Haber Detayı

Türkiye AB’nin gıda uyarı raporlarında üst sırada: Bildirimlerin çoğu ‘ciddi risk’ sınıfında
Ekonomi ekonomim.com
10/12/2025 10:39 (2 hafta önce)

Türkiye AB’nin gıda uyarı raporlarında üst sırada: Bildirimlerin çoğu ‘ciddi risk’ sınıfında

AB’nin RASFF sistemine göre Türkiye, 2024–2025 döneminde ihraç ettiği gıda ürünlerinde en fazla risk tespit edilen ülke oldu. Gelen her dört ihbardan üçü sağlık veya güvenlik açısından yüksek tehlike taşıyor. Bu durum Türkiye kaynaklı gıda ürünlerine ilişkin risk bildirimlerinde ciddi bir artış olduğunu gösteriyor.

Avrupa Birliği’nin Gıda Güvenliği Uyarı Sistemi (RASFF) tarafından yayımlanan son rapor, Türkiye kaynaklı gıda ürünlerine ilişkin risk bildirimlerinde ciddi bir artış olduğunu gösteriyor. 1 Aralık 2024–30 Kasım 2025 dönemini kapsayan verilere göre, AB ülkelerinin toplam 5.271 gıda güvenliği ihbarı içinde Türkiye menşeli ürünler yüzde 9’luk payla ilk sırada yer aldı.

Daha kaygı verici olan ise bu ihbarların yaklaşık yüzde 73’ünün “ciddi risk” kategorisinde sınıflandırılması yani gelen her dört ihbardan üçü sağlık veya güvenlik açısından yüksek tehlike taşıyor.

Rapordaki bu yüksek oran, Türkiye’nin gıda güvenliği uygulamalarında yapısal eksikliklere işaret ediyor.

Bildirimlerin büyük bölümü taze meyve ve sebzelerden gelirken, özellikle pestisit kalıntısı nedeniyle yapılan uyarılar dikkat çekiyor. 2024 yılı boyunca Türk yeşil biberleri, limonları ve narlarının çok sayıda partisinin AB sınır kontrollerinde yasaklı ya da limit üstü tarım ilacı kalıntıları nedeniyle geri çevrildiği belirtildi.

Avrupa’da yıllardır kullanılmayan bazı pestisitlerin Türk ürünlerinde hâlâ tespit edilebilmesi, denetim ve uygulama sorunlarını yeniden gündeme taşıdı.

Türkiye 2025 yılında maksimum kalıntı limitlerini AB kriterleriyle uyumlu hâle getirse de, uygulamadaki eksiklikler nedeniyle İtalya, Fransa ve İsveç gibi ülkeler ardı ardına bildirim yapmaya devam ediyor.

Kuruyemiş ve kuru meyvede AB güvenlik uyarıları 2024’te kuruyemiş-kuru meyve ihracatında yüksek düzeyde kanserojen toksin tespitleri (özellikle kuru incirde) sık bildirildi ve bu durum AB pazarındaki güveni ciddi şekilde sarstı. 2024’te kuruyemiş ve kuru meyve sektöründe tespit edilen yüksek aflatoksin ve okratoksin A seviyeleri, AB bildirimlerinin üçte birinden fazlasını oluşturdu; özellikle kuru incir 157 kez bildirildi.

Antep fıstığı ve fındıkta da benzer toksin sorunları görüldü; Yunanistan’da organik Antep fıstığında limitin yedi katı aflatoksin bulunması ve Almanya ile Bulgaristan’ın çok sayıda incir partisinin girişini engellemesi, Türkiye’nin AB pazarındaki itibarına zarar verdi.

Sevkiyatlar geri çevrildi Baharat ürünlerinde de riskler tamamen farklı bir boyutta ortaya çıktı.

Kekik, kimyon ve nane gibi ürünlerde, bitkinin yapısından veya toplama aşamasındaki karışımlardan kaynaklanan doğal toksinlerin yüksek seviyelerde bulunduğu bildirildi.

Bazı partilerde aflatoksin tespit edilmesi nedeniyle sevkiyatların geri çevrildiği açıklandı.

Toplam bildirim sayısı daha düşük olsa da, baharat ürünleri de “ciddi risk” kategorisine girerek AB’de piyasaya sürülmeden toplatıldı.

Kanatlı et ihracatı 2025 sonbaharında İtalya’nın Türkiye menşeli dondurulmuş tavuk döner partilerinde Salmonella Infantis tespit edip ürünleri reddetmesi, kanatlı et ihracatında yeni denetim ve sıkılaştırılmış kontrol taleplerini gündeme taşıdı.

Uluslararası raporlarda Polonya ve Brezilya gibi ülkeler tavuk kaynaklı sorunlarla anılsa da, Türkiye’nin de bu trende dahil olması AB alıcılarının ekstra incelemeler yapmasına yol açtı.

Türkiye kökenli pizza kutularında yüksek kurşun Türkiye’den çıkan ürünlerdeki geri çevirmelerin arkasında pestisit kalıntıları, mikotoksinler, mikrobiyal bulaşma, ağır metaller ve diğer kimyasal kontaminasyon türleri yer alıyor; bu kapsam yalnızca tarlada yetişen gıda ile sınırlı değil.

Fransa’nın 2024’te Türkiye kökenli pizza kutularında yüksek kurşun raporlaması, ambalaj ve işlem aşamalarının da risk taşıdığını ortaya koydu.

Sonuç olarak, hem üretim hem de paketleme süreçlerinde izleme, hijyen ve sertifikasyon uygulamalarının güçlendirilmesi ihracatın sürdürülebilirliği açısından artık daha kritik hale geldi.

Türkiye’nin tarımsal ihracat rekabetini zayıflatıyor AB’ye geri gönderilen partiler hem doğrudan maddi kayıp hem de gelecekte daha sıkı denetim anlamına geliyor; ürünler ya imha ediliyor ya da daha düşük fiyatlı alternatif pazarlara yönlendiriliyor, bu da Türkiye’nin tarımsal ihracat rekabetini zayıflatıyor.

İade edilen ürünlerin iç piyasaya girip girmediği tartışması sürüyor.

Bakanlık uygunsuz ürünlerin imha edileceğini söylese de tüketici örgütleri şeffaflık eksikliğine dikkat çekiyor.Uzmanlar, şeffaflık sağlanması, üretimde pestisit ve toksin kontrolünün güçlendirilmesi ile gıda güvenliği denetimlerinin sıkılaştırılmasının AB pazarındaki konumu korumak ve halk sağlığını güvence altına almak için şart olduğunu vurguluyor.

Trump yönetimi, Biden döneminin öğrenci kredisi programını sonlandırdıDünya   ABD’li devden Türkiye perakende raporu: 2026’da hangi hisseler öne çıkacak?Şirket Haberleri  

İlgili Sitenin Haberleri