Haber Detayı
‘Hayata Dönüş’ davasında zaman aşımı kararına itiraz: 'Askerler görev sınırlarını aştı'
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutuklunun öldürüldüğü “Hayata Dönüş Operasyonu” davasında verilen zaman aşımı kararını “usul ve yasaya aykırı” bularak istinafa taşıdı. Başvuruda, jandarmanın aşırı güç kullandığı ve ceza sorumluluğunun doğduğu vurgulandı.
Artı Gerçek - Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen ve 12 tutuklunun yaşamını yitirdiği “Hayata Dönüş Operasyonu”na ilişkin davada verilen zaman aşımı kararına itiraz etti.
Bakırköy 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17 Kasım tarihli kararı, başsavcılık tarafından İstinaf Mahkemesi’ne taşındı.
Mezopotamya Ajansı'nda Ömer İbrahimoğlu'nun haberine göre, başsavcılık, itiraz dilekçesinde operasyonun, o dönemde tutukluların “F Tipi cezaevlerinin kapatılması, ölüm oruçlarının sonlandırılması, ağır yaralıların serbest bırakılması, işkence iddialarının soruşturulması ve antidemokratik yasaların kaldırılması” talepleri sürerken gerçekleştirildiğini hatırlattı.
BİLGİLER SAKLANDI Başvuruda, yürütülen soruşturma sürecinde operasyonda görev alan birliklere ilişkin bilgilerin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’ndan talep edildiği, ancak Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’na bağlı personelin isim, görev ve sayı bilgisinin gönderilmediği belirtilerek bilgi eksikliğine dikkat çekildi.
Adli Tıp Kurumu raporlarına atıf yapılan itirazda, Mustafa Yılmaz, Murat Ördekçi, Cengiz Çalıkoparan, Fırat Tavuk, Ali Ateş, Fevzi Saygılı, Ali Ekber Düzova, Erol Arıkan ve Hakan Erdal dahil çok sayıda tutuklunun ateşli silahlarla yaralandığı ve yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.
Dilekçede, askerlerin operasyon sırasında “görev sınırlarını aşarak” aşırı güç ve silah kullandığı ifade edildi.
Başvuruda şu değerlendirmeye yer verildi: “Sanık jandarma görevlilerinin, verilen görevi yerine getirirken görev sınırlarını aşarak aşırı güç ve ateşli silah kullanımı sonucunda 12 kişinin ölümüyle ve 29 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemlerde bulunduğu; olayın oluş şekli, yaralıların durumları ve kullanılan güç göz önüne alındığında eylemlerin ‘öldürmeye teşebbüs’ niteliğinde değerlendirildiği anlaşılmaktadır.” 'KASTEN ÖLDÜRME' VURGUSU Başsavcılık, dosyadaki otopsi raporları, bilirkişi incelemeleri, keşif tutanakları ve tanık beyanlarına dayanarak, tüm sanıkların “kasten öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti.
Zaman aşımı kararının ise “usul ve esas yönünden hukuka aykırı” olduğu ifade edilerek kararın kaldırılması istendi.
AVUKATLARDAN DEĞERLENDİRME: ‘OLUMLU BİR ADIM’ Dava avukatlarından Güçlü Sevimli, ajansımıza yaptığı değerlendirmede savcılığın itirazını “önemli ve olumlu” olarak nitelendirdi.
Sevimli, “Savcının zaman aşımı kararına itiraz etmek gibi yasal bir zorunluluğu yoktu.
Buna rağmen istinafa başvurması, verilen kararı doğru bulmadığını açıkça gösteriyor” dedi. (HABER MERKEZİ)
