Haber Detayı
'Telif' nedeniyle 'örgüte yardım' ile suçlanan gazeteciler hakim karşısına çıktı
Haberleri için aldıkları telif ücreti nedeniyle 'örgüte yardım etmek' suçlamasıyla yargılanan gazetecilerin ilk duruşması görüldü. Adli kontrol kararını kaldıran mahkeme, yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti. Duruşma, 17 Şubat'a ertelendi.
Artı Gerçek- Gazeteciler Erdoğan Alayumat, Tuğçe Yılmaz, Suzan Demir, Gülcan Dereli, Kemal Taylan Abatan ile çevirmen Serap Güneş ve sosyolog Berfin Atlı'nın haberlerinden aldıkları telif ücreti nedeniyle 'örgüte bilerek isteyerek yardım etmek' iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya gazeteciler ve avukatları katıldı.
Duruşmayı gazeteci meslek örgütlerinin yanı sıra çok sayıda gazeteci izledi. 'ALDIĞIMIZ TELİF ÜCRETİ EV KİRASINI BİLE KARŞILAMAZ' Duruşmada savunma yapan gazeteci Berfin Atlı, serbest gazeteci olarak birçok basın kuruluşuna telifli yazılar yazdığını belirtti.
Berfin Atlı, "777 Euro telif aldığım için yargılanıyorum.
Bu, İstanbul'da tek bir kadının kirasını bile karşılamayan bir meblağ" dedi.
Atlı, üzerine atılı suçlamayı reddederek beraatini istedi. 'İŞİMİ BEDAVA MI YAPAYIM?' Gazetecilik mesleğinin kriminalize edildiğini ifade eden Erdoğan Alayumat, suçlamaları reddetti.
Sosyal medya paylaşımlarının da suçlama konusu yapıldığına dikkat çeken Alayumat, "Burada aslında gazeteciliğin sınırlarının kim tarafından belirlendiği yargılanıyor.
Eğer yapılan haberler ve alınan telifler suç olarak görülüyorsa kimse gazetecilik yapamaz.
Ben işimi bedava mı yapayım?" diye sordu. 'HABER YAPMAK, TELİF ALMAK SUÇ DEĞİL' Serbest gazetecilik yaptığını dile getiren Gülcan Dereli ise birçok yere telifli haber yaptığını vurgulayarak, "Haber yapmak, telif almak suç değildir" dedi. 'GEÇİMİMİ ALDIĞIM TELİFLERLE KARŞILIYORUM' Kemal Taylan Abatan, yaptığı haberler ve yazılar karşılığında telif aldığını, geçimini bu şekilde sağladığını söyleyerek, beraatini istedi.
Serap Güneş ise telif karşılığında çeviri yaptığını ifade ederek, suçlamaları kabul etmediğini ve beraatini talep ettiğini vurguladı.
Suzan Demir de 2008 yılından bu yana sinema eleştirileri yazdığını, gazeteci olduğunu dile getirerek, beraatini istedi. 'KENDİSİNİ FESHETMİŞ BİR ÖRGÜTE ÜYE OLMAKTAN YARGILANIYORUM' "Bizim geçinebilmemiz için telifli haber yapmamız gerekiyor" diyen Tuğçe Yılmaz, gazetecilerin birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Kültür, sanat haberleri yaptığı için yargılandığının altını çizen Tuğçe Yılmaz, "Kendini feshetmiş bir örgüte üye olmaktan yargılanıyorum.
Bu ironiyi de belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.
Erdoğan Alayumat'ın avukatı, MLSA Hukuk Birimi'nden Hazal Sümeli, müvekkilinin ulusal ve uluslararası ajanslara haber yapan, ödüllü bir gazeteci olduğunu söyledi.
Hazal Sümeli, "Müvekkilimizin aldığı telif ücretleri delil sayılıyor.
Ancak bu ödemeler, dönemin asgari ücretine denk geliyor. 15 ay boyunca telif alan müvekkilim, bu gelirle hayatını sürdürmüştür.
Müvekkilim yalnızca gazetecilik yapmış, yaptığı haberler karşılığında telif almıştır.
Bu durumda 'örgüte yardım' yoktur.
Çünkü 'örgüte yardım' gönüllü olmalıdır.
Müvekkilim yalnızca yaptığı işin karşılığını almıştır.
Ayrıca söz konusu örgüt kendini feshetmiştir" diye konuştu.
ADLİ KONTROL KARARI KALDIRILDI, YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI SÜRÜYOR Savunmaların ardından mahkeme heyeti, imza verme adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, el konulan dijital materyallerin iadesine, yurtdışı çıkış yasağının adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi.
Mahkeme, dosyadaki eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 17 Şubat 2026'ya erteledi. (Mezopotamya Ajansı)