Haber Detayı
Gürsel Tekin’den CHP Yönetimi’ne: Müteahhit arabasına binmeyi meşrulaştırmayın!
Hesap sorması gereken muhalefet partisinin hesap verecek hale geldiğini söyleyen Gürsel Tekin, ‘Aziz İhsan Aktaş’ın arabasına binen milletvekilleri… Bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin hangi geleneğinde var?’ diye sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Çağrı Heyeti Başkanı Gürsel Tekin, Ulusal Kanal’da Adnan Türkkan’ın sunduğu Fikir Meydanı programına konuk oldu.
Programda CHP davaları, arınma çağrıları, Çağrı Heyeti’nin görevi ve CHP Kurultayı’ndan çıkan sonuçlar konuşuldu.
Yargılanan isimlerin CHP’nin selameti için üyeliklerden istifa etmeleri gerektiğini belirten Tekin “Ya da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin arkadaşlarımızın üyelik ilişkilerini partiden kesmesi gerekiyor.
Her iki konuda da maalesef gerek duymuyorlar.” ifadelerini kullandı.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun arınma çağrısına destek veren Tekin şöyle devam etti: “Çok doğru bir çağrı.
Bugün dosyanın içeriği elbette bir iddia.
Ama bu iddiaları biz yok sayacağız deyip sürekli Cumhuriyet Halk Partisi’ni tartışır hale sokarsak, işte o zaman parti yöneticileri olarak partiye büyük bir kötülük yapmış oluruz.
Aziz İhsan Aktaş’ın isimlerini zikrederek iki parti yöneticisine rüşvet verdiğini iddia etti.
Bu iddia yalan olabilir.
Aziz İhsan Aktaş hakkında dava açarlar diye düşündük.
Ama ne yazık ki böyle bir yola başvurmadılar.
Biz Çağrı Heyeti olarak partimizin kurumsal kimliğini muhafaza etmek adına bu suç duyurusunda bulunduk. ‘ÜYELİKLERİ ASKIYA ALINMALI’ “İddianamede ismi olan parti yöneticilerinin üyeliklerini askıya alması lazım.
Diyoruz ki gidin yargılanın, parti üyeliğinizi askıya alın ve şerefle gelin partinizde siyaset yapın.
Hesap sorması gereken bir muhalefet hesap verebilir duruma gelmişse çok kolaycı bir şekilde çıkıp ‘Bize operasyon yapılıyor!’ diyemezsiniz.
O zaman şunu sorarlar; Bu 73 kişi kim?
Bunlar hangi koşullarda, kimlerin referansıyla CHP belediyelerine girmiş?
Yoldan geçerken girmiş değil.
Aktaş, CHP’nin 37 belediyesinde iş yapar hale gelmiş.
Şimdi durum böyleyse partinin, ‘iktidar bize operasyon yapıyor’dan öte, bu Aziz İhsan’ın operasyon yapmasına olanak tanıyan Genel Merkez yöneticilerini araştırması gerekiyor. ‘HAYIR YAPMADIK DEYİN RAHATLAYALIM’ “Aziz İhsan Aktaş’ın arabasına binen milletvekilleri… Bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin hangi geleneğinde var?
Bir müteahhitin arabasına binmek, o arabayı kullanmak, onun şoförünü kullanmak...
Kullanırken arabasındaki, işyerindeki o kamera sistemine yakalanmak… Bütün bunlar normal şeyler değildir.
Israrla normalleştirmeyin bunu kardeşim. ‘Hayır biz asla böyle bir şey yapmadık.
Ne arabası kardeşim’ deyin biz de rahatlayalım.
Bir iş adamı benimle ilgili bir iddiada bulunsa yapacağım çok basit bir iş var.
Avukat arkadaşımı arayacağım suç duyurusunda bulun diyeceğim.
Yani bu kadar basit bir meseleyi bir uygulamayı yapmamayı kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” ‘DOSYALAR AÇILINCA NET OLARAK GÖRÜLECEK’ CHP Genel Başkanı Özel’in “Müesses nizama işbirlikçi olanlara, kara düzenin sesi olanlara bu örgütlerin vermediği görevleri başka kapılarda arayanlara yer yoktur.” sözleri sorulan Tekin, şu yanıtı verdi: “Bu topu taca atmaktır.
Sadece Aziz İhsan diyoruz.
Bir haksızlık da yapmayalım.
Yüzlerce Aziz İhsan’dan bahsediyoruz.
Çokça isimlerin kamuoyunda parti yöneticileri ile ilgili söylemiş olduğu çok ağır sözler var.
Biz hayatımızın hiçbir döneminde müesses nizamla işbirliği içinde olmamışız.
Ama kimlerin işbirliği içinde olduğunu, dosyalar açıldığında çok net olarak görebilirsiniz. “Cumhuriyet Halk Partisi’nde başladığım günden itibaren çeşitli gruplar, ekipler vardı.
Kendisini solda konumlandıran, kimi daha ulusalcı olarak konumlandıran, kimi daha liberal konumlandıran çeşitli grupların siyasal mücadeleleri vardı.
Bu dönem yeni bir şeyle karşı karşıyayız.
Genel Merkez’in muhafaza etmek istediği ekip arkadaşları var.
Bir de bizim gibi partinin kurumsal kimliğini kendine dert edinenler var.
Üçüncü grup, bunlar ne görüyor, ne duyuyor?
Mesela partinin çokça milletvekilleri var.
Bu milletvekili arkadaşlarımız ya Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Gürsel Tekin’in, Ahmet’in, Mehmet’in, Berhan Şimşek’in gördüğü görmüyor.
Ama bu suskunluğu, bu sessizliği anlamakta zorluk çekiyorum.
Meseleyi görüp düşüncenizi ifade edemiyorsanız kusura bakmasın hiç kimse, bunun adı suç ortaklığıdır. ‘ARINÇLARLA GÖRÜŞENLER…’ “Ha eğer bir görüşme diyorsanız vallahi ben hiçbir AK Partiliyle görüşmedim.
Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticilerinin müesses nizamın temsilcileriyle nasıl görüşmeler yaptığını görüyoruz.
Eski, yeni, AK Partililerle bir arada olduklarını, Arınç’ından tutun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’ndan tutun da onlarca insanlarla… Aynı zamanda MHP yöneticileri… Yani MHP Yönetimi’nde de Sayın Bahçeli kendisi ifade etti. ‘Arka kapılardan bizim arkadaşlarımızla ilişki kurarak oradan da farklı davranıyorsunuz.’ cümlesi herhâlde bize uygun bir cümle değildir.
Yani ne bana uyar ne de Sayın Kılıçdaroğlu’na.”