Haber Detayı

Ekonomistten yapay zekâ destekli pop albümü
Dünya+ dunya.com
12/12/2025 00:00 (2 hafta önce)

Ekonomistten yapay zekâ destekli pop albümü

Dijital finans dünyasının tanınan isimlerinden İskender Ada, finans kariyerindeki 27'nci yılında, sözü ve müzikleri kendisine ait 13 şarkıdan oluşan bir pop müzik albümü çıkardı. Aynı zamanda DÜNYA Gazetesi’nde "Finansın Ötesi" köşesinin de yazarı olan Ada ile bir araya gelerek müzik hayatını ve yapay zekânın bu albümdeki yerini konuştuk.

Müzik ve finansı bir arada sürdürme yolculuğunuz nasıl başladı?

İlk gitarımı lise yıllarında tez­gahtarlık yaparken ek mesaiye ka­larak almıştım ve sonrasında üni­versitede kendi kendime, başka gitar çalanları izleyerek gitar çal­mayı öğrendim.

İlk şarkımı da o dönemlerde, 1997 yılında bestele­dim. 1998 yılının yazında da o dö­nemin önemli borsa aracı kurum­larından birinde stajyerken işe alındım.

Aslında müzik ve finans kariyerim birlikte başladı diyebi­lirim.

İnternetin henüz emekle­diği dönemde çeşitli forumlardan müzisyen arkadaşlar edindim ve amatör olarak sahneye çıkmaya başladım.

O dönem çalıştığım ku­rumun genel müdürü ile de bu ge­lişmeyi paylaştığımda işime engel olmayacak şekilde özellikle haf­ta sonlarında sahneye çıkmam için bana ağabeylik yaptı.

O günkü ağabeyliğini unutamam.

O gün­den sonra da gündüzleri aracı ku­rumlarda repo işlemlerini, hisse senedi işlemlerinin muhasebe ve operasyonlarını yürütürken, ak­şamları da sahneye çıkmaya baş­ladım.

Bu iki farklı hayat birbirini besledi.

Hem finans alanında hem de müzikal anlamda üretmeye de­vam ettim.Peki bugüne geldiğimizde, albüm yapma fikri nasıl orta­ya çıktı? 2000’li yıllarda besteleri­mi daha dinlenebilir hale ge­tirmek için yıllar boyunca kendi mütevazı ev stüd­yomda şarkıların gi­tarlarını çaldım, mi­di klavye ile piyano, davul, bas gitar gibi diğer ens­trümanları da kendim çaldım.

Amatör yaklaşımla yaptığım bu kayıtlar o dönemde yine ilgi gör­se de profesyonel bir aranje, can­lı enstrümanlar, miks ve maste­ring için yeterli bütçem hiçbir zaman olamadı.

Geçtiğimiz yıl­larda albüme ismini veren “Aş­kına Düştüm” şarkısında, mü­zik sektöründe kıymetli bir isim olan Serdar Seçme ile çalışma imkanı buldum.

Tüm enstrü­manların canlı çalındığı bu şarkı çok içime sindi fakat bunun sür­dürülebilirliği hem zaman hem bütçe açısından uygun olmadı.

Üstelik bu şarkıları ben tekrar sahnelere dönmek, kariyeri tek­rar burada inşa etmek için değil hayata güzel bir iz bırakabilmek, yaşadıklarımı sonsuzlaştırabil­mek için yapıyordum. 40’a yakın bestem bulunuyor ve gönül isti­yor ki hepsini yayınlayayım.

İş­te bu esnada, yapay zekâ da bana yardımcı oldu.Hayatın her alanında karşı­mıza çıkan yapay zekâ bu al­bümde nasıl yer alıyor?

Uzun süredir yapay zekânın müzik üretimindekini perfor­mansını yakından takip ediyo­rum.

Fakat genelde bugün çoğu etki sahibi insanın örnek gös­terdiği kullanım içime sinmiyor.

Yani şarkı sözünü yapay zekâ­ya yazdırıp, sonra 2-3 tane mü­zik stili prompt’u verip, şarkıyı da yapay zekâya okutmak müzi­ğin evrensel ruhuna bence pek uymuyor.

Bugün tüm diller­de dünyayı derinden etkilemiş şarkıları düşünün, mümkün­se şarkıların yapılış, ortaya çı­kış hikayelerini dinleyin.

Aslında bizi gerçekten et­kileyen, sarsan, ruhumu­zu öpen, içimizi gıdıklayan, belki de hayat yolumuzu yeni­den yazmamızı sağlayan tüm o şarkıların yaşanmışlıklardan, gerçeklerden yola çıktığını gö­receksiniz.Benim yapay zekâyı kullanım şeklim ise daha farklı oldu.

Ya­pay zekânın anlamlandırma di­line odaklandım ve tamamen kendime ait sözler, müzikler ve hatta ara melodileri dahi orijinal notalarına sadık kalacak şekil­de tasarladım.

Normalde bir in­san aranjörle çalıştığımda da ona şarkının girişini, ilk bölümü, na­karatı, ara melodileri tarif ede­rim ve kolektif bir çalışma yapa­rız.

Aran­jör de ilk taslağı ha­zırlar, ardın­dan birlikte re­vizeleri yaptık­tan sonra artık o notaları müzisyen­lere çaldırırız ve şarkı hazır olur.

Yapay zekâ ile de tam olarak böyle çalıştım diyebilirim.Albüm bu haliyle yapay zekâ ve insa­nın ortak çalışması diyebilir miyiz?

Kesinlikle.

Burada önemli bir nokta daha var.

Ben şarkıları ya­pay zeka ile tasarladıktan sonra kendi sesimi bu şarkılara ekleme konusunda çok kıymetli bir ses mühendisi ile çalıştım.

Sektö­rün önde gelen isimlerinden Bu­rak Ayaz tüm şarkıları analiz etti, yapay zekânın hata yaptığı yerle­ri yeniden düzenledi, sonra vokal koçluğu yaparak duyguyu doğru aktarmamı sağladı ve en sonunda tüm şarkılara miks ve mastering yaparak sizlerin dinleyebileceği hale getirdi.

Şu anda tüm dijital müzik platformlarında yayında olan albümümüz, doğal ve yapay zekânın güzel bir iş birliğidir.Bundan sonra ne olacak pe­ki?

Benim müzikal kariyerim an­lamında soruyorsanız üretmeye devam edeceğim.

Elimde iki al­bümlük daha şarkı var.

Üstelik bu şarkıların büyük bölümü 90’la­rın ve 2000’lerin ruhunu taşıyor.

Şarkıları o zaman aralığında, hiç­bir ticari kaygı ve baskı olmadan, gerçekten kendi ve yakın çevre­min yaşadıklarından yola çıkarak besteledim.

Bu da bugün şarkıları dinleyen herkese geçiyor.

Bu şar­kılar daha çok insana ulaşsın, bu şarkılarla aşık olsunlar, ağlasın­lar, mutlu olsunlar isterim.

Belki arada bir de olsa tekrar sahnede kendi şarkılarımla insanların ha­yatlarına dokunmak güzel olur.

Yapay zekânın bu alana dokunu­şuna gelince, orada yaşanmışlık­lardan, duygulardan üretilmemiş sentetik melodilerin aynı etkiyi yaratmayacağını düşünüyorum.

Yine de hayatı kolaylaştırıcı, bel­ki ilham verici bir pozisyonu ola­cak yapay zekânın.

Ruhumuzu derinden etkileyecek sözler ve melodiler ise her daim insanların kalbinden büyüyecek.

İlgili Sitenin Haberleri