Haber Detayı
MOSDER Başkanı Davut Karaçak: Kapasitenin yanlızca yarısıyla üretim yapılabiliyor
Mobilya sektörünün 45 bin üreticiyle dolaylı 500 bin kişiye istihdam sağladığını belirten MOSDER Başkanı Davut Karaçak, yüksek faiz oranları, kur baskısı ve işletme sermayesi yetersizliği ile işletmelerin önemli bölümünün kapasitesinin yalnızla yarısıyla üretim yapabildiğini söyledi.
Hamide HANGÜL - ANTALYATürk mobilya sektöründe üretim, tasarım, tedarik ve ihracat kanallarını bir araya getiren Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Business, sektörün üretim, tasarım, tedarik ve ihracat alanındaki tüm paydaşlarını Antalya’da bir araya getirdi.
Etkinlikte yaklaşık 25 ülkeden gelen mobilya alım heyetleri ile Türk mobilya firmaları yüz yüze görüşmeler yaptı.Zirvenin açılışında konuşan MOSDER Başkanı Davut Karaçak, Türk mobilya sanayisinin bugün geldiği noktada; üretim gücünü, tasarım kabiliyetini ve ihracat vizyonunu aynı potada birleştiren köklü bir yapıya sahip olduğunu söyledi.“45 bin üretici dolaylı 500 bin kişiye istihdam sağlıyor” Bugünün dünyasında rekabetin sadece fiyatla değil; stratejiyle, teknolojiyle ve üretim kabiliyetiyle kazanıldığına işaret eden Karaçak, küresel ekonomideki dalgalanmalar, yüksek faiz, kur baskısı, enerji ve hammadde maliyetlerinin sektörü zorladığının atını çizdi.Sektörün, sadece bir üretim gücü değil, aynı zamanda yenilik ve sürdürülebilir kalkınma vizyonunun simgesi da olduğuna vurgu yapan Karaçak, “45 binden fazla üretici firmamız, dolaylı olarak 500 bin kişiye istihdam sağlayarak ülkemizin üretim zincirinde stratejik rol üstleniyor.
Bu tablo, sektörümüzün yalnızca sanayi değil; aynı zamanda ekonominin omurgalarından biri olduğunu gösteriyor” diye konuştu.Maliyeti fiyata yansıtmıyoruz Sektörün, yatırımın erteleyen, maliyetlerini fiyatlara yansıtamayan ama buna rağmen üretimi sürdüren bir sektör olduğuna işaret eden Davut Karaçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tam da bu noktada Türk mobilya sanayicisinin farkı ortaya çıkıyor.
Zorluklara rağmen üretmeyi bırakmıyoruz.
Biz alın terinin gücüne inanan, üretimle aşmayı bilen bir sektörüz.
Biliyoruz ki üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme modeli Türkiye’nin geleceğidir.
Üretimden vazgeçersek rekabet gücümüzü kaybederiz; kapanan tesisler yeniden kolay açılmaz.
Bu nedenle alınacak önlemler mikro değil, makro ölçekte olmalıdır.
Üretimi önceleyen politikalar, sektörümüzün sürdürülebilirliği için hayati önem taşımaktadır.”“Dünya mobilya ihracatı 300 milyar doları bulabilir” Son 20 yılda dünya mobilya ihracatının yüksek bir hızla büyüdüğünü gördüklerini belirten Karaçak, ihracatın 2021’de 325 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaştığını ifade etti. 2025 verilerinin henüz kesinleşmediğini kaydeden Karaçak, “Bu yılki dünya mobilya ihracatının 300 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
Sektörümüzdeki işletmelerin önemli bir bölümü bugün kapasitesinin yalnızca yarısıyla üretim yapıyor.
Yüksek faiz oranları, kur baskısı ve işletme sermayesi yetersizliği, bu potansiyelin hayata geçirilmesinin önündeki temel engelleri oluşturuyor” ifadesini kaydetti.“Birlikte Ar-Ge projeleri geliştirelim”İstanbul Kimyevi Maddeleri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Adil Pelister, mobilyanın ahşaptan metale, boyadan kompozite kadar geniş bir alanla iç içi olduğunu dile getirdi.
Pelister, şöyle devam etti: “Sektörler arası iletişimi güçlendirerek mobilya ve kimyadaki Ar- Ge ortaklıklarını artırmak zorundayız.
Gebzede kurduğumuz Türkiye Kimya Teknoloji merkezimizi her iki sektörümüzün hizmetine amade olduğunu belirtiyoruz.
Mobilyada enerji verimliliği, fonksiyonellikle birlikte çok boyutlu değerlendiriliyor.
Mobilya özelinde ortak Ar-Ge projeleri geliştirelim.
Tasarımı ve kimya işbirliklerini sürdürülebilir kriterlerine sadece zorunluluk değil, yeni bir marka gücü olarak ele alalım.
Yenilikçilikte ilerledikçe mobilya sektörü de ilerleyecektir.
Ülkemizi üretim merkezine dönüştürmek içim birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.“Marka gücüyle fark oluşturuyoruz”Enerji, finansman ve işgücü maliyetlerini dengeleyen destek politikalarının önemine değinen Karaçak, iç pazardaki daralmanın yanı sıra küresel rekabet, lojistik maliyetleri, navlun dalgalanmaları ve korumacı politikaların ihracatçılar için zorluk oluşturduğunu söyledi.
Karaçak, sektörün Ortadoğu, Avrupa, Amerika ve Afrika pazarlarında tasarım, kalite ve marka gücüyle fark oluşturduğuna dikkat çekti.