİSİ EŞİMLE 50 YIL SONRA AYNI TOPRAKLARDAYDIK Selver Adanır: Kıbrıs Gazisi eşim İbrahim Adanır ile bu gezide beraber olmak bizim için çok anlamlı.
Eşim1974’ten sonra ilk kez geldi buraya.
Burada görevde olduğu süre içinde yaşadıklarını yerinde dinledik.
Üzüldük, hüzünlendik, mutluluk duyduk ama en çok da gururlandık.
Böyle bir gezide böyle değerli insanlarla tarihin ve geleceğin izini sürmüş olmaktan dolayı mutluyuz.
Bu ekibin bir parçası olmaktan çok ama çok memnunuz.
BEN BİR MÜCAHİDİM Vehbi Ballıkaya: Kıbrıs doğumluyum.
Çok mutluyum.
Çünkü şu anda kendi vatanımı, doğduğum toprakları gezmekteyim.
Yine en güzelini yaptınız.
Burada doğdum, burada büyüdüm.
Vatanımı savunma görevini burada yaptım.
Sabah okula gidiyordum geceleri 3 saat nöbet tutardım.
Ben bir Mücahidim.
Esas amacımız ve hayalimiz bu ada üzerinde yaşayan toplumların karşılıklı saygılı birbirlerine saygılı birbirlerine sevgili bir ömür yaşamalarıydı ama maalesef ve maalesef karşı toplum yani Rum toplumu hiçbir zaman buna saygı göstermedi.
Her seferinde bütün adaya sahip olmak istediler.
Yani bize hiçbir yaşam hakkı tanımadılar.
Ama yetmiş dörtte bıçak kemiğe dayanmıştı.
Artık yapacak bir şey yoktu.
Ve kendi haklarımızı savunduk.
Kendi haklarımızı elde ettik.
Ve bu adanın yarısı bizimdir dedik.
Emperyalistler ne kadar bizim üzerimize gelirsin?
Bize vız gelir tırs gider.
Biz bu adadayız.
Buradayız imanımızla.
Neyimiz varsa onunla bir ömür boyu burada olacağız.
Bizden sonra da çocuklarımız sonsuza kadar burada olacaklar.
BİZİ BİR SONRAKİ GEZİYE ŞİMDİDEN YAZABİLİRSİNİZ Sabriye Orhan: Eşim de ben de bu geziye katılmış olmaktan dolayı öyle mutluyuz ki… Bundan sonraki gezileri kaçırmayacağız.
Bu grup muhteşem.
Arkadaşlarımızın hepsi de donanımlı hepsi de düzgün ve olağanüstü güzel insanlar.
Böyle aydın insanlar ve vatansever insanlarla bir arada olmaktan dolayı mutluyum. 53 senedir Berlin’de yaşıyoruz.
Fakat şimdi emekli olduk.
Kışın orada kalan zamanlarda vatanımızdayız.
Bizi bir sonraki geziye şimdiden yazabilirsiniz.
Sonraki gezi görüşmek üzere. 1974’Ü YENİDEN YAŞADIM İbrahim Adanır: Kıbrıs gazisiyim.1974’te Kıbrıs Barış Hareketi'ne katıldım.
İkinci Harekatta Silifke’den bindik gemiye.
Girne’den çıkarma yapan grubun içindeydim.
Anılarımı tazelemek için burada bulundum.1974’ün izlerini yeniden yaşadım.
HER SANİYESİ DOLU DOLU GEÇEN 6 GÜN YAŞADIK Rafet Tosun: Londra‘dan hasta yatağımdan kalkıp geldim.
Burada her saniyesi dolu dolu geçen 6 gün yaşadık.
Gezdik, gördük, öğrendik.
Mecliste, bakanlıkta temaslarda bulunduk.
Bu kadar doyurucu ve çok yönlü bir gezinin parçası olmaktan dolayı mutluyum.