Haber Detayı
Uykucu filminin düşündürdükleri: Gladyo’yu cemaat mi temizledi?
Uykucu filminin düşündürdükleri: Gladyo’yu cemaat mi temizledi?
Başrollerinde Çağatay Ulusoy ve Elçin Sangu’nun yer aldığı Uykucu filmi yılın en dikkat çeken filmlerinden biri olmaya aday.
Hüseyin Avni Danyal ve Musa Uzunlar, Cengiz Bozkurt gibi usta isimleri buluşturan film “aşk-ı derun” temasını derin devlet ve gladyo ilişkileri üzerinden anlatıyor.
Çağatay Ulusoy’un canlandırdığı Ferman karakteri, bir yer altı istihbarat örgütünün mensubu. “Uykucu” olarak adlandırılan Ferman, özel bilgileri saklayan ve artık görev süresi dolan diğer örgüt mensuplarını çeşitli yöntemlerle öldürüyor.
FERMAN’I ÖLÜME GÖTÜREN DERİN AŞK Yetimhaneden hapishaneye giden Ferman, insanları sıra dışı tekniklerle öldürebilme yeteneğine sahip.
Bu yeteneği sayesinde de özgürlüğüne kavuşuyor aslında.
Ulusoy’un canlandırdığı karakter tasavvufla ve ebru sanatıyla yakından ilgili.
Öyle ki Ferman, düzenli olarak Mevlevi tekkesini de ziyaret ediyor.
Elçin Sangu’nun hayat verdiği Saye karakteri de başka bir istihbaratçı.
Filmde Ferman’ın yanına sızmakla görevlendirilen Sangu’nun başına hiç ummadığı bir şey geliyor: Aşk.
Film Ferman’ı ölüme götüren Saye’nin bekleyişiyle sona eriyor.Aslında iyi bir oyuncu kadrosuna ve hikâyeye sahip olan film büyük bir yanlış anlaşılmaya da yol açmış durumda.
Bütün sırlarını gül motiflerinin arasına saklayan Ferman, Mevlevi cemaati eliyle örgütün çökertilmesini sağlıyor.
APOLİTİKLİK YA DA YANLIŞ MATEMATİK Gladyo, mafya, derin devlet ilişkilerini anlatırken suya sabuna dokunmamaya çalışan ve sadece “aşk-ı derun” temasına sıkıştırılan film, bilerek ya da muhtemelen bilmeyerek çok büyük bir yanlışa düşmüş.
Filme göre Türkiye’de devlet içinde örgütlenen illegal yapı, Mevlevi cemaatine ulaşan belgelerle çökertilmiş.
Oysa gerçekte durum hiç de böyle değil.
Zira Türkiye’de gladyo mafya ve tarikatlar eliyle örgütlenen bir yapıydı.
Türkiye’de gladyo eliyle düzenlenen pek çok saldırı ve suikastın altından FETÖ’nün çıktığı hukuk önünde de ispatlandı. 7.
Koğuştaki Mucize, Ejder Kapanı, Alia gibi filmlerin senaristliğini üstlenen Kubilay Tat, yapımcı Polat Yağcıoğlu ve çok değerli oyuncu kadrosunun böyle bir mesajı vermek istemediği çok açık.
Böyle bir şeyi öne sürmek de iftira etmek olur.
POLİTİK KONULAR GİŞEYE MEZE EDİLİYOR Ancak ortada bir matematik hatası olduğu açık.
Bunun temel nedeni ise “suya sabuna dokunmama” isteğinden ve maalesef sinema dünyasının Türkiye’nin gerçeklerinden biraz uzakta olmasından kaynaklanıyor.
Ancak son dönemde seyircinin sahici hikâyeleri ve gerçekleri beyaz perdede görmek istemesi gişe kaygısı güden sinemacıları da harekete geçmeye zorlamış durumda.
Günümüzde ise politik meseleler hepimizin en çok tartıştığı kafa yorduğu şeylerden biri.
Ancak bu tür konuları gişeye meze etmek ve çarpıtmak yerine daha doğru bir denklem kurmak hiç de zor değil.
Zira gladyonun ne olduğuna dair sayısız kitap, belgesel ve kaynak söz konusu.
Sonuç olarak yanlış bir matematikle kurulan Uykucu filmi Mevlevi cemaatini gladyoyu temizleyen bir güç olarak göstermiş oldu.
Uykucu filminde apolitikliğin ve Türkiye’de yaşanan siyasi süreçlerden uzak durmanın bir örneğiyle karşılaşmış olduk.